0.1: one shot ✔

214 40 9
                                    

Hemşire son kez takmjş oldukları serumu da Tzuyu'den çıkartıp Yukhei'ye döndü. "Bilincinin yerine gelmesi yaklaşık beş ya da altı günü bulur beyefendi. Hastaneden çıkış işlemleri için benimle gelmeniz gerek."
Yukhei oturmakta olduğu berjerden kalkıp Tzuyu'ye döndü. "Hemen döneceğim, bu odadan dışarı çıkma tamam mı?"

Tzuyu tanımakta zorlandığı Yukhei'ye bakarak kafa salladı. "Tabii. Olur."

Yukhei odadan çıktığı gibi odadaki taze B vitamini kokusunu -diğer bir deyişle hastane kokusunu- içine çekti. Alışmıştı artık bu kokuya. Huzursuzca üzerindeki örtüyü kenara çekip yavaşça uzanma pozisyondan oturuş pozisyonuna geçti.

Gözlerini kapatıp Yukhei ile ilgili herhangi bir anı bulmaya çalışıyordu zihninde. Sanki zihni, hiçbir şeyi hatırlatmamakla ilgili Tzuyu'ye savaş açmış gibiydi. Ve Tzuyu'nin savaşı kazanması için tek bir anısı gerekiyordu. Ona da sahip değildi.

Sevgilisini unutmuştu.

Yukhei kısa bir zaman dilimi ardından odaya girdi. Tzuyu'nin cüzdanını uzattı Tzuyu'ye. "Senin sevgilinim ben ya da sevgilindim mi demeliyim bilmiyorum. Cüzdanda kendi nüfus cüzdanın mevcut. Ve birlikte çıkmaya başladıktan iki ay sonra çekildiğimiz bir fotoğraf var. Bu da bir nevi kanıt olacaktır sana."

Tzuyu cüzdanı açıp baktı içine. Gerçekten de Yukhei haklıydı.

Tzuyu kaşlarını kaldırdı. "Ailem kendi ülkesinde ve ben özenerek buraya geldim. Burada okuyorum. Bunları çok iyi hatırlıyorum. Adın ne bu arada?"
Yukhei iç çekti. "Yukhei. Wong Yukhei."
Tzuyu gülümsedi. "Güzel bir ismin varmış."

Yukhei kafa salladı. "İlk buluşmamızda da bunu söylemiştin."

Tzuyu kaşlarını kaldırdı. "Öyle mi? Hatırlamıyorum."
Yukhei kafa salladı gergince. "Biliyorum."
Tzuyu gülümsedi. "Seninle çıktığıma göre seni seviyor olmalıyım. Yukhei üzgünüm ama seni sevmeyi bşle unutmuşum. Ama söz tekrardan aşık olacağım sana."

Yukhei güçlükle gülümsedi. "Sorun yok. Dilersen çok yakın arkadaşlar da olabiliriz."
...

Tzuyu adımını attığı gibi eve garipseyerek baktı önce. "Burası sana bir şeyler çağırıştırıyor mu?" diye sordu, umutla olumlu yanıt beklerken Yukhei. Tzuyu başını iki yana salladı. "Hatırlamıyorum. Gerçekten özür dilerim."

Yukhei gülümsedi. "Sorun yok."

Yukhei aklına gelen olayla Tzuyu'nin dizlerine başını koyup koltuğa uzandı. "Gözlerini kapat ve hayal et Tzuyu." Tzuyu garipser bakışlarını Yukhei'nin üzerinden çekip gözlerini kapattı. Yukhei konuşmaya devam etti. "Herhangi bir okul düşün. Bankta oturuyorsun ve ben aynı bu şekilde senin dizlerine yatmışım. Çıkmaya başladığımızdan beri ikinci gün ve herkes bana garipser bir şekilde bakıyor. Sen de utanıyorsun."

Yukhei başını kaldırdı. "Sonra ben kalkıyorum ve tam karşında dikiliyorum."

Tzuyu hala gözleri kapalı dinlemeye devam ederken Yukhei, Tzuyu'yi öptü sakince. Tzuyu'nin sağ elinin işarer parmağını omzuna getirdi ve kendi omzuna 'tık tık' dokundurmaya başladı.

Hemen ardından Tzuyu tırnağını Yukhei'nin omzuna batırdı ve bağırdı. "Bir sonraki dersimin öğretmeni bizi gördü aptal herif!"

Yukhei keyifle gülerek ayağa kalktı. "Hatırladın! Tıpkı o gün ki gibi konuştun ve aynı şekilde tırnağını omzuma batırmıştın sırf bu sebepten! Beni unutmadın Tzuyu."





Visual couple
Of çok sevdim ben bunları

The Ill 💠 lucas + tzuyu ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin