beni öldürmek isteyen muhteşem hayat, son.

224 43 27
                                    

Biraz huzursuzdu Jeongguk, sabah eski sevgilisinin ev sahibinden aldığı telefon üzerine evden fırladığı gibi yola çıkmıştı. İçinde anlamlandıramadığı bir hissiyat peyda olmuştu, arabayı hızla kullanıyordu.

Bakış açısına giren tanıdık binayla arabasını sert bir frenle durdurmuş, hızla arabadan inmişti. Buraya gelme sebebi, ev sahibinin söylediğine göre, Taehyung'un beş gündür evden çıkmaması ve telefonunu açmamasıydı.

Sakin görüntüsüne tezat olarak titreyen elleriyle gitti adamın yanına. Cebinden yedek anahtarı çıkardı adam, eve doğru ilerlediler.

Adam kapıyı hızlı sayılabilecek bir tutumla açtı, sonra kenara çekildi, Jeongguk içeri girdi.

Evin girişinde kağıt tomarları duruyordu, her yerde sigara izmartileri vardı, yer yer kenara köşeye sıçramış boyaların izlerini ağırlıyordu temizlenmemekten kararmış zemin.

Yerdeki kağıtları takip ede ede en köşedeki, dışarıya bakan tek pencerenin olduğu odaya yöneldi Jeongguk. Havada garip bir koku vardı, kaşlarını çattı.

İçeri girdiğinde karşılaştığı manzarayla yere çömelmeden hemen önce, tek bir isim firar etti yerde cansız yatan bedene karşı.

"Taehyung…"

Cevap alamadı.

Ardına kadar açılmış gözleriyle, bir sağa bir sola başını sallarken, çığlık çığlığa bağırıyor ama asla bedenin yakınına yaklaşamıyordu. Her yer boş ilaç kutularıyla doluydu, bir zamanlar göz alıcı esmer teniyle hayat saçan adam, şimdi ağzından taşan köpüklerle yerde morarmaya başlamış teninin hafifçe yaktığı kenarda sönmüş tam on mumun ortasında yatıyordu.

Aradan saatler geçti Jeongguk baygınlık geçirdi, polis ekipleri geldi.

Gelen polis memuru, yerdeki kağıtları anlamlandırmaya çalıaşarak sesli bir şekilde okudu:

"Bir tane, çocukken kaybettiğim sessizliğim için."

"İki tane, yıllarca söndüremediğim kalbimdeki mumlar için."

"Üç tane, sevgili mimozalarım için."

"Dört tane, ellerimden kayıp gitmesine mani olamadığım tek emsalsiz âşkım ve onun getirisi, çok erken kaybettiğim Papatya için."

"Beş tane, uzunca bir süre tutunduğum ölü anılarım için."

"Altı tane, artık hatırlayamadığım herhangi bir husus için."

"Ve son olarak, on dört tane, beni öldürmek isteyen muhteşem hayat için!"

Polis bunları okuduğunda kimse bu rakamlara bir anlam veremedi fakat ertesi gün yapılan otopside; Kim Taehyung'un tam olarak otuz beş ilaç içerek canına kıydığı sonucunun çıkmasıyla, notlardaki rakamlara eşdeğer olduğu fark edildi.

Bundan yaklaşık bir sene sonra ise, bu olanları sindiremeyen Jeon Jeongguk, evinde bileklerine otuz beş kesik atmış bir vaziyette ölü bulundu.

Böylece bu iki âşığın öyküsü, otuz beş sayısıyla, aynı mimozalar gibi ölümsüz oldu ve her yıl kırkar mum yakılıp sadece beş tanesi söndürülerek anıldı.

S O N

-ℜ

ölüme dair öğrendiklerimWhere stories live. Discover now