Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
"Kalbim saksıda bir çiçek
Gölgenden güneşe hasret" -nilipek(yaprak)
"Başını kaldır tatlım" Adını hala öğrenemediğim adamın dediğini yaparak başımı kaldırdım. Bu saraya girdiğimden sadece yarım saat geçmişti ki adam beni "podyum"denilen yere koymuş ve ölçü gibi birşey almaya çalışıyordu. Birkaç seferde gözlerimi kamaştıran o beyaz ışıktan yapmıştı. Bıkkınlıkla nefes verdiğimde adam bağırdı"soop!Amari ile işimiz bitti çıkışa kadar eşlik edermisin?" Sop içeri girerek onaylayan bir ses çıkardı. Ardından tekrar sürüklenerek çıkış kapısının önüne geçtik. Bana bir kağıt uzattı. "burada tüm program var yağrın geç kalma! "ardından beni kovarcasına dışarı atmıştı.
Tanrım.... Neler yaşıyorum ben!?
arkamı dönerek kapanan kapıya baktım.
her şey çok hızlıydı.
uyandığım sonsuz suya geri gittim.
biraz yürüdüm,aklımda çok fazla soru vardı.
annem nasıldı?
eve nasıl dönecektim?
şu 'manken'işi nasıl gidecekti?
bu diyarda nasıl hayatta kalacaktım?
derin bir nefes vererek ilerlemeye devam ettim.
fakat artık ayaklarıma batmaya başlayan taşlar ile duraksadım. Başımı kaldırıp geldiğim yere baktım. Küçük mağara gibi bir yerdi.
birkaç adım atarak daha da yaklaştım,biraz eğilerek içeriye bakyım.bu hiç bilmediğim diyarda şimdilik sığınmak için iyi bir yere benziyordu.
dikkatli olmaya çalışarak kayaların arasından geçerek mağaraya girdim.
dışarıya göre sıcaktı.
mükemmel
oturabileceğim bir taş bulup kaymamaya çalışarak oturdum.
boynumda asılı olan çantayı çıkarıp elime aldım.
sıkıca bağlanmış ucunu açarak içine bakktım.
elim ile tuttuğum şeyi çıkartarak görmek için taşların arasından gelen ay ışığına tuttum.
bir tür cihazdı.
nasıl açılıyor acaba?belki şu küçük düğmeye basarsa-aaa?!
küçük düğmeye bastığımda birden aydınlanan ortam ile korkmuştum.
ışık saçan cihazı yere koydum ve devam ettim.
bu sefer elime yumuşak bir şey gelince ürkekçe çantadan çıkardım.
harika!
badaniyeyide ışıklı cihazın yanına koydum ve devam ettim..
...
küçük çantadan oldukça fazla eşya çıkmıştı.
küçüğ mağram küçük bir eve benzemişti.
yorganın yanında çıkan daha kalın yorgan ve yastıklardan yatak yapmıştım.
yatağıda ışık saçan cihazı koyduğum deliğin altına yerleştirdim.
yatağın yanında müyük yastıklardan koltuk karşısına da katlanabilir masa koymuştum.
zorda olsa kullanmadığım ince çarşafı taşlar yardımıyla mağaranın girişine astım.
şimdi ise yatağımda oturmuş sopun verdiği kağıdı anlamaya çalışıyordum.
yağrın onda uzun sarayda olmalıydım fakat beni zamanında uyandıracak bir hizmetçim yoktu.
ben derin derin düşünürken perdenin arkasından bir hışırtı geldi.
hızla ayağa kalkarak beni koruyacak tek şey olan büyüleri yapmaya hazır bir pozisyonda perdeye yaklaştım.
perdeyi açacaktım ki eve giren şey ile yere düştüm.
bu ne şimdi?!!
.
.
.
.
.
.
.
sellllaaaaam!nasılsınızz?
umarım iyisinizdir^^
aslında mağaranın içine benzer bir fotoğraf bulup koyacaktım fakat
