Here We Are

1.6K 105 27
                                    

A/N: Eveet, bir sınavı atlattım dayanamayıp kısa da olsa bölüm paylaşmak istedim. Muhtemelen yakın bir zamanda toparlanmış bir bölüm de gelecek (evet, şok sjjs ama bu sefer ciddiyim) Bu bölümde asıl istediğimiz zamana geldiğimizi haber vermek istedim ve sadece bu ortaya çıktı. Neyse öyle böyle, hala buralarda kalan değerli okuyucularımla buna da şükür diyorum sksk İyi okumalar!

'Kaylee Abels'ın klipte olması kadar saçma bir şey yok.'

'Tamam, bu artık sona ermeli. Kaylee Abels bir One Direction klibinde? Yeter.'

'Midem bulanmaya başladı. Her ne halt dönüyorsa artık bizi bilgilendirsinler. Bu Haylee muhabbeti sıkıcı olmaya başladı.'

'Buz pateni sahnesinde Kaylee Harry'ye eşlik ediyor? 1 dakika durun ve bunun ne kadar sevimli olduğunu kendinize itiraf edin, kıskançlar.'

Yüzlerce tweet sonrasında gelen tek olumlu tweet yüzümde küçük bir sırıtma oluşturdu. Kucağımdaki yastığa daha da sarılıp başımı kaldırarak Harry'ye bir göz attım. Bu sefer açık renkte farklı desenlerden oluşan bir gömlek vardı. Caroline hala onu kontrol altına almaya çalışırken Lou ile eğleniyordu. Ona baktığımı fark edince yüzündeki gülümsemeyi genişleterek bana doğru adımladı.

"Harika, şimdi hiçbir şekilde fotoğrafını çekemem." Caroline elleri belinde nefes verdi. "Harry, hayatım, Liam ile işim bitene kadar yorulmuş ol ve sonrasında sadece şu duvarın önünde bekle."

"Tabii, sen 1 numarasın, Caroline." Kucağımdaki yastığa başını koyup alttan alttan bana bakmaya başladı. "Ve sen geleceğin 1 numarası Kaylee Abels."

"Ah, git burdan." dedim saçlarını geriye atarak. Elime yaslanıp gözlerini kapattı. Bu haliye tam bir kediye benziyordu.

"Hadi, bunu senin de düşündüğünü biliyorum. Skylar ile görüşmenden beri şu diva kaprislerine girdin bile!"

"Hiçte bile, hiçbir şey değişmedi."

"Lee, daha çok güneş gözlüğü ve şapka takmaya başladın, korumaların olacağı ile ilgili sürekli konuşuyorsun."

"Abartıyorsun, Harry." Onu kucağımdan ittirip doğruldum. "Hem heyecanlanmak ve biraz tadını çıkarmak benim de hakkım, her zaman albüm çıkarmıyorum ya."

Ekranda nefret tweetlerini gösteren telefonumu eline alıp konuyu yok saydı. Gözleri hızla ekranda gezinirken elinden çektim. "Önemli şeyler değil. Caroline için hazırlanmaya başlasan iyi olur."

Kaşları hafif çatılmışken ciddiyetle yerinde doğruldu. "Tüm bahsettikleri şey bu mu? Özür dilerim, Lee. Böyle olacağını bilseydim klipte olmanı istemezdim."

"Hey, sorun değil. Sophia ile birlikte görmezden gelmeyi öğreniyorum." Yani. Sayılır. " Hem kendilerine yeni bir malzeme buldular. Albüm anlaşması imzaladığımı duymuşlar ve seni kullanarak olduğunu düşünüyorlar."

Ellerini saçlarının arasından geçirirken ağzı şaşkınlıkla açıldı. "Bu saçmalık. Hemen duruma açıklık getiriyorum, tamam mı? Sen canını sıkma."

"Harry, ikimizde neyin ne olduğunu bildiğimiz sürece hiçbir sorun yok, değil mi? Yani sen, seni kullandığımı düşünüyor musun ki?"

Alınmış bir şekilde geriye çekildi. "Böyle bir şeyi asla düşünmem, Lee."

"Öyleyse sorun yok." Yanağından öperek yerimden kalkıp Lou'nun yanına gittim.

-
Tüm vücudum titrerken okulun kapısı önünde yavaş yavaş bir kalabalık oluşmaya başlamıştı. Hepimizde aynı heyecan ve gerginlik varken sesimiz çıkmıyordu, sadece birbirimize bakıyorduk. Ronald, Lily ve ben en önde beklerken ikisinin de kollanı tüm gücümle sıkıyordum. Muhtemelen vücutları üzerindeki tüm kontrolü kaybettiklerinden seslerini çıkarmıyorlardı.
'İyisin. Seni beğendiler. Referansın olmasa bile artık üniversiteye gitmek zorunda değilsin. Şansını sonra yine denersin.' Kendi kendime kurulabilecek tüm teselli cümlelerini kurarken gözlerim sımsıkı kapalıydı. Kapının açılma sesiyle eş zamanlı olarak gözlerimi açıp hızlı adımlarla Cordelia'nın yanına gittim. Hepimiz üzerinde göz gezdirdikten sonra başını yere eğdi. Hepimiz farkındalıkla anlaşmışçasına birkaç adım geriledik.
"Başarılı olduğunu söylediler, ama yeterli değilmiş. Daha olgun olmamızı istediler." Herkesin yüzündeki hayal kırıklığını okurken hızlıca konuşmasına devam etti. "Ama hiçbiriniz için bu bir son değil. Evet, iyi bir etki bırakmak başvurunuza yardımcı olurdu ama seçmelerde daha iyisini yaparsınız. Ne istediklerini biliyoruz, eksiklerimizin farkındayız. 2 ay içinde her birinizle tek tek ilgilenip sizi hayallerinize götüreceğim." Elleri omzumu sıkarken göz göze geldik. Gözlerimi kırpıştırınca ağladığımı fark ettim. Hayatım boyunca yapmayacağımı düşündüğüm bir şeyi yapıp ona sarıldım.

Just A Fangirl || h.sWo Geschichten leben. Entdecke jetzt