0.3

285 29 8
                                    

"Hey Junghyun!"
Junghyun, yemek sırasından kıpırdamadan başını sıradan uzaklaştıracak kadar başını eğip yemekhaneye göz attığında, kendisini kocaman gülümsemesi ve el sallayışı ile karşılayan Jeno'yu gördü. 'Efendim' der gibi başını salladı Junghyun. Jeno önünde duran dolu tabağı gösterdi. "Gelsene, bak bu senin."

Junghyun fazlaca acıktığı için tepsisini mermere bırakıp sıradan çıktı ve Jeno'nun oturduğu masaya geçti. "Bu sürprizi her gün yapabilirsen çok güzel olur."
Jeno kıkırdadı. "Fazlaca acıkmışsın anlaşılan."
Junghyun kafa salladı. Öğle arası başlayalı yirmi dakika olmak üzere ve tek öğün beslenen biri olarak bu sayu oldukça fazla."

Jeno ciddileşerek kaşlarını kaldırdı. "Gerçekten tek öğün mü besleniyorsun?"
Junghyun normal karşılayarak yalnızca kafa sallarken Jeno kafa salladı. "İyi o zaman konuşma da yemeğini ye. Hem neden tek öğün, bu eziyeti neden yapıyorsun ki kendine?"

Junghyun omuz silkti. "Ben çok acıkabilen biri değilim. O yüzden tek öğün besleniyorum ama vücudum alıştığı için, beslendiğim saat geçince fazla fazla strese giriyorum. Sanki saati kaçırdıysam o gün içerisinde bir şey yiyemeyecekmiş hissine kapılıyorum."

Jeno gözlerini kıstı. "Bir şey diyeyim mi, sen var ya ruh hastasısın!"

Junghyun kaşlarını çattı, anlık sinirle. "Sus. Yemek yiyeceğim."
Jeno çiğnemeyi bitirdiği eti yuttuktan sonra konuştu. "Öğleden sonra planın var mı?"
Junghyun öksürmeye başlarken Jeno bardağına su doldurup uzattı. Ardından konuştu. "Heyecanlanma. Seni akıl hastanesine götürmemi ister misin diyecektim?"

Junghyun yüzünü buruşturdu. "Geri zekalı!"

Jeno tabağındaki etlerden birkaçını Junghyun'un tabağına koydu. "Eve gittiğim gibi ev yemeği yediğim için burada çok doyurmuyorum karnımı. Verdiğim etleri ye."
Junghyun omuz silkti. "Bunlar çok çok fazla ama?"
Jeno omuz silkti. "Fazla mı az mı demedim ki, onları ye dedim. Aç kalacaksın."

Junghyun aklına takılan soru ile kaşlarını çattı. "Baksana, abin de aynı senin gibi kaza geçirmiş, annen öyle anlatmıştı anneme hastanedeyken. Abin aynı kazayı geçirdiğinde annenin ne kadar üzüldüğünün farkındaysan, aynı şeyi sen neden yaşattın?"
Jeno iç çekti. "Çünkü abim ve ben, annem ve babamın kavgalarından kaçmaya çalışırken sürekli yaralanıyoruz. Ve onları bir arada tutan tek şey de bizim hastanedeki hallerimiz oluyor. Bakma birlikte peşimden ağladıklarına, eve döndükten sonra yine kavga ettiler."

Junghyun gözlerini kaçırdı. "Üzücüymüş. Hatırlattığım için üzgünüm." Jeno omuz silkip gülümsedi. "Boşver, ben alışığım zaten."

"

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Don't Call Me Angel ↪ jeno + xiyeon ✔Where stories live. Discover now