If you wanna go the heaven - Jerome Valeska X Harley Quinn

Some girls are killers, not princesses.

Medya; Jerome Valeska (videoyu yana kaydırarak görebilirsiniz)

...Yazarın Ağzından

         Uzun yıllardır iş yapan ama şu sıralar popülerleşmiş, işleri eskisine oranla iyi olan sirkin bugün büyük bir festivali, karnavalı vardı. Büyük iş adamları, Gotham halkının büyük bir çoğunluğu bu festivali kaçırmamak adına biletler almışlardı. İşlerin bu kadar iyi gitmesi sirk sahibi olan kadının da işine geliyordu elbet. Sirkin sahibi, Lila Valeska... Lila, henüz orta yaşlarda bir kadındı. Bir tane oğlu vardı sadece, başka da çocuğu yoktu. Bu sirk ona aitti ve tek başına idare ediyordu, son zamanlarda fazlaca iş yapmasından da memnundu ancak bu sirk ne kadar az iş yaparsa yapsın sirki kapatmayı hiç düşünmemişti şimdiye dek. Bugünün özel bir gün olacağını herkes biliyordu, haftalar öncesinden tükenen biletler ile bugünü beklemişti herkes. Halkın heyecanı kadar sirkte de heyecan vardı, çalışan herkesten başarılı bir iş çıkarmalarını bekliyordu Lila. Herkesi tek tek gözden geçiriyor ve bundan yorulmuyordu. Sabahın erken saatlerinden başlayan hazırlıklar hız kesmeden devam ederken kostüm denemeleri, makyaj fikirleri ve sahne dekorasyonu hakkında her şey mükemmeliyetçi bir düşünce ile ayarlanmıştı. Lila bugün olacaklardan çok umutluydu, çalışanların hepsi bugün için heyecanlıydı ancak bir kişi heyecanlı değildi... Harley Quinn. Sirkte çalışmaya yeni başlamıştı, geleli uzun zaman olmuyordu ve buradaki en yeni çalışan da oydu. O diğerlerinin aksine çok daha sakindi. Bir köşede sessizce dikişini tamamlamaya çalışıyordu. Tabii Lila onu farketmişti, o kadının keskin gözlerinden kaçmak mümkün değildi. Lila onun yanına adımladı ve ne yaptığına baktı kaşlarını çatarak.

"Ne yapıyorsun?"

diye sormuştu. Harley biraz duraksayıp ardından işini kısa süreliğine bölerek karşısındaki kadına bakmaya başlamıştı. Kızın sirkte çalışan birisi için böylesine donuk yüzlü ve memnuniyetsiz bir görünüşe sahip olmasına katlanamıyordu Lila.

"Sahne kıyafetimi dikiyorum."

diye yanıtlamıştı henüz onlu yaşlarındaki kız. Lila ise aldığı cevaptan memnun olmuşa benzemiyordu. Beklediği yada istediği bu değil gibiydi. Harley'in elindeki kıyafeti kontrol etti ve başını iki yana doğru salladı.

"Hayır, sahnede giyeceğin şey bu değil. Senin için kostüm seçildi bile, git ve stilistlerden senin için olan kostümleri iste."

demiş ve Harley'in daha fazla konuşmasına izin vermeden yanından ayrılmıştı Lila. Gittikten sonrasında Harley'in onun sözünü dinleyerek söylediklerini yapacağını düşünmüş olabilirdi ama yanılmıştı. Çünkü Harley onun kapıdan çıkışını izleyip başını yeniden önüne eğmiş ve kaldığı yerden devam etmişte kıyafetini dikmeye. Eline geçirmiş olduğu kumaşların üzerine süsler nakışlıyordu. Lila çoktan sahneye gitmiş ve her şeyi gözden geçirmeye başlamıştı. Sergilenecek tüm şovların listesini tekrar tekrar gözden geçirmişti. Harley'in şovunu ise en sona almıştı çünkü gecenin son birkaç dakikasında yer almasını ve gitmesini istiyordu, Lila nedense ona güvenmek konusunda çok eksikti. Bunun sorumlusu Lila mıydı yoksa Harley mi?

"O toplar biraz daha sağda ve kenarda dursun istiyorum, çok yer kaplamayacak şekilde yerleştirin."

diye uyardı çalışanları. Lila kesinlikle zor memnun oluyordu... herkes ve her şeye karşı böyleydi. Ardından sahneden de ayrılmıştı. Tüm bu kargaşayı en iyi şekilde idare etmeye çalışıyor ve bunda oldukça da başarılı oluyordu bir yandan. Sahne ışıklandırmalarını kontrol etmek için arka tarafa döndüğünde yaşlı olan şefe bakmıştı... evet, aralarında bir şeyler olduğunu fark eden henüz yoktu belki ama aralarında bir şeyler vardı.