Koruyucu meleklik yapmak Jeon için rutindi. Koruması gerekeni korur , karışmaması gereken kader işlerine dokunmazdı. Taki Chae'ye kadar.
Onu korumak için neleri göze alırdı?
Kapak tasarımı bana aittir.
Chaeyoung'un nefes alışverişleri düzene girdikten sonra tam olarak uyuduğunu anlamıştım. Henüz yeni yaralanmışken bu kadar içmesi ölmeye çok niyetli olduğunu düşündürmüştü bana. Hastanede zar zor yerinden kalkabiliyorken eve gelince kendini içki havuzuna atmıştı resmen.
Beni bir diğer bu kadar düşündüren şey ise hastanede o kadar çok şeytanla karşılaşmama rağmen hiçbirinin Chae'nin yanına uğramamasıydı. Sanırım yaydığı enerji onu şeytanlardan bile uzak tutabiliyordu.
Herkesin bir koruyucu meleği olduğu gibi aynı zamanda onu etkileyebilecek birçok şeytanı da olurdu. Biz onların işine karışamazdık ama yaptıkları icraatları da sevdiğimiz söylenemezdi.
İnsanın hür iradesine bağlı şeyleri etkileyemezdik bu nedenle şeytan birinin aklına girip ona bir şey yaptırmaya kalkarsa bu işi yapıp yapmayacağı o insanın hür iradesine bağlıydı. Şeytan özellikle insanları birbirine düşürmeyi severdi. İnsanı insana öldürtebilir, hakkını yedirtebilir ve akla gelmeyecek tilkiler sokabilirlerdi insanların aklına.
Şeytana pabucunu ters giydiren insanları da korumuştum, onların dediklerini yapmaya kendini adamış insanları da. Şeytanla işimiz olmazdı. İkimizin görevleri çakışmadığı sürece hiçbir melek ya da şeytan iletişim kurmazdı.
Arkadaş olan insanların melekleri birbirini tanır, düşman olmuş iki insanın da şeytanları birbirini tanırdı ama çok iletişim halinde olmazlardı. Meleklerden veya şeytanlardan biri başka birinin işine karışması hoş karşılanmazdı. Kimin ne yapması gerektiği açıktı.
Chae'ye dokunabiliyorsam yarasının da ne halde olduğuna da bakabilirdim.
Onu uyandırmamaya dikkat ederek yavaşça yataktan kalktım ve yarasına bakmam için tişörtünü sıyırdım. Chae huysuzlandı ve gözlerini açmaya çalıştı. Yüzünden acı çektiği belli oluyordu. Karnının biraz sağındaydı yara. Bir sargı bezi sarılıydı karnının etrafında ve belli bir noktası kan olmuştu yeniden. Yarası açılmıştı hafiften ve kanamaya başlamıştı. Sargı bezinin yenilenmesi gerekiyordu.
Evde işime yarayabilecek şeyler bulmak için gezindim ve bir ilk yardım çantası bulduktan sonra tekrar Chae'nin yanında geldim.
Şu an kaderini etkileyecek bir şey yapmıyordum. Sadece daha az acı çekmesini istemiştim. Bu yaradan dolayı ölecek diye bir bilgiye sahip değildim.
Daha önce çok fazla insana koruyucu meleklik yapmıştım. Uyuşturucu kaçakçısı, doktor, gemi kaptanı, ofis çalışanı, pilot ve daha sayamayacağım kadar hayat uğraşı olan insan.
Hepsinin tüm hayatına dahil olduğum için bir doktor kadar tıp bilgim, bir avukat kadar hukuk bilgim ve hatta pisliğin dibine batmış bir insanın yapabileceği her şeyin nasıl yapılacağına yakından şahit olduğum için illegal işlerin nasıl yapılacağına dair bilgi birikimim vardı. Bu da beni insanlığa dair çok fazla bilgi sahibi yapıyordu. Bir insanın kişiliğini, bir sonraki hamlesini tam olarak kestirebiliyordum.
Bu insan formu işi ne kadar sürer hiçbir fikrim yoktu ama eğer böyle devam ederse ve bir daha melek formuna dönemezsem hayatta kalabilecek kadar tecrübem vardı.
Kim bilir belki hep böyle bile kalabilirdim. Onu korumam için melekken sahip olduğum güçlerimi kullanabiliyordum. Kanatlarımı yerinde olup olmadığını kontrol etmiştim. Hepsi yerli yerindeydi. Tek farkla; bunların hepsini Chae görebilirdi ve ona dokunabilirdim. Şu an edindiğim tüm bilgiler buydu insan formumla alakalı.
Elimle Chae'nin sargı bezini çıkardıktan sonra, tabi bunun için biraz onu haraket ettirmem gerekiyordu. Huysuzlansa da uyanmadı.
Yarasını temizleyip yeniden kapattım sargı beziyle. Elimden geldiğince nazik olmaya çalışıyordum. Chae üzerindeki gücümün tesirini henüz bilmiyordum.
Yarası çok derin değildi ama göz ardı edilemeyecek kadar kan kaybettiği için vücudunun durumunu tam olarak bilemiyordum. Hastanede olması gerekirken burada olması iyi değildi. Kardeşi gelene kadar bekleyecektim.
