🏹 10 🏹

1.2K 178 273
                                    

Şok içinde televizyondaki haberleri izlerken ağzın beş karış açık kalmıştı.

"Hiç vakit kaybetmemiş." Sehun-artık hangisiyse- konuştuğunda koltuğuna çöküverdin. Haber sunucusu ardı ardına gelişen olayları aktarmaya devam ediyordu.

Birbirine savaş açan ülkeler, başlamak üzere olan hastalıklar, şiddet, kıtlık ve kuraklık tehlikesi ve nicelerinin haberinin verildiği bülten bittiğinde ellerini saçlarına geçirip şöyle bir karıştırdın.

"Ne yapacağız? Nasıl engel olacağız?" Sehun sorularına cevap vermeyip bir şeyler düşünürmüş gibi dururken derin bir nefes aldın.

RiJin, okulla ilgili meseleleri halletmek için giderken Rosa dün onun elini hissetmenin ardından ortadan kayboluvermişti. Resmen gözlerinin önünde 'puf' diye yok olmuştu. Neler olduğunu zaten bilmiyordun eh soracak kimse de yoktu çünkü iki Sehun ile de konuşmama inadına zorunlu olmadıkça devam ediyordun.

Kendi kendine olduğun yerde sallanmaya başladığını fark etmemiştin. Endişe ve korkudan kendi kendine bir şeyler sayıklayıp ileri geri sallanıyordun.

Sehun koltukta yanına kayıp kollarını sana doladı. "Şşş sakin ol. Bunun üstesinden geleceğiz bebeğim. Sakin ol." Sehun saçlarını okşayıp çenesini kafana yaslayarak konuştu. "Özür dilerim. Söz veriyorum bunu düzelteceğiz." Bu sefer de Sehūn konuşmuştu. Derin derin nefesler alıp kendine geldiğinde geri çekildin. Şimdi Sehun'un bir gözü kahve diğer gözü beyaza yakın açık bir maviydi.

"Lordlarla bir an önce iletişime geçmeliyiz." Sehun kendi kendine konuşuyor gibi gözükse de aslında kafasının içindeki Sehūn ile konuşuyordu.

Rosa'ya dair bir iz arama isteğiyle etrafına bakınmaya başladın. Ama kırmızı elbiseli kadından iz yoktu.

"2 günde bu kadar olayı yarattıysa bir an evvel başlamak istiyordur." Sehun konuşmaya devam ederken salonun ortasında belirmeye başlayan kıvılcımlarla dikkatini oraya çevirdin. Kısa süre sonra portal açılıp Chanyeøl ve ŔiJin belirmişti. Yerinden kalkıp gri saçlı kadına sarılıverdin. ŔiJin şaşkınlıkla kalakalsa da kısa süre sonra o da kollarını sana dolamıştı.

"Üzgünüm ben o haberleri görünce RiJin de burada değil ondan oldu galiba." Gri saçlı kadın gülümseyip omzunu okşadı.

"Önemi yok çiçeğim." Aynı RiJin gibi konuşup gülümsediğinde sen de derin bir nefes alıp gülümsedin.

"Chanyeøl, lordlar toplandı mı? Bir an evvel harekete geçmemiz gerek." Sehūn pembe saçlı uzun adama yaklaşarak konuştu. Aslında dikkatli dinlediğinde hangisinin konuştuğunu anlayabiliyordun. Senin Sehun'un daha yumuşak ve peltek konuşurken Sehūn daha sert ve pelteklikle alakası olmayan şekilde konuşuyordu.

Chanyeøl kafasını sallayıp onu onayladı. "İstediğin gibi Lāy'in önderliğinde hepimiz toplandık. Toplantıda da evrenler arası düzeni korumak için sorumluluk almak zorunda olduğumuza karar verdik. Lordlar buradaki bedenleriyle iletişime geçip yer değiştirecek. Buradakileri, bizim evrenimizde uyandırmayı düşünmüyoruz gerçi."

"Ama senin yaptığın gibi bir aptallık, salaklık yapıp aniden yer değiştirterek akıllarını kaçırmasınlar diye en azından rüya görüyorlarmış gibi hissettireceğiz." ŔiJin, Chanyeøl'un peşinden Sehūn'a bol laf sokmalı bir şekilde konuştuğunda kıkırdadın. Saç renkleri dışında senin RiJin'inden pek bir farkı yoktu aslında.

"BIZ GELDIK! CHANYEOL AŞKIM VE BEN!" Hiç beklemediğiniz anda evin kapısı açılmış ve RiJin'in sesi duyulmuştu. "CHANYEOL SEVGILIM BITANEM KOCA BEBEĞIM VE BEN GELDIK!" RiJin sanki uyarmak istermiş gibi tekrar yüksek sesle bağırdığında telaşla birbirinize baktınız. RiJin aslında Sehun, Sehūn ve seni enteresan bir şeyler yapmayın diye uyarmak istemişti ancak şu an salonda iki kişi daha vardı ve ne yapacaklarını bilemez bir şekilde donup kalmışlardı.

I Want You [Sehūn x Sehun OC]Where stories live. Discover now