one hundred seven

423 17 45
                                    

uyarı; kan ve intihar ögeleri içerir.

günün sonunda yorgun argın eve dönen bir kahraman göründü, sokak ışıklarının karanlıkta bıraktığı minik alanda.

yorgunluğu bedeninden ruhuna ulaşmış bir kahraman.

siyah, parmaksız eldiven taktığı elinin birinde koparılmış bir kağıt; diğerinde ise bir kalem vardı.

10 mart 2024.

bugün 107. doğum günüm. bugün bütün doğum günlerimden daha değerli.

kendimi bildim bileli savaş içerisindeyim. savaşım asla bitmedi ve bitmeyecek. bir hayalet iken bile bitmeyen bir savaşın ortasındayım.

şimdi ise daha az önce bir kavgadan çıktım. uzun soluklu, aylardır peşimde olan ve peşinde olduğum bir düşmanla olan kavgam bugün son buldu.

kendime üzülüyorum bazen, hâlâ kim olduğumu çözemedim.

hayat hikayemde hâlâ tonla boşluk var. o boşlukları ne kadar doldurmaya çalışsam da tamamını yapamadım.

bu hayattaki amacımı hep sorguladım. neden varım, neden bunları yaşadım ya da ben ne yaşadım soruları asla aklımdan çıkmadı.

ve sonunda ne olduğuma karar verdim.

ben bir kahramandım, ölü bir kahraman.

ben bir suikastçiydim, ölü bir suikastçi.

bir kanun kaçağı, bir yem, bir canavar.

şimdi ise yarı kaçak, yarı kahramanım. dünya'nın bir yarısı beni bir hain, bir katil olarak görürken diğer bir yarısının sembolüydüm.

ama bu ikili yaşam çok zor. hele bunu yüz yedi yıldır yapan ben için. ruhum bu zorluk için fazla yorgun.

sürekli kaçmaya ve sürekli savaşmaya dayanamıyorum.

son satırlarımı yazarken yeniden kendime acıyorum. öyle acınası bir varlığım ki, kendime acıdığım için bile yeniden kendime acıyorum.

bu doğum günüm benim için çok özel. çünkü bu dünyadaki son doğum günüm.

beş sokak kadar öteden siren sesleri geliyor. polisler bana yaklaşıyor. kendi uluslarının simgesini öldürmeye geliyorlar.

çünkü ben hayatımı mahveden adamı öldürdüm, yalnızca beş sokak ötede ve devletin üst kademelerindeki o piç yüzünden öleceğim. yeniden.

siren sesleri gittikçe yaklaşırken son cümlelerimi yazmaya çalışıyorum.

bu mektup sana, natalia'm.

şu an evinin önünde olduğumu bilsen, koşarak yanıma gelirdin. sarılırdım sana; kızıl saçlarının arasından elimi geçirir, yayılan kokunu doya doya içime çekerdim.

ancak birazdan evden çıkarken göreceğin manzara hoş olmayacak, natalia'm. ölü cesedim ve etrafa yayılan kanın keskin kokusu canını yakabilir.

bunun için özür dilerim.

umarım bu mektubu bulursun, bulursun ve okursun. çünkü polisler beni öldürmeden ben kendimi öldüreceğim.

yeşil gözlerinden akan yaşı görebiliyor gibiyim. ağlama, benim için ağlama, değmez gözlerinin kızarmasına. bakmaya kıyamadığım gözlerinin benim yüzümden kızarmasına dayanamam. ben esen rüzgarla, açan güneşle, baktığın bulutla, vücuduna değen herhangi bir yağmur damlasında senin yanında olacağım.

alpine sana emanet, biliyorsun zaten sana düşkün. sam ve clint'e de sahip çık, onlar da benim evcil hayvanım gibi.

öbür tarafta görüşmek üzere, любимая моя.

─james.

bir kurşunun çıkış sesi yankılandı sokakta. bir bedenin yere düşüşü ise yalnızca tekmelenen bir taşın çıkardığı ses kadar yankılandı sessiz sokakta.

kızıl kadın aceleyle binasından çıkarken, daha önce hiç düşünmemişti bir kurşunun kendisine gelmediği hâlde canını bu kadar çok yakabileceğini.

yerde yatan ve etrafında kan gölü oluşmuş cesedin yanında bir mektup gördü, üzerinde adı yazan.

katlanmış kağıdın açılma sesi kulağını tırmalarken kağıdın en altında yazan kan bulaşmış ismin üzerine bir damla göz yaşı düştü.

neredeyse soğumuş olan cesede dokundu titreyen elleriyle. morarmaya başlayan dudaklara son bir öpücük kondurdu, acı içinde.

polis sirenini duydu kadın. mektubu okuduğundan anlamıştı her şeyi. hızla arkadaşına haber verdi. saniyeler içinde açılan portaldan üç arkadaşı çıktı. kırmızı ceket giyen kız ölü kahramanın cesedini büyüsüyle yavaşça kaldırdı. büyücü adam tek bir hareketiyle yerdeki kanı yok etti.

okçu adam, kızıl kadının omuzlarına bir ceket koydu ve ona sarıldı.

"hadi gidelim."

kızıl kadın yüzüne minik bir gülümseme yerleştirdi. "onun evcil hayvanı gibiymişsin."

hafifçe dolan diğer yeşil gözlerin altında bir gülümseme belirdi. "klasik buck."

𝐓𝐇𝐄 𝐄𝐍𝐃 𝐎𝐅 𝐓𝐇𝐄 𝐋𝐈𝐍𝐄

𝐓𝐇𝐄 𝐄𝐍𝐃 𝐎𝐅 𝐓𝐇𝐄 𝐋𝐈𝐍𝐄

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

barnes kaçar

bucky barnes yüceltme hattı ☯ incorrect quotesWhere stories live. Discover now