Duygular karma karışık

147 19 3
                                    

Sabah uyandığımda yanımda San'ı görmeyi bekliyordum ve şaşırtıcı bir şekilde yanımdaydı , uyanmış bana bakıyordu "Günaydın Woo"  bana döndü "Günaydın, ughh başım çatlıyor" "Sanırım soruşturmayı iptal etmen gerekecek ayağa kalkabilecek misin?" yavaşça doğruldum ve yatağın kenarına ulaştım ayağa kalktığımda hissettiğim acıyla gülerek kendimi yatağa bıraktım benim güldüğümü görünce o da gülmeye başladı "Tertemiz delirdik biliyor musun" dedi San gülerken "açıkçası benimle yatmak isteyeceğini hiç düşünmemiştim" kafamı tavana çevirdim ve "Aniden gelen bir dürtü desem inanır mısın?" diye sordum kafasını hayır anlamında salladı "O zaman inanmalısın çünkü neden istediğimi bende bilmiyorum" San cevap vermeden kapını tıklatıldı ve yavaşça açıldı 

"Hyung Seonghwa hyung sizi kahvaltıya çağırmamı söyledi" dedi içeri giren Jisung "Jisung senden bir şey isteyebilir miyim ? " diye sordum hafifçe doğrularak "Evet hyung" "Mutfaktaki büyük masanın üzerindeki kutuda ağrı kesici var onu ve bir bardak suyu kimseye görünmeden getirebilir misin?" kafasıyla onayladı tabi ki yapabilirdi bu onun için çocuk oyuncağıydı sadece ufak bir etken olarak Taeyong ve Chenle vardı. Chenle'ye görünmesi sıkıntı değildi ama Taeyong'a görünürse büyük sıkıntı çıkardı "Getiririmde niye hyung" diye merakla sordu "Senin yaşın yetmez bücürük hadi çok oyalanma ki çabucak aşağı inelim" diye atladı söze ve Jisung'u odadan çıkarttı "San salak mısın ağrı kesici anında nasıl etki etsin en az bir saat geçmesi lazım" 

San bana bakıp sırttı "Yürümek zorundasın yoksa Seonghwa hyung ne kadar kızar tahmin edebiliyor musun?" bir kaç dakika durdum Seonghwa hyung kızsada çok üstünde durmamalıydı "Bir dakika ya biz niye sürekli yok Seonghwa hyung ne der yok Seonghwa hyung neye kızar diye yaşıyoruz ki hayır biliyorum büyüğümüz olarak bir tek o var ama niye kendimizi kısıtlıyoruz ki" San benim bunları söylememe şaşırmıştı bu çok normaldi çünkü normalde bu tür asi konuşmaları o yapardı bense onun bu asi konuşmalarını çürütecek konuşmalar yapardım. Sanki durup dururken sadece birkaç dakikalığına rollerimiz kişiliklerimiz değişmişti

*2-3 saat sonra*

"Bence Lim Minjoon'u tekrardan sorgulamalıyız" dedi Hongjoong kırmızı iplerle birbirlerine bağlanmış fotoğraflarla tabloya bakarak "Bunu yapmalıyız ama kolay olacağını sanmıyorum" dedim "Lim Minjoon ve Seo Miyeon çoktan yurt dışına çıktı ve nereye gittiklerini bilmiyoruz" bir kaç dakika durdu Hongjoong "O zaman o ikisini tablodan çıkarmamız lazım" dedi Yeosang onların fotoğraflarını ve diğer fotoğraflarla onlarınkini bağlayan ipleri çıkarttı "Mingi'nin hamile bıraktığı kızı sorguluyalım bence" diye bir öneride bulundum Yeosang kafasını hayır anlamında salladı "Mingi kesin bir dille o kızı hiçbir işe karıştırmayacağımızı söyledi" bunu biliyorduk Mingi kıza tahmin ettiğimizden daha çok değer veriyordu diğerleri bunu kızı sevdiği için yaptığını düşünsede ben sırf kızın taşıdığı bebek onun olduğu için yaptığını biliyordum. Kızla konuştuğunu anlatmıştı bana evlenmek gibi bir şey yapmayacaklarını fakat kendisinin istediği sıklıkla çocuğu görmesine izin verdiğini söylemişti 

"Ee neler yaptınız ben yokken" kapıyı açıp içeri girdi Yunho incelemesi gereken başka bir dava olduğundan bize çok nadir katılıyordu "Hiçbir şey aynı noktada kaldık" dedi Hongjoong başına masaj yaparak , Yunho ilerleyip tabloya baktı "Minjoon'u ve Miyeon'u çıkarmışsınız niye bence birinci dereceden şüphelilerimiz onlar" bu sefer ben başıma masaj yapmaya başladım bir yandan bu olayı çözmeye çalışmak bir yandan da çözülmesini engellemeye çalışmak beni acayip yoruyordu. Çok dikkatli olmalıydım yoksa en ufak bir hatamda her şey ortaya çıkar ve bu hiç iyi olmaz "Wooyoung sen ne düşünüyorsun?" diye sordu Yunho bana bakarak

 "Bunu yapmalıyız ama o ikisi yurtdışına kaçtı ve nerde olduklarını bulmamız çok uzun sürecek" "Niye 1. dereceden şüphelilerimiz onlar" diye sordu Mingi ne zaman içeri girdiğini anlamamıştık "Kız nerdeyse tacize uğruyordu ve erkek arkadaşı darp edildi gerçekten onları mı suçluyoruz" göz devirdim duygularına göre hareket ediyordu ve bu onlar için büyük dezavantajdı "Duygularına göre hareket ettiğinin farkındasın değil mi " dedi Yunho biraz sertçe "Evet" dedi Mingi hepimize bakarak "Duygularımla hareket ediyorum çünkü empati yapabililiyorum" "Sence empati yapmanın sırası mı Mingi?" bu sefer kızan bendim "Artık Shadow'un artık dağılması lazım kaç senedir onları araştırıyoruz kaç mafya grubu yakaladık ama bir tek Shadow'u yakalayamadık" 

"NCT'yi unutma" diye ekledi Hongjoong NCT polisin yakalayamadığı bir diğer gruptu şansa bakın ki NCT ve Shadow birleşmişti "Siz gerçekten o ikisini sorgulayabileceğinizi mi düşünüyorsunuz hadi diyelim buldunuz oldukları yeri sizce gelip ifade verirler mi kız bu olayı unutmak istediğini açıkça söyledi ve erkek arkadaşı onun istemediği hiçbir şeyi yapmayacağını söyledi" herkes sessiz kaldı çünkü hepimiz Mingi'nin haklı olduğunu biliyorduk "Bugünlük burda bıraksak ?"" diye bir öneride bulundu Yeosang "Sizlere tavuk ısmarlayacağım eskisi gibi dertleşip hayatımızdaki sıkıntıları konuşalım" bu kimsenin rededemeyeceği bir teklifti , beleş yemek ne kadar paramız olsada bize mutlu ediyordu. 

"Yunho sen başla" dedi Yeosang . Yunho derin bir nefes aldı ve anlatmaya başladı "Size bahsettiğim ceset varya hani şu Han nehrinde bir bavulun içinde bulunan , cesetin iki yıllık olduğu tespit edildi ve tam kesin değil ama bir sessiz seri katil vakasına benziyor " biraz duraksadı "Burdaki sorun aynı şekilde bu sene iki ceset daha bulundu ve hepside kadındı ilk kadının vücudunda darp izleri vardı ve öldürülüp nehire atıldığı tespit edilmişti ikinci kadın tecavüze uğramış ve boğulmuş  , en son bulduğumuz kadın diğerlerinden farklı olarak zehirlenmişti  bunlar bunun bir seri katil vakası olma ihtimalini düşürüyor ve ben gecemi gündüzümü bunu çözmeye adamış durumdayım daha önce hiç böyle bir vakayla karşılaşmamıştım" 

"Mingi sen devam et" dedi Hongjoong hyung "Sonra Yeosang ve Woo anlatsın" Mingi başıyla onaylayıp konuşmaya başladı "Biliyorsunuz aklım başımda değilken Choi San'a uydum ve büyük bir hata yaptım ama bu hatamın sorumluluğunu aldım fakat niye hala suçluluk duyuyorum" duyduğum şeyle şaşkına dönmüştüm San'ın Mingi'nin tanımadığı bir kızı hamile bırakmasıyla nasıl bir ilgisi olabilirdi ki "Choi San'ın bu konudaki alakası ne" diye sordu Yunho benim yerime "O gün içeceğime bir şey kattı sadece bununla kalmayarak hamile bıraktığım kızı benimle o tanıştırmıştı ama yanlış anlamayın yaptığım şeyin suçunu başkasına yıkmıyorum." Hongjoong hyung Mingi'nin omzunu sıvazladı "Biz bunu ayrı olarak konuşalım Mingi tamam mı?" "Tamam hyung"

"Açık konuşacağım sizinde bildiğiniz gibi Shadow'un lideri Park Seonghwa bütün büyük soygunlarında benim kitaplarımda kullandığım planları kullanıyor " Yeosang başını eğerek konuşmaya başladı "ve bu beni hiç rahatsız etmiyor aksine planlarımın işe yaraması beni mutlu ediyor sizce ben kötü biri miyim?" yavaşça başını kaldırdı ve bize baktı "Yeo ne desem bilemiyorum ama şunu söyleyebilirim ki sen kötü biri değilsin" dedim ona gülümseyerek "Woo sıra sende" dedi Hongjoong hyung "Hyung nasıl söylesem bilemiyorum ama gerçekten sizin düşüncelerinize ihtiyacım var " durdum ve nasıl söyleyeceğimi düşündüm birkaç dakika "Çocukluk arkadaşlarımdan biriyle yattım ve bundan zevk aldım" 

masada birkaç dakika sessizlik oldu ben utançtan kafamı ellerimin arasına alıp masaya gömmüştüm "Hangisi?" diye sordu yavaşça Yeosang "Tam bir pezevenk olan" dedim mırıldanarak "Wooyoung kafanı kaldır" dedi Mingi "Sen o çocuktan uzun süre hoşlanmamış mıydın" diye sordu kafamla onayladım bir dönem San'dan cidden hoşlanıyordum "Peki o duygularının bittiğinden emin misin nerdeyse her gününü onunla geçirdiğini söylemiştin" diye sordu Hongjoong hyung "Emin değilim hyung bana bazen çok nazik davranırken bazende aşırı kaba oluyor artık alıştım ama eskisi gibi de değilim" Hongjoong hyung anladığını belirtircesine kafa salladı "Seninlede bu konuyu özel olarak konuşalım istersen ama anlatmak zorunda değilsin" "Yardım etmek istediğini biliyorum hyung ama kendim çözmeye çalışsam daha iyi olur" Telefonumun çalmasıyla saatin farkına vardım ve  Hongjoong hyung'u dinleyemeden mekandan çıkıp telefonumu açtım "Efendim hyung?" "Wooyoung her nerdeysen hemen eve geliyorsun hemen!" dedi Seonghwa hyung yarı bağırır bir şekilde , bisikletimi merkezde bıraktığım için bir taksi çağırdım ve yola koyuldum


*Bölüm sonu*

Arkadaşlar bilmem gördünüz mü birkaç tane Atiny birleşip Ateez için bir albüm yayınlamış adıda Treasure ep. Aurora: Atiny to Ateez .( Wooyoung ve Seonghwa dinlemiş, Wooyoung doğum günü canlı yayınında çalmış bir şarkıyı) Youtube ya da spotifydan Atiny to Ateez yazarak bulabilirisiniz mutlaka dinlerin derim müthiş olmuş

Mind is a prison / Woosan ✓Where stories live. Discover now