(19)

960 82 54
                                    

Selamlar çok uzun bir ara olmadı, bir haftanın ardından tekrar sizlerleyim. Bu bölüm umarım beklentilerinizi karşılayabilir. Şahsımca ilişkilerinin nereye gittiğini ben bile bilmiyorum, onlar beni yönlendiriyor. O zaman keyifli okumalar~ Yorum yapmayı unutmayın ^3^

-Yaş 13-

Dışarıda yağmur şakır şakır yağıyordu ve iki yakın arkadaşın dışarı çıkmasına kesinlikle ama kesinlikle izin yoktu. Jaemin annesinin burnundan getirdiğinden ve abisi sınavları için hazırlandığı için sessiz bir ortama ihtiyaç duyduğundan Jaemin'i  Jeno'nun yanına şutlamışlardı. Doyoung ise ikisinin gürültüsüne katlanamayıp Jaehyun ile beraber çalışmak için Jaeminlerin evine gitmişti.

"Annenin dizilerini izlemek zorunda olduğumuza inanamıyorum." dedi Jaemin surat asarak. Jeno arkadaşına sevimli bir gülümseme ile bakıp önündeki cips kasesinden koca bir avuç alıp ağzına tıkıştırdı. "En azından birlikteyiz, tek başıma buna maruz kalmak daha kötü."

"İşkencene eşlik ettiğim için mutlu mu olmalıyım?" diye sordu Jaemin abartılı bir tavırla "Burada gençliğimin güzel dakikalarına veda ediyorum ben."

Jeno gözünü televizyondan ayırmadan "Çoktan ergenliğe mi girdin? Halbuki dışarıda çamurla oynamak istediğine çok eminim." dedi alayla.

Jaemin 'tch,' sesi çıkarıp "O farklı bir konu." diye itiraz etti "Hem ergenliğe girip girmediğimi nereden bilebilirsin ki? Şu an aklımdan nasıl şeyler geçtiğini biliyor musun?"

"Nasıl şeyler geçiyormuş aklından? " 

Jaemin utangaçça gözlerini Jeno'dan kaçırdı. "Bir kızı öpmek gibi şeyler." dedi fısıltı ile ama Jeno gürültülü bir şekilde öksürmeye başlayınca annesi dikkatini onlara vermişti. 

"Çocuklar neden Jeno'nun odasına çıkmıyorsunuz? İzlemekten hoşlanmadığınızı biliyorum hem Jeno sana yeni bir Bakugan oyun seti almamış mıydık? Onu da göstermiş olursun Jaemin'e."

Jaemin çoktan gördüğüne dair itirazda bulunacakken Jeno annesini onaylayı onu ellinden tuttuğu gibi yukarı katın merdivenlerine sürüklemeye başladı.

"Yah! Zaten 100 kez oynadık o setle, odanda çok sıkıldığımız için annenin yanına inmemiş miydik?"diye sızlandı Jaemin arakdaşına doğru.

Jeno aniden durup gözlerindeki belirgin endişe ile "Hangi kız?"diye sordu.

Jaemin ilk başta anlam veremese de neyden bahsettiğini anlayıp omuz silkti ve "Herhangi birisi." dedi. "Kız olması gerektiğini düşündüm, yani annem ve babam gibi."

"Neden?" diye sordu. "Neden illa bir kız abilerimizi öpüşürlerken görmüştük öyle değil mi?" 

Jaemin tavana bakarak şöyle bir düşündü. "Orası öyle tabi." dedi daha sonra "Ama bir kız ile olan en mantıklı olan değil mi? Daha güzel hissettirir sanırım, bir erkeğe göre yani."

Jeno kırgınca baktı arkadaşına "Beni öpmek kötü mü hissettiriyor?"

"Ne?" diye sordu Jaemin arkadaşının kırgın gözlerine bakarak. "H-hayır, ama sonuçta seni hep öpüyorum aynı şey değil."

"Benden başka bir erkekle öpüştün mü sanki?" diye sordu Jeno, öfkeli hissediyordu. 

Jaemin olanlara anlam veremiyor gibi duruyordu. "Yani, hayır."

"O zaman nereden bileceksin bir erkeğin dudaklarının daha iyi hissettirmeyeceğini? Daha önce bir kızı öpmedin bile. Sen benden başka kimseyi öpmedin Jaemin-ah, saçma tahminler yapmayı bırak." diye söyledi Jeno ve tekrar Jaemin'i odasına sürüklemeye başladı. 

||When You Call My Name|| [Nomin /Jaeno]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin