Bölüm 1 : Başlangıç ve Bitiş

304 62 155
                                    

Harry gözlerini beyaz mermerlerden çekip etrafa şöyle bir göz attı. Etraftakiler kendisine çok garip bakıyordu. 18 yaşına basmıştı, artık Dünya'ya inip Meleklik görevini yerine getirmesi gerekiyordu.

Ona kalsa yıllar önce görevine başlamayı tercih ederdi. Cennet iyiydi hoştu ama oldukça sıkıcıydı da. Günleri tam anlamıyla bomboş geçiyordu, yeni çiçekler ve bitkiler yaratıp evinin bahçesini güzelleştirmekle uğraşmak dışında bir şey yapmıyordu.

O yüzden sonunda o gün geldiği için mutluydu. Fakat gergin olduğunu söylemeden de edemezdi. İlk görevini alacaktı!

Yüce Kurul binasında, Yüce Divan'ın önünde oturuyordu. Annesi kendisinden önce babasıyla konuşmak istemişti, oldukça gergin ve sinirli görünüyordu. Annesi Baş Melek olsa dahi babası da Tanrıların lideriydi, tartışmaları pek hayra alamet değildi. Herkes de bunun farkında olduğu için yargılayıcı bakışlarla genç meleği süzüyordu.

"Güya melek olacaksınız! Dedikodunuzun günahını buradan hissediyorum be!"

Kendi kendine huysuzca homurdanıp arkasına yaslandı. Annesi içeri gireli dakikalar olmuştu. Daha önce de meleklerin ilk görev alışını izlemişti, ilk defa böyle bir hava vardı. İnsan formunda otururken rahatsız hissetmişti, görkemli beyaz kanatlarını açıp derin bir nefes aldı. Biraz özgüveninin yerine gelmesi lazımdı.

Kendisine doğru yürüyen Tanrıça'yı görünce sakince -kesinlikle telaş ve heyecanla, yalnızca sakin göründüğünü sanıyordu- ayağa kalktı.

"Yüce Divan seni bekliyor."

Harry kafasını sallayıp kanatlarını kapalı konuma getirdi, cüretkar görünmek istemiyordu. Divan üyelerini tam kadro görmek Harry'i şaşırtan bir başka etmendi. Bu kadar değerli olduğunu bilmiyordu. Ya da bu kadar büyük bir görev alacağını.

"Melek Harry, Yüce Divan'ın huzuruna hoşgeldin."

Babasının otoriter sesiyle odanın her yönüne doğru hafifçe reverans yaparken "Onur duydum, efendim." dedi. Gittikçe daha da geriliyordu, herkes gergin görünüyordu. Rahat olan tek kişi babasıydı. Kendisini toparlayıp omuzlarını dikleştirdi.

"Dünya'daki görevine hazır mısın?"

Annesi, sağ tarafındaki ön sıralardan kafasını iki yana sallayarak yanıt verdi bu soruya, kaşları çatılıydı. Harry de kaşlarını çattı, çocuk değildi ve görev almaya kesinlikle hazırdı.

"Hazırım, efendimiz. Vereceğiniz her görevi layığıyla yerine getirmeye çalışacağım."

Tanrı hoşnut bir gülümsemeyle kafasını salladı. Harry onu gururlandırdığını düşünüyordu.

"Son zamanlarda dengeyi oldukça saptıran bir Şeytan var. Methini duymuşsundur."

Harry'nin kaşları şaşkınlıkla havalandı. Cennetten kovulan lanetli şeytandan bahsediyor olamazdı herhalde?

"Cennetteki zaman dilimine göre 4 yıl önce, doğumundan 16 yıl sonra işlediği büyük günah yüzünden Cennet'ten atılmış ve sonsuza dek lanetlenmişti. Akıllanacağına bir de dengeyi bozuyor! Her zaman düzen bozucu olmuştu zaten. Dünya'da 20 yıl geçirdi 2 yıllık sürede!"

Babası hiddetle tabiri caizse kükrerken Harry yutkunmuştu.

"Olgun meleklerimiz, fazla çocuksu ve asla profesyonel olmayan tavrı neticesiyle onunla çalışamıyorlar. Şeytanlar kadar ahlaklı çalışmayı bile beceremiyor."

Pekala, babasının ses tonu ve yüz ifadesine bakılırsa bu yarı-Tanrı ve şeytan oldukça sorunlu biriydi. Ve babası ondan çok net bir şekilde nefret ediyordu. Harry'nin onu çok merak etmesi kötü müydü?

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Oct 26, 2020 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Fallen's CurseHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin