Annemle karanlık geceler bazı çıkardık.
Boşlukta denizler gibi yokluk ve karanlık.
Sessiz uzatır tâ ebediyetlere kollar.
Guyâ o zaman, bildiğimiz yerdeki yollar.
Birden silinir, korkulu bir hisle adımlar.
Tenha gecenin vehm-i muhâlâtını dinler.
Yüksekte sema haşr-ı kevâkiple dağılmış,
Yoktur o sükûtunda ne rüya, ne nevâziş;
Bir sâ’ir-i mechul-i leyâli gibi rüzgâr,
Hep sisli temasiyle yanan hislere çarpar.