~Kara Melez JJK~

~32~Lanetten Kurtuluş ve Melez Jungkook

Keyifli Okumalar~

O an kendime gelmiş gibi oldum. Dur bir dakika Jungkook beni öpüyor. Kalbim yerinden çıkacak. Bir anda bir patlama gibi birşey oluştu ve yükseldik. Jungkook gözlerini kapatmış dudaklarını hareket etdiriyordu. Bende gözlerimi kapadım ve karşılık vermeye başladım.

Yazardan~

O an genç ikili yukarıya doğru uçmaya başladılar. Genç oğlan bir elini kızın yüzüne, diğer elini beline koymuştu.
Kızda iki elini genç çocuğun saçlarında gezdiriyordu. Bir anda patlama oluştu ve gençler ağaca çarptılar.

Jungkooktan~

İkimizde arkamıza doğru uçtuk ve ağaçlara çarptık.
Bir anda kendime geldim. Se Ra
Ona doğru koştum. Yüksek hızda ağaca çarpmış ve yere düşmüştü. Ona yaklaştım. Elimi yüzüne koydum ve uyandırmaya çalıştım.
Ben-"Se Ra"
Cevab yok
Ben-"Güzelim"
Yine yok.
Bir anda gözlerini açtı.
Gözleri siyahtı. Beyazıda hemde!
Oturma pozisyonuna geçti. Tabi iyi olub olmadığını bilmediyim için birşey yapmaya çekiniyorum. Çünki delirdiği zamanlar vardı. O zamanlar da gözleri siyah olurmuş. Söylediklerine göre.
Bana baktı. Tabi biraz tırstım.
Gülümsedi.
Se Ra-"İyiyim merak etme. Kontrolden falan çıkmadım. Sadece elementçiye dönüşüyorum"
Başımı olumlu salladım. Bir anda boynundaki kolyeden ışıklar çıkmaya başladı.

Se Ra dan~

Boynumdaki kolye ışıklar saçıyordu ve yanındaki ay sembolünde şiddetli bir acı vardı.
Ben-"Kulaklarını kapat"
Başını olumlu salladı ve kulaklarını kapattı. Bağırmaya başladım. Çok ağrıyordu çünki. Daha sonra sembol yok oldu. Bir dakika sonra boynumun biraz alt köşesinde benim göre bileceğim yerde belirdi ve etrafında yıldızlar oluştu. Ağrılar yavaş-yavaş azaldığı için artık bağırmıyordum.
Jungkookta kulaklarını açtı ve sembole baktı.
Jungkook-"Vay canına elementçiye dönüşüyorsun Se Ra"
Bir anda gözlerime baktı. Utançtan yüzümü başka tarafa çevirdim. Çünki görünümüm değişiyordu.
Çirkin olmamak için dua ediyordum. Lütfen çirkin olmayayım.
Bir anda acılar bitdi. Şaşınca Jungkooka baktım. Bu kadar hızlı biteceğini bilmiyordum.
Jungkook gülümsedi.
Jungkook-"Başardın. Başaracağını biliyordum"
Ben-"Şey deyiştimmi?"
Başını olumlu salladı. İşaret ve orta parmağıyla burnumu sıktı ve gülümsedi. Kıkırdadım. Qaliba çokta çirkin olmadım. O an babamın ofisinde ışık yandı. Qaliba içeri ışınlanmıştılar.
Jungkooka baktım.
Ben-"İçeri gidelim. Geldiler"
Başını olumlu salladı. Ayağa kalktı ve elini uzatdı tutdum ve kalktım.
Jungkook-"Artık elementçisin. Hangi element olduğunu bilmiyoruz. Hiç bilmediğimiz element bile ola bilirsin. Bu yüzden ışınlana bilirmisin?"
Ben-"Babam bize özel güçler vermişti onlar sayesinde yapa bilirim. "
Başını olumlu salladı.
Gözlerimi kapattım ve babamın ofisindeki karanlık odayı yani Jungkookla olduğum odayı düşündüm. Bir anda gözümü açtım ve o odada olduğumu gördüm. Gülümsedim başarmıştım.
Jungkook-"Sürpriz yapacağız. Ben buradan gizlice içeri bakacağım neler olduğunu öyrendikten sonra bir anda karşılarına ışınlanıcaz. Tamammı?"
Başımı olumlu salladım.
Başını duvarın kenarına koydu.
Ri Jin-"Pencereden neler olduğuna bakacağım"
Vayyyyyy kurt içgüdülerim çalışmaya başlamış onları kolayca duyabiliyorum.
Ama Jungkook için bunu söyleyemeyeceğim. Duymak için neredeyse duvara yapışmış. Gülmemek için kendimi zor tutuyorum.
Bir anda bana döndü.
Ben-"Kenardan nasıl göründüğünü görsen gülmekten yerinde duramazdın"
Kıkırdadı.
Jungkook-"Az çok tahmin ediyorum"
Ben-"Peki vampirler uzağı kolayca duymazmı?"
Jungkook-"Evet öyle ama bu duvar çok kalın. Duya bilsem bile duvarın çok uzağındalar. Yani anlaşılmıyor sesler"
Gülümsedim.
Ri Jin tekrardan konuştu.
Ri Jin-"Baba yoklar"
Kang Chul-"Nasıl yoklar?"
Ri Jin-"Bilmiyorum yoklar işte"
Adrian-"Yok olmuş olamazlar. Değilmi?"
Babam biraz düşündü. Çünki, ses yok. Daha sonra konuştu.
Babam-"Dua edelimde sağ-salim eve gelsinler"
Ben-"Tam Zamanı!"
Bir anda yanlarında belirdik.
Hepsi birden yere bakıb birşeyler düşünüyordu. Tabi bizim orada olduğumuzu görmüyorlar. Kafifce yalandan öksürdüm.
Kang Chul bana baktı eliyle kış-kış yapar gibi yaptı ve dedi.
Kang Chul-"Seninle uğraşamayız her kimsen yanlış yere gelmişsin güzel kız"
Ne?!
Kahkaha atdım. Herkes tuhafca bakıyordu.
Tabi Jungkook arkamda olduğu için onu göremiyorlar.
Babam gözlerini büyüttü.
Babam-"Se Ra"
Gülümsedim.
Ben-"Evet benim"
Kang Chul ağzını 2 metre falan açtı ve şaşkınca bakmaya başladı. Dil çıkardım ve Ri Jinle sarıldım.
Sonra babamla sarıldım. Adriana baktım. Gülümsedi.
Tokalaştık. Sıra Kang Chulda.
Bir anda üzerine atladım.
Gülüyorduk.
Kang Chul-"Herne kadar güzel olsanda hala eşşek gibi ağırsın"
Kafasına tokat atdım.
Ben-"Sus lan eşek"
Gülümsedim.
Kang Chul-"Nch nch sen çok terbiyesizleştinaa ben senin oppanım. Senden büyüğüm"
Jungkook-"Se Ra Kang Chul senden kaç yaş büyük?"
Ben-"2 dakika"
Kıkırdadı.
Jungkook-"Doğru senin oppanmış"
Kang Chul-"Bak gördünmü o senden daha akıllı hemen anladı"
Ben-"Hemen aynaya bakmalıyım. Baba büyüyle falan ayna yapsana kendimi çok merak ediyorum"
Başını olumlu salladı ve büyüyle büyük bir ayna yaptı. Gözlerimi kapattım. Ve
Kendime bir anda baktım.
Ben-"Aman Tanrım. Bu benmiyim?"
Babam gülümsedi.
Babam-"Evet sensin"
Gözlerim kırmızıydı. Bunun için lens taka bilirim. Saçlarım siyahtı. Ve aralarında kırmızı, mavi, yeşil ve mor, en çokta beyaz tutamlar vardı. Boyum 2 santim kadar uzamıştı ve tırnaklarımda kırmızı ojeler vardı.
Ri Jin-"O ojeler ne yaparsan yap gitmiyor ama rengi ve şekili değiştirile biliyor"
Süpermiş! Kendimi çok beyendim.
Bir anda babamın büyük masasındaki küre gibi birşeyden kırmızı ışık geldi ve daha sonra siyah renkte bir ışık geldi. Babam tedirgince bize baktı ve dedi.
Babam-"Şimdi size birşey söyleyeyim. Jungkook sen aslında sadece vampir değilsin"
Jungkook-"Nasıl yani?"
Babam-"Sen şimdi Se Ra elementçi olduğu için melez oldun"
Jungkook-"Ne?!"
Babam-"Daha bitmedi. Birde kızım sahte baban 1000 vampir, 1000 kurtadam ve binlerce başka varlıklar olan orduyla buraya geliyor"
NE?!

Bölüm sonu~