22. Bölüm

648 81 0
                                    

Film sonuna doğru dizlerine başını koyan adama odaklanmıştı. Gözlerine baktı derince neler yaşamıştı bu adam? Kendi kanadığından daha çok kanamıştı. Ne acılar çekmiş ne çok kayıplar vermişti?

Onu suçladığı günler geldi aklına. Her ne kadar onu suçlamış olursa olsun onu tanımaya başladığı andan itibaren anlamıştı. Bu adamı sevdiğini. Şimdi ise korkuyordu onu sonsuza kadar kaybetmekten delicesine korkuyordu.

Saçlarını yavaş yavaş okşarken kendi saçlarıda onun yüzünde salınıyordu. O kırlarla dolmuş saçlarında ne görmüş geçirmişlikler vardı daha kim bilir. Tek tek sevesi geldi saçlarını. Ve fırsat bulmuşken öylede yaptı.

Elini yumuşak saçlarına dalırdı. Onu hala sevgiyle izleyen adama çevirdi bakışlarını. Yüzüne kondurduğu samimi gülüşüyle aynı yavaşlıkla kafasını eğip dudaklarına derin bir öpücük bıraktı.

"Gözlerinde gördüğüm acını nedeni ne güzelim? Tam mutlu değilsin gibi. Mutlu edemiyor muyum seni?" dedi merakla aslında bu anı konuşarak boşa harcamak istemesede dayanamamıştı.

"Çok mutluyum Erkam. İnan senin yanındayken hiçbir yerde olmadığım kadar mutluyum. Acı herkeste var. Acı ruhumuzla bir olmuş. İstesekte kovamayız." dediği anda filmde çalan şarkı ile ikiside susup dinlemeye koyulmuştu.

Deyin ona ara sıra hal sorsun
Söyleyin bir gece vakti buyursun

Başımı dizine koysun uyutsun oy oy
Uyutsun oy oy
Ölene kadar uyutsun

Saçlarını buram buram savursun oy oy
Yüzüme kadar savursun

Gamze'nin yüzüne kadar gelen saçlarını şarkının sözleri ile birlikte savurmuştu Erkam. Burnuna gelen kokuyu derince koklayıp ciğerlerine yollamıştı. Şarkının devamında ise kendide eşlk etmişti. Gamze hayranlıkla izlerken hanesine bir anı daha eklemiş oldu. Erkam'ın o güzel sesini işledi bir bir zihnine.

Başımı dizine koysun uyutsun oy oy
Uyutsun oy oy
Ölene kadar uyutsun

Deyin ona derdi bende taht kursun
Söyleyin içime acı doldursun

Kokusundan versin ömrüm kurusun oy oy
Kurusun oy oy
Ölene kadar kurusun

Türkünün bitimine kadar devam etmişti bakışları. Sanki bir an bakmasa yok olacakmış gibi hissediyordu Gamze.

Erkam'ında ondan bir farkı yoktu aslında. Bu küçük kadının hangi ara benliğini bu kadar sardığını anlayamamıştı. Onsuz bu ev ona boş ve anlamsız gelirken şu iki gündür bu ev onu kendine çekiyordu adeta. Hemen işinin bitmesini ve eve dönmeyi dört gözle bekler olmuştu.

Dudaklarına gelen ateşli öpüşle ikiside kaybolurken yukarıya çıkmak bile çok uzak gelmişti onlara. Şehvetin tutkunun harmanlanmış bedenleri zevkle birleşmişti.

Birbirlerinin sonu olacaklardı... Birgün gelecek Cemre boğulacak Efkan yanacaktı...
...

Gamze kanepeden doğrulduğunda saatin sabaha karşı dörde geldiğini görmüştü. Gözlerini ovuştururken tekrar uyuyamayacağını anlamıştı. Bir müddet uyuyan adamı izledi. Onu hiç bıkmadan ömrünün sonuna  kadar izleyebilirdi. Yerinden yavaşça doğrulup Erkam'ın üzerinden sıyrılan battaniyeyi üstüne doğru çekip örttü.

Güzel bir duş almak için aşağıdaki misafir banyosunu kullanmakta bir sakınca görmemişti. Soğuk suyu bu sefer sıcağa ayarlamış buharlar çıkan suya bedenini bırakmıştı.

Sen Kırıkları (Kırık Kalpler Serisi )  Where stories live. Discover now