reprises and codas

932 78 133
                                    

Yazar Notu:

Kramp girip duruyordu ve bunu 5 saat içinde falan yazdığımda da iyi bir ruh halinde değildim. Üzülmek istemiyorsanız okumayın. Biraz mazoşistim ve berbat biriyim. Oldukça angst bir hikaye ve sizi uyarıyorum. En sevdiğim kdramalardan biri olan Reply 1988'deki bir sahnenin (medya)  yeniden canlandırılması bu fanfictiondır.  Her zamanki gibi tüm hatalar benim şahsıma ait. Bunu (소녀 - Lee Moon Sae), bunu (The Last Song I'll Write for You - David Cook) ya da bunu ( All I Ever Wanted - Brian Melo) dinleyerek okuyabilirsiniz.

Çevirmen Notu:

Chen Qing Ling - The Untamed'in Çince adı. A-Ling de kısaltması. Ayrıca kişisel şarkı önerim (The Wisp Sings - Winter Aid.) İyi okumalar dilerim.

。。。

Wang Yibo birazcık erken geldiğini düşünmüştü ama görünüşe göre Yubin, Xuan Lu ve Jili çoktan gelmişlerdi bile.

"Ooo, işte geliyor," Yibo Jili'nin yüksek sesle bağırdığını işitmişti. Yüzü çoktan biraz kırmızı rengini almış gibi gözüküyordu. Ne zaman gelmişlerdi ki? "Buradayız, buradayız." Jili, barın uzak köşesindeki her zamanki masalarına gelmesi için Yibo'ya eliyle işaret vermişti. Yibo sırıtarak onlara doğru ilerlemiş, arkadaşlarının maskaralıklarına karşı kafasını iki yana sallamıştı.

Şu anda Capital Spirits'de, Merkez İlçe civarında göze çarpmayan bir barda, oturuyorlardı. Yibo ve arkadaşlarının böyle takılabildiği, yalnızca içip şu anki hayatlarının neye evrildiğini konuşabildikleri zamanlar çok sık gelmezdi ama ne zaman bir fırsatını bulsalar otomatik olarak burada, Capital Spirits'de - herkesin boş olduğu belli bir tarihte, aynı yerde, aynı zamanda, görüşürlerdi.

"Oğlumuz nasılmış bakalım ha," Yubin oturup masada yerini alırken Yibo'nun sırtına geçirmişti. "Menajerimden duyduğuma göre yine ev almışsın biraderim! Kaç oldu bu heh? Yani, sen ve Xiao Zhan'ın aksine hayatımda çok bir şeyin olduğu söylenemez o yüzden beni varisin olarak falan evlat edinsen sorun etmezdim hani?"

Xuan Lu Yubin'e patates kızartması fırlatırken herkes gülüşmüştü.

"Zhan-ge demişken," Yibo devam etmişti, "Onur konuğumuz neredeler?"

Jili kol saatine bir bakış atmıştı. "Uçağı ertelendiği için geç kalacağını söylemişti. Zhuocheng onu direkt havalimanından alacak."

Yibo kaş çatmıştı. "Yorgun olmaz mı?"

Yubin omuz silkmişti. "Aslında Lulu başka zaman yapmayı düşündü ama Xiao Zhan sorun olmadığı konusunda ısrar etti."

İç geçiren Xuan Lu'ya bakmış ve, "Ertesi hafta son çektiği dizisi bittiği için başka boş akşam bulamayacağını söyledi. Sonra da zaten düğün zamanı geliyor. Yani galiba kız arkadaşının ailesi kız hamile olduğundan falan düğünü aceleye getirmek istiyor...?" demişti.

Bir süre için kimse cevap vermemişti. Sonra Jili, "Hmm," diyerek tırnaklarına bakıp hımlamıştı. "Zordur heh? Ki onlar çıkmaya başlayalı kaç yıl oldu ki?"

Xuan Lu masaya doğru eğilmiş, çenesini avuç içine yaslamıştı. "İki," diye cevap vermişti.

Yubin kaş çatmıştı. "Ve Xiao Zhan onu bu kadar hızlı hamile mi bıraktı? Babasının o olduğuna emin—?"

Jili uzanıp Yubin'in kafasına vurmuş, "Ne sikim konuşuyorsun sen? Ağzını topla birader! Xiao Zhan öyle biriyle çıkmaz bile!" demişti. "Ayrıca, durum böyle olsaydı bilirdik." Jili duraklamıştı, "Ya da en azından Lulu bilirdi. Değil mi Lulu?"

reprises and codas | yizhanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin