27.Bölüm

2.3K 105 109
                                    

Yukarıdaki şarkıyı bölümü okurken dinlemenizi tavsiye ederim, yanlış bilmiyorsam intihara meyilli birini sevmekle ilgili. Bir nevi bölümle bağlantılı yani.

Fikir için teşekkürler-Kirari_chan-♥️

   Death Note'a kendi ismimizi yazarsak?
(Mutsuzlu bölüm)

Light: Senin Death Note'a bir şeyler yazdığını görür ve yanına gelir ama daha sonra yazanın senin ismin olduğunu görür, şaşkın bir şekilde sana bakar ama sen kalp krizi geçirmeye başlarsın. İsmini silmeye çalışır(eğer mantık hatası varsa boşverin lütfen Death Note kurallarını tam bilmiyorum) her şeyi dener ama çok keçtir saatlerce ağlar Ryuk ile konuşur ama işe yaramaz. Her ne kadar bazen tuhaf ve aptalca hareketler yapıyor olsanda seni seviyordu, senin tuhaf ve aptalca hareketlerini seviyordu... "Yanına geliyorum (Y/N)" o da senin gibi Death Note'a kendi ismini yazıp intihar eder.
(Sabah sabah neyin kafasını yaşıyorum ben, kendi yazdığım şeye ağlıyacağım şimdi)

L: Bir deftere bir şeyler yazdığını görür, yanına gelir sonra ne yazdığına bakmaya başlar"Neden deftere kendi ismini yazıyorsun?" Sorusunun ardından bir anda yere yığılırsın, hemen Watari'yi çağırır ama artık çok geçtir sen ölürsün.
Defterle bir alakası olduğunu anlar(Allah Allah nasıl olabilir böyle birşey... Bütün duygusallığın içine ettim dimi?)
Ama hiç defteri araştırma zahmetinde bulunmaz, defteri yok eder. Günlerce odasına kapanır sadece senin mezarına en sevdiğin çiçekleri bırakmak için çıkar.

Near: Senin yanına geldiği gibi yere yığılırsın, bir yerde sana birde senin adının yazılı olduğu deftere bakar. Yardım edin diye bağırır, güvenlik görevlisi seni alıp götürmeye başlar Near ise arkada olayın şoku ile çöküp hıçkırarak ağlamaya başlar(ben sana kıyamiş) sonra kendini toparlayıp sinirle defteri eline alıp yere fırlatır. Kapı hızla açılır " (Y/N) öldü " der gelen kişi, "biliyorum"  diyip tekrar ağlamaya başlar Near normalde duygusuz biridir yani çoğu kişiye karşı ama seni seviyordu, evet sana da kaba ve soğuk davranıyordu ama duygularını belli etmekten korktuğu içindi. Şimdi ise herşey için çok geçti gerçek duygularını hiç bir zaman bilemeyecektin. Onun yüzünden intihar ettiğini düşünüyordu, sana kaba ve soğuk davranmasaydı bunların olmayacağını. Ama belki hâlâ sana gerçekleri söylemek için şansı vardı... "Umarım orada seni bulabilirim, sana gerçekleri söylemek istiyorum".
(Hayır ağlamamalıyım... Kendine gel BilDe bu olaylar gerçek değil sen uydurdun)

Mello: "hey! Son bir tane çikolata kalmış onuda ben yiyorum, haberin o-"
Kapıyı açtığı gibi şok geçiridi yerde yatan seni görünce, ağlayarak ambulansı aradı.
Ama çok geçti sen hayatını kaybetmiştin. Cenazenden sonraki gün odana girdi, masanın üstünde senin isminin yazılı olduğu bir defter gördü"h-hayır... N-neden kendine b-böyle bir ş-şey yapsın ki?" Yere çöküp ağlamaya başladı. Defteri yok etti. Her gün mezarına en sevdiğin çikolatadan ve en sevdiğin çiçeklerden bırakıyordu"Beraber çikolata günü yapacağımıza söz vermiştin, neden hep yalan söylüyorsun?..."
(Gözlerim işiyor, nerden geliyor benim böyle duygusal senaryolar)

Misa: Bu aralar ona çok soğuk davranıyordun... Ondan kaçmaya mı çalışıyordun? Neden böyle davrandığını sormaya karar vermişti. Senin odana doğru yol aldı. Odana girdiği gibi ağlamaya başladı, sen yerde yığılı yatıyordun ve Death Note'ta ismin yazıyordu. Ambulansı aradı, işe yaramayacağını biliyordu ama şüphe çekmek istemedi. "Neden böyle bir şey yaptı ki" diyordu kendi kendine. Senin mezarına gelmişti aylardır yaptığı gibi yine mezarını önüne oturup seninle konuşmaya başladı "Aylardır mezarına gelip seninle konuşuyorum. Herkes delirdiğimi düşünüyor artık unutmam gerektiğini ama yapamıyorum... Senin yanına gelmek istiyorum. Ama diğer insanları dinlemeliyim sanırım hergün senin mezarına gelmem delilik... Mezarının değil senin yanında olmalıyım"
Sen ölmeden önce beraber piknik yaptığınız, uçurum kenarı olan bir yere  gelir ve kendini aşağıya bırakır.

Matsuda: Uzun süredir işleri yoğun olduğu için beraber vakit geçiremiyordunuz, birgün beraber buluşmaya karar verirsiniz. Kapıda senin çıkmanı bekliyordu ama sen çıkmamıştın, o da senin ona verdiğin yedek anahtar ile eve girer. Odanın kapısını bir kaç kere tıklayın ve ses gelmeyince telaşla içeri dalar, gördüğü banzara ile gözleri dolar ve kalbi daha hızlı atmaya başlar. Telaşla ne yapacağını bilemez ve seni kucakladığı gibi hastaneye götürür. "Ö-öldü mü? N-nasıl yani? H-hayır bu m-mümkün değil, bugün bugün dışarıda buluşacağımza söz verdi. O her zaman sözünü tutar!" Hıçkırarak ağlamaya başlar. Ertesi gün cenazenden döndükten hemen sonra senin evine gider, dolabına bakar... Bu onun sana hediye ettiği kıyafetti(herhangi bir şey siz seçin)kıyafeti alıp çantasına koydu, sonuçta şuan sahibi yoktu değil mi?
Biraz daha dolapları karıştırdıktan sonra masanın üstündeki defter dikkatini çekti, B-bu Death Note mu?! Hemde üzerinde senin ismin yazıyordu! Yere çöküp ağlamaya başladı neden kendine bunu yaptın ki? "H-hayır daha fazla katlanamam artık senin yok olma zamanın geldi... Benimde (Y/N)'nin yanına gitme zamanım. İlk önce defteri yakar, sonra ise bugün buluşacağınız uçurumun kenarına gelip kendini aşağıya atar.


Matt: Beraber film izliyeceğinizi söylemişti, ama şuan video oyunu oynuyordu. Aslında bir tur oynadıktan sonra bırakmayı planlıyordu ama dalıp gitmişti, en sonunda başını oyundan kaldırdığında yanında senin olmadığını fark eder. Evde seni aramaya başlar, en sonunda ise odanda bir şeyler yazarken bulur"Sabahtan beri sana sesleniyorum neden cevap vermiyorsun?... (Y/N), (Y/N)!" Yazdığın yazıyı bırakıp ona bakarsın "Merak etme artık bana katlanmak zorunda değilsin"  Kalp krizi geçirmeye başlaman ile şok olur,(sende bim... tamam daha fazla konuşmuyorum) seni hasteneye götürdü ama her şey için çok geçti... Senin ona söylediklerin intihar ettiğini kanıtlıyordu ama nasıl kendi isteğinle kalp krizi geçirebilirsin ki? Hemen senin odana gidip dün gece senin yazı yazdığın defteri aramaya başladı, ama yoktu...
Zaten düzgün olmayan psikolojisi yerle bir olmuştu, video oyunu oynamıyordu. Her gün senin mezarına gelip seninle konuşuyordu,"Sen yaşarken senle neredeyse hiç konuşmuyordum peki şimdi neden böyle oldu? Senin kıymetini sonradan fark ettim. Senin yanına gelmek istiyorum... Geleceğimde."
Eve gidip bir kutu hapın hepsini ağzına atar, suyla dolurduğu küvetin içine yerleşir ve kendini ölümün kucağına bırakır.

Bu bölümde tam bir drama Queen olduğumu fark ettim, ayrıca ellerimi hissetmemeye başladım😶 Cidden uzun bir bölüm oldu, yaklaşık bin kelime. Neyse tantlı insanlar ben kaçar💜


Death Note Tepkiler Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin