justice ✦ introduction

42 4 148
                                    

shoshouyo'ya ya da totobio'ya ithafen, hangi hesaptasın emin olamadım. Tanıtım yazıp uzun süre bekletebilirim ama umarım hoşuna gider.

Uzun zaman öncesinde, dünyanın biraz yeşil azıcık mavi katmanının soğumadan kızıl karanlığı dışarı vurduğu anların son kalıntıları da, lav tanelerinin önce patlayıp sonra sönerek meydana getirdiği alev çemberi de ortadan kalkmaya başlamış, kısacası tam anlamıyla içine hayat tohumu almaya hazır olan biraz yuvarlak biraz ise şişkin gezegene hediye olması adına Tanrı birkaç çeşit canlı oluşturma kararı almıştı o huzur dolu parçanın üstünde yaşamını sürdürecek.

Her şey en başta çok güzel gitmişti yaratılış adına. Hayvanlardan farkları olması için bir irade ve onu tamamlayacak akıl konulmuş kafatasının altına, aynı tatlının üstüne konan vişne misali tamamlamak adına.

Şeker, baharat ve iyi olan her şey, üstüne konan zehir ise dengeyi sağlamak amacıyla gerek... Kötülük veya iyilik birinin kanından geçen o düşüncede saklanır elbet... Biri diğerinden ayrı, zaten bu değil mi işte yaşamın asıl tadı...

Birbirinden iki kutup dairesi arası mesafeden fazla uzak kişilikler, bakınca bile içinde kelebeklere kanat çırpma görevini hatırlatacak bedenler...

İlk hayalde oluşan bu idi ama ne yazık ki her şeyin ters gitmesine sebep olacak aksaklık belirli mutasyon evrelerini de beraberinde getirmiş, dünyanın diğer sahiplerine benzememeleri başta asıl istek olsa da o türün herhangi çeşidinden bir canlının kulağına, içgüdüsüne, sevdiği yiyecekleri isteme hissiyatına yol açandan bir tane patlak vermişti nasıl olduğu bilinmez şekilde hem de.

Bu tabi başlarda çok fazla önemsenmemiş. Hadi ama kim o vahşi yanın ortaya çıkıp tüm düzeni bozacağını tahmin etme yeteneğine sahip olurdu ki? Hiç kimse, bunun sonuçları da ağır oldu haliyle...

Otçul türünün özelliklerini taşıyan gereksiz, güçsüz, yaşaması bile sadece toprak ananın acıma duygusundan ibaret.

Etçil kategorisi ise istediğine sahip olabilir tek bakış sayesinde. Çünkü onlar evrenin hakimi, doğanın baş tacı sevdiceği...

Adalet diye bir kavram ne zaman var oldu ki?..

Sinirle gözlerini yeni bir güne açarak yatağından atladı zemine çevik birkaç hareket ile ranzanın üst kısmında olsa bile. Rüyasında uzun zamandır anlatılan şu saçma efsaneyi görmüş olmak zaten çok çabuk patlayabilir kişiliğini aynı yuvası sopa ile dürtülen bir kuşun hissedeceği yapıya sokmuştu bir anda.

Yine de derin bir nefes çekip sakin olmaya çalıştı sadece, ardından altın rengi o parlak alevlerin sahibi gözleri ile etrafı taradı usulca, bugün kendini nedensiz bir şekilde fazla enerjik hissediyordu, ki zaten normalde de canlı hücrelerin hepsi vücudunda asla sabit kalmıyordu ya. Birkaç kere gülüp yerinde durmak için herhangi bir efor sarfetme gereği duymadan direkmen sevdiği polis şapkasını kahverengi saçlarına geçirip sabah maratonuna başlamıştı hızlıca, kalkalı en fazla yarım dakika geçmiş de olsa.

Mutfakta masanın üstünde bekleyen tabaktan annesi görmeden aşırdığı birkaç havucu cebine, tekini ise ağzına atıp kapıyı sertçe kapatarak ayaklarını esnetti önce. Nereye gitmesi gerektiğini ezbere bilir halde hem leziz kahvaltısını yapıyor, ikinci iş olarak da şapkasının kulaklarını acıtan kısmını eve dönünce kesmesi gerektiğini hatırlatması için pembe saçlı arkadaşı ile konuşması gerektiğini tekrarlıyordu beyninin içinde.

"Haruichi, Furuya!"

Tabi bunu çok uzun süre sürdürmesine gerek kalmadan şu hayatta sahip olduğu tek arkadaşlarını görmesi ile heyecanla dikilen kulakları yüzünden fırlayan şapkasını da atılan tuhaf bakışları da önemsemeden kollarını ikilinin omzuna doğru attı heyecanla.

Kedi kuyruğu hafifçe yerde sallanır şekilde mutluluğunu gösteren pembe saçlı kısa boylu oğlan arkadaşından gelen ani vanilya ve hafif süt kokusu ile sırnaşmaya başladığını fark etmeden orta boylu ve daha çocuk olmasına rağmen yapılı vücuda doğru sürtünüyor; her ne kadar etçil türe karşı nefret çemberi fazla geniş bir araziyi kapsıyor olsa da sorun etmediği kar kurdu, mavi gözleri ve siyah saçları ile soğuk havayı etrafta yayan uzun boylu genç ikisinin dışarı vurduğu sahneye gülüyordu hafifçe kıvrılmış dudakları ile.

"Çok fazla ilerlememe gerek kalmadan karşılaşmış olmamız çok güzel bir tesadüf değil mi? Zaten ben de böyle olacağını kesinlikle tahmin ederek kestirme yolu kullanmaya karar verdim yoksa sabah antrenmanını kısa tutma gibi bir amacım olduğunu düşünüyor olursanız çok kırılırım ikinize de!"

"Biraz sakin olmalısın Eijun-kun, aynı dediğin gibi olduğuna inanıyorum zaten ben. Bu arada  buluşmak için sözleştik ya dün, yoksa hatırlamıyor musun bugün tiyatro gösterisi için okula gitmemiz gerekiyor hepimizin. Tamam benim rolüm yok Furuya-kun da ağaç taklidi yapacak ama seni izlemek için zaten orada olacağımızı söylemiştik değil mi?"

Hafızası tam olarak yerine geldiği anda gülümseyerek ikilinin koluna girdi önce ortada kalacak şekilde. Kahvaltısının küçük parçalarından ikram etse de sonrasında vermeyi reddedip hem olağanüstü bir keyifle yürüyor hem de karnını doyuruyordu sabahki siniri tamamen geçmiş halde.

"Hey, şuradaki üçlü biraz tuhaf değil mi sence de?"

"Aynı fikirdeyim, fazlasıyla güçlü yapıya sahip kar kurdunun yanında bir evcil kedi ve tavşan ile olması fazla komik bir sahne... Acaba onları yemek için arkadaş numarası yapıyor?"

"Sanmıyorum, bence diğer ikisi koruma olması adına para ödüyorlar kendisine, hah cidden otçulların hepsinin ezikliği beni iğrendirmekten başka bir işe yaramıyor."

Pembemsi dudakları hafif üzülme ama en çok da sinir ile titreyen beden derin bir nefes verdi içine. Yanında bulunan kişilerin ne yapacağını tahmin ettiği için birkaç adım geriye doğru çekildiğini görebiliyordu ama çok da umursamadı o an için.

Hedefi başka idi sonuçta..

Sawamura Eijun, kahverengi saçları ve bazen aynı renk şeklinde düşünülüyor olsa da güneşte özellikle parıldayan altın gözleri ve mutlu olduğu zaman etrafı aydınlatan gülümsemesi ile herkesin sevinç kaynağı.

En yakın arkadaşlarından pembe saçları ve aynı renk çoğunlukla tutamlar yüzünden gözükmeyen gözleri ve hafif kısa bedeni ile Kominata Haruichi evcil bir kedi iken; diğer sevdiği uzun boylu, siyah saçların ve çoğunlukla etrafı soğutan mavi gözlerin sahibi Furuya Satoru nadir bulunan kâr kurtlarından bir tanesi.

"Cümlelerini tekrar söylemek ister misin?"

Hafifçe etrafa yayılan parmak kıtlatma sesi ile karşısındaki bedenin zorlukla yutkunduğunu görünce gülümsedi yavaşça tehlikeli bir aura yayarak.

"Ah vazgeçtim aynı şeyleri yine kulaklarıma boşuna doldurmaya gerek yok, onun yerine neden geberip gitmiyorsun sadece?.."

Söylemeyi unuttum değil mi kendisi  normal şartlar altında evcil olması gereken vahşi kişilikli çoğunlukla heyecanlı oluşundan kaynaklı dikik kulaklı bir tavşan.

Ve saçma düşüncelere sahip herkesten nefret eder...

Onları eğitmek ve adaleti sağlamak adına iyi ya da kötü polis olmak ise kendisi için hiç sorun değil...

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Dec 14, 2020 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

justice ✦ miyusawaWhere stories live. Discover now