daha iyi olduğumda bu günlerin acısını çıkartacağım."
'sen öyle san' sinsice gülerek içinden geçirdi..
"neyi bekliyorsun! öpmeyecek misin?" dedi öksürerek. son günlerde fazlasıyla yorgundu.
"vaktin gelmesini bekliyorum, bebeğim" ikide bir saate çeviriyordu kafasını..
"vakit? ah Joon bebeğim son bir kaç gündür çok değişiksin! neyin var anlayamıyorum."
"yakında anlarsın,biraz sakin ol lütfen" diyerek Yeon'un yastığını düzeltti.
...
23.59
"uyanık mısın?"
"evet bebeğim, neden?"
"seni son kez öpmek istiyorum" (bu sefer daha korkunç gülüyordu)
"hff, uyumak istiyorum şuan, bunu yarın doya doya yapabiliriz."
yuta' nın kalbi her saniye daha fazla acıyordu. bu işi acilen bitirmeliydi. birinin dırdırı yüzünden zindanda yanmak istemezdi.
"bunun bir iyi uykular öpücüğü olduğunu düşün"
00.00
dudaklar birleştiği anda belinden tuttuğu kız çığlıklarla birlikte kayboldu. şimdi sırada bu narin bedeni ve ruhu Kral'ına götürmek vardı.
avını Kral'a götürürken zindanlardan gelen çığlıkları duymamaya çalışıyordu. onlardan biri olmak istemezdi. ateşler içinde olan küçük bir odada yapılan işkenceler.. diğerleri Kral gibi değildi. onların kusurları vardı. Kral ise kusursuz ve en güçlüsüydü, o ne derse olurdu. onun istediği kişinin ruhunu ve bedenini alır, onun istediği ruha ve bedene bürünürdü şeytanlar. onlardan dünyada çok vardı. neredeyse her hafta birinin aniden ortadan kaybolmasına şaşmamalı.
Kral'ın önünde eğilerek şuan sahip olduğu bedeni gösterdi. "istediğiniz kişiyi avladım Kral'ım" bunları söylerken asla kafasını kaldırmadı. bu Kral'a bir saygısızlık olurdu.
Kral'ın büyücüleri bedeni ve Yuta'yı birbirinden ayırırken o sıradaki avını düşünüyordu. bu sefer işini daha hızlı bitirmek istiyordu. ona sakız gibi yapışmayacak ve her şeye dırdır etmeyecek bir av tam onun istediğiydi. bu zamana kadar pek kaşısına öyleleri çıkmadı maalesef.
...
"bu senin sıradaki avın. onu istiyorum. hem de çok. o akıllı biri ve bu benim işime yarayacak." eğer bir insan Kral'ın sesini duysaydı büyük ihtimalle korkudan ölürdü. tarif edilemeyecek kadar korkunç bir sesi vardı..
yuta resimdeki kişiye baktı. "NE!" bu bir erkekti. hayatında ilk defa bir erkek mi avlayacaktı. bu onun için biraz zor olacaktı. "Kral'ım ben hayatımda hiç erkek avlamadım. bunu yapabileceğimden emin değilim."
"eğer bunu yapmazsan senide diğerleri gibi zindana atarım!" dedi hırlayarak. yuta'nın korktuğu tek şey Kral'ın gözlerine bakmak. Kral'ın göz bebeğindeki insan sulietlerini görüyordu. avladığı insanların.. hepsi çığlık atıyor, kurtulmak için çırpınıyordu. Kral avlattırdığı insanların bedenlerindeki ve ruhlarındaki gücü kendi gücü ile birleştiriyordu. bu onu çok daha fazla güçlü yapıyordu. aynı zamanda onların zekalarını da kendi zekasıyla birleştirip daha fazla zeki oluyordu. ki o ne kadar zekiydi ki, bütün zekası hiçbir suçu olmayan insanlardan geliyordu. ama aklında çok korkunç bir plan vardı. belki dünyayı belki evreni yok edecekti bu güçle.. kimse bilmiyor..
"peki ona kim olarak görüneceğim?"
"kendin olarak."
"ama Kral'ım onu bu tiple etkileyemem bile" dedi isyanla. birden bire zindandaki acı çığlıkların sesi yükseldi. bütün sesler yuta'nı kafasının içinde dönüyordu.
"tamamdır Kral'ım. yapacağım."
..bir gün sonra..
yuta onun her gün gittiği kafeye gitti. onun favori köşesine oturdu. o daima burada otururdu. şimdi sadece onu beklemek kalmıştı. ki çok geçmeden de gelmişti.
favori oturma yerinin alındığını gördü. biraz morali düştü ama nedense içinde onunla tanışma isteği vardı. yuta'nın karşısındaki sandalyeye oturup konuşmaya başladı.
"merhaba, sanırım buraya ilk defa geliyorsun. bu masa benim favori oturma yerimdir de genellikle bu kafedekiler oturmaz çünkü." dedi gülümseyerek.
"a-ah anladım özür dilerim. evet burayı merak ettim, ilk defa geldim.. ve hoşuma gitti, gittiğim diğer kafeler bu kadar hoş değiller."
"bu şehirden misin?"
"hayır. japonya'dan geliyorum. yaklaşık 1 haftadır buradayım evimin yakınında dolanıyorum genelde ama bugün kaybolma riskim olsa bile biraz gezip şehri keşfetmek istedim."
"istersen seni gezdirebilirim" dedi. turistlere güzel yerleri tanıtmayı severdi. "bu arada adım Mark. tanıştığıma memnun oldum."
"yuta. tanıştığıma memnun oldum."
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
