kurtarıcı

685 46 18
                                    

Senin olmayan birini kıskanmak o kadar berbat ki. Ne hesap sorabiliyorsun ne kızabiliyosun...

🖤🖤🖤🖤🖤🖤🖤🖤🖤🖤🖤🖤🖤🖤🖤

Uyanmıştım, ne zaman uyuduğunu hatırlamadığım uykumdan uyanmıştım sonunda. Ama gözlerimi açamıyordum, korkuyordum, o gördüklerinin rüya olmamasından korkuyordum. Yatağın yanının çökmesiyle irkildim, biri oturmuştu ama gözlerimi açmamakta kararlıydım. Ben uyku oyunumu sürdürmeye son derece kararlı bir şekilde devam ederken elimin üstündeki sıcaklıkla iyice gerilmiştim.

"Gözlerimi acabilirsin. Uyumadığını biliyorum."

Gelen sesle iyice gerilsemde gözlerimi açmamıştım

"Aa hadi ama aç gözlerini kızım"

Gözlerimin kapalı olmasına rağmen dudaklarımda buruk bir gülümseme oluştu istemsizce. Yavaşça gözlerimi yavaşça gözlerimi açtım. Açtığım an göz göze geldik gözleri anlatılmayacak kadar çok benimkilere benziyordu güzeldi, gercekten güzeldi. Sonra sacları vardı yukarı kalkmış dipleri siyah ama uçları beyazdı, çenesi sıktı gülünce dahada sık oluyordu ve bu onu karizmatik yapıyordu. Evet o karizmatikti, o yakışıklıydı, gülüşü güzeldi, bakışı güzeldi ama malesef sadece bunlarla olmuyordu çünkü o
Caniydi, kötüydü, korkunçtu onun kötü bir kalbi vardı hemde çok kötü o daha dün hayatımdaki tek varlığı kaybetme sebebimdi. Bunlar aklıma geldikçe gülüşüm soluyordu, kararıyordu gözlerinin içine her baktığımda dahada nefret ediyordum ondan, o kötü kabinden. Benim aklımda bunlar geçerken o çoktan ayağa kalkmıştı

"Ee bugün kalmayı düşünmüyor musun"

"Tamam o zaman ben aşağı iniyorum senide sofrada görmek istiyorum tamamı 5 dakikan var"

Bunları söylerken çoktan arkasını dönmüş kapıya doğru yürüyordu kapının önüne geldiğinde arkasına döndü ve son bir kez bana baktı. Kapıyı açıp çıktığında bende yataktan çıktım ve banyoya gitim saçlarımı arkadan topladım ve suyu açtım elimi suyun altına koyduğumda soğuk suyun birden tenime sevmesiyle irkildim elimi biraz öyle tuttuktan sonra ellerini yandan birleştirdim ve avucumun içini suyla doldurdum yüzüme vurmadan önce suya baktım, elimin arasından akıp gidiyordu özgürlüğüne, keşke bende şu elimdeki şu gibi alıp gidebilseydim kurtulsaydım buradan. Suya son kez baktım ve onunla anlaşma yapmak ister gibi konuştum

"Iyi gel bana, olurmu"

Suyu yüzüme vurdum ve bunu iki üç kez tekrarlandığında yüzümün üşüdüğünü hisetim. Suyu kapatıp havluyu elime aldım ve yüzümü kurutum banyodan çıkıp kapıya yöneldim, kapıyı açıp dışarı çıktım merdivenlere vardığımda aşağıdan sesler geliyordu yavaşça aşağıya indim tam son adımımı atmıştım ki beyaz, siyah gözleri beni buldu.

Göz göze geldiğimiz zaman dudaklarının kenarı yukarı kıvrıldı ve önüne döndü. Bir kaç saniye daha ona baktım ve gözlerimi oueenie cevirdim bana bakıyordu gözlerindeki sıcaklık ve samimiyet uzaktan bile beli oluyordu. Omuzlarımı dikleştirip onlara doğru yürüdüm. Hızlı adımlarla masanın yanına geldim ve son derece kendimden emin bir şekilde sandalyemi çekip oturdum oueenie tabağına uzanıp bir kaç şey koyduktan sonra konuşmaya başladı

"Günaydın tatlım nasıl iyi uyuya bildin mi"

Cevap olarak kafamı aşağı yukarı saladım oda gülümsemekle yetindi bu sefer Grindelwald konuşmaya başladı

"Hazırlan seni tanıştırmak istediğim kişiler var birazdan burada olurlar"

Dediği şeyle kafama darbe yemişe döndüm ne yani hani kimse yerimizi bilmiyordu yada bilmemeliydi

•ŞEYTANIN VARİSİ•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin