2. bölüm; durgun hayaller

123 5 0
                                    

20 kasım cuma//
Saat 14.00//
Fethinin evi//
Çalınan kapının ardından eylem çıktı, elleri hamurlu olduğu için kapıyı dirseğiyle iyice araladı.
Eylem güler yüzle; hoşgeldiniz.
İçeriden gelen sıcak hava ve poğaça nın kokusuyla yavuz içeri daldı ve mutfağa koştu. Fethi bahar ve eylem gülmeye başladı. Fethi bahara yol verince bahar da mutfağa gitti ve yavuza seslendi.
Bahar; dokunma pis ellerinle etrafa git ellerini yıka önce.
Yavuz fırındaki poğaçaları iştahla izlemeyi kesip banyoya gitmek için ayaklandı, ikili banyoya gidip ellerini yıkarken eylem ve fethi görüştüler.
Eylem güler yüzle; hoşgeldin.
Fethi; hoşbuldum, yine döktürmüşsün ha
Eylem fısıldayarak; yavuz sever.
Fethi duyduğu söz ile gülümseyerek içeri girdi, ceketini çıkarıp askılığa astı ve kapıyı kapattı. Yavuz ve bahar ellerini kurulayarak banyodan çıkıyordu, fethi de banyoya girip ellerini yıkamaya koyuldu. Tekrar mutfağa giden yavuzun gözleri kulağına gelen bebek sesi ile pörledi. Arkasındaki bahara baktı, bahar gülüyordu.
Yavuz; nazlı!!
Sesin geldiği yöne koştu. Ses salondan geliyordu. Yavuz salona girince gözleri halının ortasında oyuncaklarıyla oynamakta olan nazlıya dikildi. Küçük bir çocuk gibi hemen gidip halıya, nazlının yanına oturmuştu, nazlıyı başından öptü, onunla ilgilenmeye başladı. Bahar sessizce salonun kapısından ikiliyi izliyordu. Yüzü gülüyordu. Sonra da mutfağa geçti. Eylem iki eli hamurlu yanmak üzere olan poğaçaları çıkarmaya çalışıyordu. Bunu gören bahar hemen atıldı,
Bahar; ya ne yapıyorsun sen bana söylesene çıkarayım işte.
Bahar eline geçirdiği eldiven ile poğaçaları fırından hızlıca çıkardı.
Eylem; ya canım iyiki geldiniz yetişemiyorum ben hepsine
Bahar; birdahakine beraber yaparız o zaman baksana herşeyi tek başına yapmışsın.
Gerçekten de öyleydi. Mutfaktaki masanın üstü çeşit çeşit kurabiylerle pastalarla doluydu. Hepsinin kokusu birbirine karışıp büyüleyici bir koku veriyordu. Fethi mutfağa geldi, eylemi yanağından öptü, ve kurabiyelerden bir tane almak için davrandığı an bahar dan gelen tokat ile elini çekti.
Bahar; dokunma be birazdan yersin, fotoğraf çekicem ben.
Fethi; benide çek ne var.
Bahar; yok olmaz kurabiyeleri çekicem, çekil kenara.
Fethi; tamam ver bana ben ikinizide çekeyim.
Bahar ve eylem birbirine baktı, bahar eylemin hamurlu ellerine birde kendi ellerine baktı, bunu gören eylem baharın ellerini tutup iyice ovdu, artık baharın elleri de hamurluydu. Bir anda ikisi de gülmeye başladı, ve kurabiyelerin yanına geldiler, fethi kamerayı açıp bahar ve eylemden poz vermesini istedi. Bahar 10 parmağını açtı, eylem ise bir ayağını havaya kaldırıp poz verdi, fethi resmi çekip nasıl olduğuna baktı.
Fethi; güzel çıktınız ha.
Bahar/eylem; bakayım.
Resimde bir bebek vardı, eylemin kafasının üzerinde, bunu gören eylem ve bahar arkasını dönünce yavuz ve nazlıyı gördü. Yavuz kurabiyeden yiyordu. Nazlıyı masaya oturtmuştu.
Eylem/bahar; YAVUZ!!
Fethi gülmeye başlamıştı, yavuz da sırıtmaya başladı. Sonra nazlıyı ve elindeki ısırdığı çikolatalı kurabiyeyi alıp gülerek salona gitti.
Bahar; öküz değil mi işte öküz öküz öküz!
Yavuz salondan seslendi; hödüklüğüme ver bahar hanım, ve git ellerini yıka. Fethi çayı demledin mi?
Fethi; hazır komutanım hemen getiriyorum.
Yavuz; bide bana kışla dışında komutanım deme, benim adım var.
Fethi; tamam yavuz getiriyorum.
Eylem; sen çayları salona götür bende kurabiyelerle poğaçaları alıp geliyorum.
Fethi; tamam, önce git ellerini yıka.
Eylem; tamam.
Fethi çayları alıp salona gitti, eylem banyoya giderken baharı gördü, bahar ellerini kuruluyordu.
Eylem; canım sen kurabiyeleri salona götür bende poğaçaları alıp geleyim.
Bahar; tamam canım ben alırım.
Eylem ellerini yıkamaya giderken baharda mutfağa geçip kurabiyeleri aldı ve salona gitti. Yavuz ve nazlı halıda oturmuş oyun oynuyorlardı, fethi ise çayları koyup televizyonu açmış, dolar ve altının durumuna bakıyordu. Bahar kurabiyeleri çayların yanına koyup koltuğa oturdu ve yavuz ile nazlıyı izlemeye koyuldu. Yavuz nazlıyı çok şımartıyordu. Nazlının gülmesi hiç bitmiyordu, elinde olsa yavuz amca diye bağıracaktı sanki. Eylem elinde poğaçalarla salona girdi, yavuz ve nazlıyı görünce gülerek poğaçaları çayların yanına koydu. Herkes salondaydı, ve sohbet başladı.
20 kasım cuma//
Saat 19.00//
Fethinin evi//
Sıcak bir evi, güzel bir sohbeti kim istemez ki? İşte, burada hepsi vardı, bahar kucağındaki nazlının başını okşayarak eylemle konuşuyordu. Yavuz ve fethi de berat albayrak ın istifası hakkında konuşuyordu. Ve, kapı çaldı.
Herkes kapıya dönünce eylem gülerek dış kapıya yöneldi. Kapı deliğinden baktığı an rengi kaçtı. Nutku tutuldu. Titreyerek salona yöneldi. Eylemin bu halini, bakışlarını gören yavuz ayaklandı,
Yavuz; eylem noluyor iyi misin?
Eylem konuşmuyordu. Sadece yavuza kilitlenmişti.
Bahar ve fethi de ayağa kalktı.
Bahar; eylem ne oluyor ne bu halin?
Eylem titreyen parmağıyla dış kapıyı işaret etti,
Eylem; O geldi...
××××××××××××××××××××××devam edecek××××××××××××××××××××××

kanlı söz...Where stories live. Discover now