Hürkan'la konuşmam gerekiyordu ama baya yorgundum. O yüzden direkt kendimi yatağa bıraktım. Uyandığımda kapı çalıyordu ve saat 14.00'dü. Kalkıp kapıyı açtım. Ve karşımdakini görünce şaşırdım. Hürkan gelmişti. Ne işi vardı? Hürkan: 8 saattir seni arıyorum neden açmıyorsun? Ömer: uyuyordum Hürkan'ın yüzünden sinirini anlayabiliyordum.
Hürkan: ne o Mertciğin seni yordu mu? Hürkan ciddi kıskanmışa benziyordu onun ciddiyetini bozmak için onunla dalga geçmekten başka şansım yoktu. Ömer: Hürkancığım beni yordu desek daha doğru olur. Hürkan: Seni 56 kere aradım! Ömer: ya uyuyordum dedim ya neyse geç içeri. Oturma odasına gittik. Hürkan: niye beni bırakıp Mert'in yanına gittin, seni rahatsız falan mı ettim? Hürkan'ın gözleri dolmuştu. Onu böyle görünce canım acıdı Ömer: hayır sen hiç bir şey yapmadın. Dedim elimle göz yaşını silerken Hürkan: niye gittin o zaman? Ömer: benim bilekliğim emrenin ceketinden çıkmış bende hazır ordan geçiyorken bilekliği alıyım dedim yollamadılar sonra.
Hürkan hiç haberin yok sana olan hislerimden, dün sana itiraf etmemek için kaçtığımdan. Eğer daha fazla önümde ağlamaya devam ederse itiraf edicem gerçekleri çünkü onu böyle görmek benim canımı daha çok yakıyor. Hürkan: bir şey yapmadım di mi? Ömer: hiç bir şey yapmadın. Hürkanın omzuna elimi koydum ve karşı koltuğa geçtim. Hürkan: dün "kendimi tutamıyıcam" demiştin, onda neyi kastettin? Hızlıca yalan söylemeliydim. Ömer: çok içtiğim için midem bulanmıştı. Hürkan'ın biraz suratı düşmüş gibiydi. Bu iyi bir şey galiba Hürkan: peki
-Hugola- Ömer benden hoşlanmıyor demek bu. Buna üzülmem normal değil. Ne oluyor bana? Ömer: çay koyucam ister misin? Hürkan: olur Ömer çay koymak için kalkmıştı koltuktan, yanımdan geçerken durdu ve kafası kafamın hizasına gelicek şekilde eğildi. Tam karşımda duruyordu. Ömer: Dediğim gibi Mert'e karşı arkadaşlık dışında bir şey hissetmiyorum merak etme. Diyip yanağımı sıkmıştı ve mutfağa doğru gitmişti. Hayır kalbim niye Ömere hızlanıyor?
Ömer Artık daha fazla saklamak istemiyordum. Hürkan'a ona olan hislerimi söylemeli miydim? Bu gün gizli saklı kalmayacaktı çünkü her şeyi söyleyecektim. Hürkan'ın tekrar yanına gittim. Çayını verdim sonra söylemek için hazırlandım. Ömer: daha demin yanağını sıkınca sanki bi heyecanlandın. Gülümsememişti. Tamam bu kötü oldu. Neden gülmedi? Hürkan: Mert sana mesaj atıyor yanlışlıkla okudum. Ömer: ne demiş? Mert ne demiş olabilir ki de Hürkan'ın bu kadar canını sıkmış bu şey. Hürkan: kendin bak, bende kılkiyim Ömer: dur gitme Hürkan'ın elinden tutmuştum. Ömer: gitme kal Hürkan: ben sana gitme dediğimde hiç bir zaman kalmadın.
- yine kısa bölümlerden. Bu arada instagram'da porgola_ diye bir hesabım var. Porgola sahneleri ya da hikayede bahsettiğim şeyleri atıyorum. Bu ara burdan bir kişi bana çok hoş bir haber verdi. PORGOLA GERÇEEEEK-
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Gününüz bu fotoğraf kadar güzel geçsin🥺 Böyle bir yorum olduğunu söyleyen kişi tekrar tekrar teşekkürlerrrr