9378 Kilometre ✓

1: "Tanıtım."

Hiç uzak mesafe ilişkisi yaşadınız mı?

Siyah saçlı genç, yaz aylarının en mükemmel anlarından birindeydi. Sıcak hava esmer teninden geçiyor ve tatlı bir his bırakıyordu. Sırtındaki çantasını sağlamlaştırdı. Kulağındaki müziğin ritmine bırakmıştı kendini. Siyah saçları esen sıcak rüzgarda dağılıyordu. Kolunda hissettiği kollarla gülümseyerek oraya doğru döndü.

Jimin yine neşeli haliyle güne merhaba demişti. "Dersin kaçta?" Taehyung kolundaki saate bakıp, mırıldandı. "Yarım saat sonra. Sanırım, hoca iki dersi birleştirecek." Jimin dudaklarını büzüp, Taehyung'un koluna girdi. "O zaman senin adına üzüldüm." Taehyung onun bu dediğine gülümsedi ve sarı saçlarını okşadı.

Peki Kim Taehyung kimdi?

Lise yıllarında asabi biri olmayan, tatlı ve sevecen biriydi. Jimin, Yoongi, Hoseok, Jungkook ve Namjoon ile mahalleden arkadaşlardı. Çok küçükken birbirlerinin ellerinden tutmuşlar ve aile gibi olmuşlardı. Lise yılları gelip çattığında, belirli değişkenlikler olmuştu aralarında. Bu değişkenliğin en büyüğü duygulardı.

Jungkook ve Jimin birbirlerine karşı farklı duygular beslemeye başlamışlardı. Tabii bu her hallerinden belli oluyor, ister istemez davranışlarına yansıyordu. Bu durum arkadaşlıklarını etkiler sansalar bile asla öyle olmamıştı. Yoongi bundan cesaret alıp, Hoseok'a açılmış ve biraz zaman geçse bile olumlu cevap almıştı. Namjoon ise hala kendinde o cesareti bulamıyordu.

Jisoo, onun için imkansızdı. Taehyung'a gelecek olursak o kimseden hoşlanmıyordu. Hatta bu durum onu biraz korkutuyordu. Ya biri arkadaşları arasındaki olayı duyarsa ve onlara zarar verirse? Bu durum onun kalbini ağrıtıyordu. Okul açıldığında, kendilerinden büyük abilerinin, okulda kaldıkları için hepsi aynı sınıfta olmuşlardı.

Bu hayatta Taehyung'u en mutlu eden şeylerden biri kesinlikle buydu. Ailesi ile aynı sınıfta olmak... Anne babaları bile çok sevinmişti bu duruma. Tabii Namjoon, Yoongi ve Hoseok'un aileleri en azından o üç çocuk sayesinde oğullarının mezun olacağı için daha bir sevinçliydi. Okulda kimseyle gerekmedikçe muhattap olmazlardı.

Her zaman soğuk davranışlar sergilerler ve pek yakın davranmazlardı. Çünkü okuldaki homofobikler kendi krallıklarını ilan etmişlerdi ve kimseye acımıyorlardı. En büyükleri olan Namjoon ise buna bir çözüm bulmuştu. Bu çözüm onlar için davranışlarını kısıtlasa dahi, güzel bir fikirdi. Okulda olabildiğince birbirlerinden uzak duracaklardı.

İşte lise hayatlarının bu kadar mükemmel ve güzel hatıralarla dolu geçmesine neden olan kişi Namjoon olmuştu. Çocuklar ona her zaman hayran ve minnettar olmuştu. Şimdi ise hiçbir şey değişmemişti. Hepsi üniversiteyi kazanmış ve aynı eve çıkmışlardı. Tabii ki farklı bölümleri ve istedikleri alanı kazanmıştı hepsi. Birlikte okuma fikri onları daha hırslı yapmıştı.

Namjoon bilgisayar bölümünü kazanmıştı. Yoongi felsefe, Hoseok ve Jimin tarih, Jungkook edebiyat ve Taehyung resim bölümünü kazanmıştı. Ardından aileleri ortak bir karar verip, okullarına en yakın evi kiralamış ve onlara vermişti. Altı genç aynı evde kalıyorlardı. Namjoon'un lisede uyguladığı kural burda da geçerliydi.

Üniversitelerindeki öğrenciler, lisedekilerin çoğunu kapsadığından, onları tanımayanlar bile yakınlıklarından, dedikodular sayesinde haberdardılar. Peki kimseyle arkadaş değiller miydi? Tabii ki hayır. Arkadaşları ile sohbet ediyorlar, yemek yiyorlar, geziyorlar ve içiyorlardı. Kendilerini sadece birbirlerine olan bakış, dokunuş açısından oldukça kısıtlamışlardı.