Ben yaşıyor muyum? (Düzenlenecek)

Barışmak istiyorum...

İnanmak istemiyorum kendimi bu duruma inandıramıyodum. Sanki rüyadaydım. Ayrılık noktasına gelmiş gibiydik. O konuşmadan sonra hiç konuşmamıştık. Ders zili çalar çalmaz çantasını alıp gitmişti arkasından ''Deniz'' diye bağırmıştım.  Ama beni dinlemedi. O benim gibi blöf yapmıyordu ama çantasını yanımdan almamış beraber oturmuştuk. Bana bir tek bile kelime söylememişti. Onunla konuşmak istesemde bana sadece ama sadece''sus'' demişti. O cevaptan sonra bir tek kelime etmedim bana fena küsmüstü. Arkasından göremedim bile. Bende çaresizce eve girmiştim. Hafta sonu bir şeyler planlamıştık onunla beraber  ve arkadaşlar bir şeyler yapıcaktık. Eve geldiğimde çaresizce çantamı yatağının ayanına koyup telefonu da baş ucuna köyüm kendimi yatağa atmıştım. Annem bu halimi görünce bana dönerek:

-Ne oldu küstünüzmü?

Bende kısık bir ses tonu ve ağlamaklı bir şekilde:

-Evet

-Ay canım ağlama. Ben sana bir sütlü kahve yapar içtikten sonra biraz uyursun.

Akıma ben ona küstüğümde sahile girmiştim ve onunda onunda oraya gideceğini düşünmüştüm ve hemen telefonunu alıp anneme:

-Anne sonra ben hemen gelicem. Galiba nereye gittiğini biliyorum.

-Tamam geç kalma.

Hemen annemin yanından ayrılıp bisiklete bindim ve kendimi sahilde buldum. Orda duruyordu. Denize taş atıyodu. Yanına yaklaşarak ellerimi gözlerine  koyup onun bana yaptığı gibi bende:

-Ben kimim.

-Melek git buraya neden geldin?

-Deniz beni dinlemen gerek. Lütfen herşey bildiğin gibi değil.

-Ne bildiğim gibi değil Melek.Bana yalan söyledim.

-Bak sana herşeyi anlatıyım. Şimdi hani sen benim ben senin birbirimizin anlamıydık. İkimizde hayatımıza birbirimizle anlam vermiştik. Ben sana neden anlatmadım biliyomusun ?Çünkü seninle beraberken o kadar mutluyduk ki hiç bir şey  umrumda değildi. Bu kadar uzayıcağını bilsen senin bu kadar darılıcağını bilsen söylerdim. Şimdi bu açıklama senin için yeterli mi? Ha sevgilim?

-Evet yerli sevgilim ama seni ona bakarken veya onun sana bakarken görürsem seninle konuştuğunu falan görürsem onu anasından doğduğuna pişman ederim.

-Tamam tamam.

Dedim ve Deniz ellerimi tutup gözlerimin içine aşkla bakarken ben ona öyle bir sarıldım ki. Ellerimi boynuna sarıp ayaklarımın yerden kesildiğini gördüm çünkü Deniz döndürüyodu beni sonra beni yere bırakıp bana:

-Sen hala benim anlamımsın.

-Sen de benim için hala öylesin.

Beraber kumsalda biraz otururken iki tane yapay sarışınla esmer bizim dört metre uzağımıza havlularını serip kıyafetlerini çıkarttılar. Bizde Denizle birbirimize sarılıp denizi seyrederken bide ha. Benim anlamadığım niye kimse yokken sadece onlar geliyorlar buraya? Sonra Tabi gördüler taş gibi çocuğu bakıp bakıp durmasınlarmı?. Tamam bir kere baktım bir şey demedim daha niye bakıyon sen ya. Ben bu yapayları yolarım. Kızgın bir ses tonu ile

-Hayırdır biyerde açık bir şeynmi gördüzüz? Ağınızı yamultarak bakıp duruyorsunuz?

-Ne alakası var sana bakan yok zaten

Demesiyle tam üstlerine atlarken Deniz beni elleriyle belimden tutarak ağızımı kapattı. Ben Denize dönerek:

-Ya bırak aşkım şunları bi yoluyum. Siz kimin sevgilisini kesersiniz. Ha söyle bakıyım

-Aşkım bırak gidelim hadi. Değmez

-Yaa bi bırakta şunları döviyim.

Dememle Deniz beni kucaklayıp onların yanından götürdü. Kucağındayken bütün dünya bizim için sanki durmuştu. Beni kucağında götürürken kumlardan dolayı önündeki taşı göremeyince ikimizde kendimizi yerde buluştuk. Bu sefer ağlamak yerine gülüyodum ve oda kahka atıyordu. Deniz bana dönerek:

-Bakıyorumda bu sefer ağlamak yerine gülüyosun.

-Yaa hatırlatma bile. Hem burada senden ve benden  başka kimse yok. Asdfgh

Beraber el ele yola koyulduktan sonra ben Denize:

-Deniz yine el ele koşalım mı?

-Çok iyi fikir hadi koşalım.

Beraber koşa koşa eve geldik. Ben Denizin yanağına öpücük kondurarak hemen odama çıktım. Masamda sütlü kahve vardı. Annem geldiğini duymuş herhalde ki bana kahve getirmişti. Tefonumu alıp hemen Denize mesaj attım

-Hahta sonunu gerçekleştiriyor muyuz?

Ardından hemen cevap gelerek

- Tatam kur ben gelir seni alırım

  Dedi Ve bende kalp atıp hemen uyudum