Bırakır Mısın Beni??

1.4K 160 133
                                    

"Gerçekten saklana saklana buraya mı sakladın?"

"YAH, TENDOU! YERE İNDİR BENİ!"

Tendou, Ushijima'yı omzuna almış ve bahçenin sonunda olan spor salonuna gidiyordu. Bazıları, onlara garip bakarken, bazıları ise bu durumu komik bulmuş gülüyorlardı.

"Tendou! Bırakır mısın beni??"

Tendou, gülmüş ve yürümeye devam etmişti. Ushijima, onun bırakmayacağını anladığında daha fazla direnmemiş ve sessizleşmişti.

Spor salonunda ki, odaya gitmiş ve Ushijima'yı yere indirmişti. Yeşil saçlı genç çocuk, kırmızı saçlı gence bakmıyor ve gözlerini kaçırıyordu.

"Madem buraya getirecektin, söyleseydin kendim yürürdüm zaten."

Tendou, göz devirmiş ve kollarını göğsünde birleştirmişti.

"Kesin yürürdün, ben sana yazdığımda niye söylemedin peki?"

Ushijima'ın yüzüne biraz daha yaklaşmış ve sırıtmıştı. Genç çocuk her ne kadar geri çekilse de, Tendou daha da yakınlaşıyordu.

Nefesini verdi ve kızaran yanaklarını saklamak için kafasını eğdi.

"Söylemedim çünkü istemedim, zaten bir işe de yaramadı, gördüğün gibi.."

Elleriyle ikisini gösterdi.

"Yani... Eheheheh öpeyim mi?"

Ushijima, kaşlarını çatışma ve kafasını kaldırmıştı.

"N-ne? Hayır tabii ki!"

"Ya ama neden?"

"Sapık mısın sen?"

Tendou, kahkaha atmış ve geri çekilmişti. Ushijima, rahatlamayla tutuğu nefesini vermeşti.

"Ne alaka ya? Kendin de kabul ediyorsun."

"Neyi ediyorum??"

Sırıttı Tendou.

"Öpmemi, bu zamana kadar hayır demedin de şimdi ne değişti Wakatoshi-kun?"

Ushijima, genç çocuğun haklı olduğunu anladığında, kafasını eğmişti.

"Tamam, tamam... Bir şey demedim say."

Ushijima üzgün bir sesle,

"Tendou, gerçekten yapacak mısın?" demiş ve kafasını kaldırmıştı.

Kırmızı saçlı çocuk, yutkunmuş ve sorgulayan gözlerle bakmaya başlamıştı.

"Neyi?"

"Voleybolu bırakmak zorunda mısın?"

Tendou, gergin ortamı biraz hafifletmek için gülmüş ve Ushijima'ın saçlarını karıştırmıştı. Ancak Ushijima, mızmızlanmış ve eline vurmuştu.

"Hey!"

"Elinde sonunda bırakmak zorundayım..."

"Ama şimdi bırakmak zorunda değilsin. Öyle değil mi??"

Tendou, kafasını sallamıştı. Ushijima kadar o da üzülüyordu bu duruma. Aslında voleybolu bıraktığı için değil, Ushijima ile oynayamayacağı için üzülüyordu.

Bazı zamanlar nefret ederdi oynamaktan ama Ushijima ile olduğu sürece asla yapmam dediği şeyi bile yapabilirdi.

"Biliyorsun... B-"

Ushijima, Tendou'nun konuşmasına izin vermemiş ve eliyle ağzını kapatmıştı.

"Hayır hayır. Neden takıyorsun ki?? Bu zamana kadar hiçbir şeyi takmadın şimdi niye takıyorsun?"

Tendou, Ushijima'nın kolunu nazikçe tutmuş ve ağzından çekmişti elini.

"Ben zaten takmıyorum, sadece... Bana denilenleri takmasam bile, takıma ya da sana da diyen var."

"Ben takmıyorum, takımın da taktığını sanmıyorum."

Tendou, ortaya sıcak bir gülümseme bırakmış ve Ushijima'yı sarılmıştı.

"Hey..."

Göz devirmişti Tendou.

"İki saniye bozma şu ortamı... Lütfen."

"Tamam ya..."

Tendou ve Ushijima, 7 yaşından beri arkadaşlardı. Genel olarak Tendou, yalnızdı. 7 yaşına kadar. Başlarda Ushijima'yı kabul etmemiş ve uzak durmasını istemişti. Ancak Ushijima için farklıydı bu durum. Aksine, onun yanında olmak istiyordu.

Yaklaşık 1 ay kadar uğraştı Ushijima. En sonunda Tendou, onunla arkadaş olmuştu. Yine de bazı güven sorunlarından dolayı o kadar da yakın değillerdi. Ancak Ushijima, yakın arkadaş olmayı diretmiş ve sonucunda kazanmıştı.

"Bırakır mısın...?"

Tendou, kıkırdamış ve kollarını gevşetmişti. İnce ve zarif elleri hala belindeydi.

"Bu konuyu daha sonra tekrar konuşacağız."

"Ah.. Ciddisin yani bu konuda?"

Kafasını sallamış ve gülümsemişti. Tendou, Ushijima'nın belindeki ellerini indirmiş ve geri çekilmişti.

"Ciddiyim."

Tendou, dudaklarını büzmüştü. Ushijima, kapıya doğru giderken Tendou seslenmiş,

"Ne yani... Öpmeden mi gidiyorsun?" demişti.

Ushijima, hem kızarmış hem göz devirmişti. Dudağını ısırmış ve Tendou'nun yanına gitmişti.

Dudağından, tüy kadar hafif bir şekilde öpüp, hızlıca geri çekişmiş ve koşarak dışarı çıkmıştı. Yüzü domates gibi kızarmıştı.

"Öpmek zorunda mıydım ki?"

Kafasını eğmiş ve tuvalete kaçmıştı. Ders başlayana kadar, yanağında ki kızarıkların gitmesini beklemişti.

 bi' kere kissleselim mi, tenushi. Where stories live. Discover now