27.Bölüm

2.2K 160 23
                                    

Lila: Selam tatlım.

Lila giysi dolabının önünde durmuş sırıtarak bana bakıyordu,hızlıca yataktan kalkıp bıçağımı elime aldım.

Daisy: Hadi ama! Neden herkes beni uyurken dikizliyor?

Lila: Bilmem,onlara sor. Ben daha yeni geldim canım.

Daisy: Ne istiyorsun!?

Lila: O bıçağı indir.

Daisy: Asla! Sana güvenmiyorum.

Lila: Pekâlâ,zaten bana birşey yapamazsın.

Daisy: Bu kadar emin olma.

Lila:*gülerek* Beni yenebileceğini mi sanıyorsun cidden?

Daisy: Bak Lila,sana zarar vermek istemiyorum beni zor durumda bırakma.

Lila: Bana hiçbirşey yapamazsın. Merak etme seni öldürmeyeceğim,sadece Fivea acı çektireceğim.

Lila üstüme yürümeye başladı,bıçağımı ona fırlattığımda arkama ışınlandı ve beni yakaladı. Eliyle ağzımı kapadı.

Lila: Biraz canın acıyacak,ama merak etme ölmeyeceksin.

Ondan kurtulmayı çalıştım fakat çok güçlüydü,karnıma bir bıçak sapladı ve yavaşça geri çekti. Birçok kez yaralanmıştım,ama hiç bu kadar canım yanmamıştı. Gözümden bir damla yaş düştü,Lila beni bırakıp kaçtı. Gözlerim kararmaya başladı ve yere yığıldım. Elimi karnıma götürdüğümde çok fazla kan kaybettiğimi farkettim. Çok canım yanıyordu,bağırmak istiyordum ama sesim bile çıkmıyordu. Birkaç dakika sonra odaya Five geldi.

Five: Ennie hadi kahvaltı hazırladım- Ennie!?

Five koşarak yanıma geldi,beni o halde görünce çok korkmuştu. Benimle konuşmayı çalışıyordu fakat ona cevap verecek halim yoktu,beni kucağına aldı ve revire ışınladı. Birkaç saniye sonra Grace geldi.

Five: Anne birşeyler yap!

Grace: Durumu çok kötü gözüküyor.

Pogo: Onu bu hale kim getirdi?

Five: Bilmiyorum!

Grace: Five tatlım dışarı çık.

Five: Olmaz! Burada kalacağım.

Grace: Peki tamam.

Onların seslerini duyuyordum ama ne gözümü açabiliyor ne konuşabiliyordum. Five endişeli bir halde sorular soruyordu,tam net duyamıyordum ama deliye döndüğü anlaşılıyordu.

Grace: Daisy,tatlım beni duyuyor musun?

Onları duyuyordum fakat nasıl cevap verecektim ki? Parmağımı bile oynatamıyordum. Grace karnımdaki yaraya birşeyler yapıyordu,çok canım yanıyordu. Çığlık atmak istiyordum,bir tepki göstermek istiyordum ama vücudumu hareket ettiremiyordum.

Five: Ona birşey olmayacak değil mi?

Grace: Kurtarmayı çalışıyorum tatlım,yara çok derin.

Five: Canı acıyor olmalı.

Hiç beklemediğim birşey oldu bir anda. Birisi benim elimi tuttu,bu kişinin Five olduğundan emindim. Sanki gerçekten hissetmişti korktuğumu. Size bir sır vereyim mi? Ölümden korkuyorum,bir çoğunuz bu çok saçma diyecek biliyorum. Bu işlere bulaşmayı ben seçmemiştim,Handler ilk başlarda bana çok iyi davranıyordu. Beni komisyonda çalışmaya ikna etti,bundan hoşlanmadığımı ve işten ayrılmak istediğimi söylediğimde beni tehdit etti. Ailemi ve sevdiklerimi öldürmekle tehdit etti beni. Başka bir seçeneğim yoktu. Evet ölümden korkuyorum bu doğru,ama sevdiklerimin gözümün önünde acı çekmesine dayanamam. Birşeyler konuştuklarını duydum,birkaç saniye sonra revirden başka biryere taşıdılar beni. Vücudum yumuşak bir zemine temas etti,Five beni odasına getirmiş olmalıydı.

Number Five & EnnieHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin