2.BÖLÜM

28 15 8
                                    

Aramızda sadece ben ve çaylak silâhı nasıl kullandığını bilmediğimiz için Dozer bize tek tek anlatmıştı ama hiçbirşey anlamamıştım.
İçimde hâlâ bir korku vardı.Birini bulup ona burda ne yaptığımı ve bu oyun hakında büsürü soru sormak istiyordum.Gurupta kendimi sıska gibi hissediyordum ve öyleydi herkesin bir silah tutma şekli bile asillik yağarken bende emanet gibi duruyordu.
Jokerin beni yanına çağırmasıyla kendimi ezme düşüncelerimden uzaklaşıp ona bakıp yanına gittim
Kralın verdiği emirle bir hedef tahtası yapılmıştı. Yapılan hedef tahtaya sırayla ateş etmiştik. Hemen herkes hedefe vurmuştu ama bi ben hedefliyemiyordum,her hedefi kaçırdığında daha bi hırçınlaşyordum, ama olmuyordu.
Sıra tekrar bana gelmişti elimdeki silahı kaldırdığımda tam hedefe vuracaktım ki birinin silahı tuttuğum ele dokunmasıyla durmuştum.
Tutan kişiye baktığımda kraldı.
"Yaptığın tek şey düşünmeden hareket etmen...şimdi"deyip elimi hafif bir sağa birazda aşağıya indirip
"Derin bir nefes al ve sadece odak noktan orası olsun" deyip elini silahı tuttuğum yerden çekip geri çekildi
Derin bir nefes alıp tekrardan ateş ettim tekrardan ıskalamıştım.Şuan kendimi ezik gibi hissediyorum... harika
Dozer gruptaki herkese silah hakında tek tek bilgi vermişti.
Tüm gün ayakta durduğum için ve her taşıdığım silah aşırı ağırlıkta olduğu için zar zor ayakta durabiliyordum artık.Şikayet etme gibi bir durumda yoktu zaten bi boka yaramyordum bide yoruldum desydim beni tam sınır dışı edeceklerdi.
***
Karanlık çöktüğü için artık eve girmiştik sonunda.Bende en sonunda hedef tahtasına tam noktadan vurduğun için sanki tüm yorgunluk özerimden kalkmıştı.
İçeriye girdiğimde sanki ilk defa giriyormuşum gibi olmuştu içeriyi salonun tam ortasında kocaman bir masa vardı ama etrafında sandalyer yoktu hemen yanında da karşılıklı duran dört tane koltuk vardı yukarı kat içinde bir merdiven vardı evin içindeki eşyalar yenide değildi eskide
Ama mutfak veya tuvalet yoktu bunları düşünürken bugün hiçbirşekilde ne tuvalet nede acıkma sorunu yaşamıştım.Bukadar olandan sonra buna artık şaşırmamam gerek
Timsah;
"Yukarıda yataklar var orda uyuyabiliriz"
Kumarbaz;
"Hepimiz yorgunuz zaten erkenden uyuyup yatalım"
Kumarbazın dediğine itiraz edecek kadar hâl bile yoktu kimsede

Yukarıya çıktığında sekistane tek kişilik ayrı ayrı yataklar vardı. Herkes yataklarına geçmişti. Son duvar kısmında kalan yatağa geçip,benden ağır olan botları ayağımdan çıkarıp, yatağa uzandım.
Kafamda delice sorular vardı.Acaba yarın nasıl geçecekti?.Yüksek nitelikte ilk vurulan kişi ben olucaktım.
Galiba herkes benimgibi yarın için sabırsızdı kimseden ses çıkmıyordu.
Biranda sesiz odadan timsahın "Birgün" deyişiyle herkes ona bakmıştı
"Birgün bir adam dağa çıkmış gökyüzüne bakıp , ellerini açıp 'görüyorsun yarapi şu fakirin helini,hema ordan bana biraz para o bitane eraba versen nolurki' demiş o bitane şidetli bir rüzgar gelmiş o adam yere düşmüş adam yerden kalkıp 'e vermisen veermisen niye yere atisen' demış" timsahın komik diyarbakır şivesiyle hepimiz kahkaha atmıştık
Bunun adına joker "durun hamsiler bende size temeli anlatayum"
Hepimiz meraklı gözlerle ondan gelecek fıkrayı bekledik
"Pirgun bir papaz tirabzona gider,kilisenin yerini bilmeduğu için bir çoçuğu sorar 'evladım klise nerdedur' der Temel ona yoli tarif eder .Papaz; 'sen iyi bir çocuksun yarın gel de sa cennettin yolunu tarif edeyum'demuş Temel; 'laa sen daha kilisenin yolunu bilmisun bide ba cennettin yolunumu göstereceksun' demuş"
Jokerin fıkrasına hepimiz çok gülmüştük fıkralar okadar komik olmasa bile onların şivesi hepimizi güldürmüştü.
Dozer;
"Birgün otoparka gittiğimde iki kızın garip garip hareketler yaptığını gördüm korktum dedim biri bunlara birşey mi verdi birşeymu içtiler diye koşarak yanlarına gittim meğersem tiktok çekiyorlarmış" dozerin lafından sonra hafif kıkırdadım

Yazarın ağzından:

Dozer erkenden kalkıp dolaptan sekis tane bulunan sır çantasını alıp herbirinin içine bir el bombası bir flaş bomba,sis bomba bitanede molotof kokteyil koyup ardından dolaba tekrar yönelip sekistane kask ,telsiz çıkartıp çantaların yanına bıraktı.
Silaha olan tutkusu babasından gelmişti.Babası Adananın en büyük mafyasıydı ama oğlunu bu işten uzak tutmaya çalışyordu dozer ise bu işi severek yapyordu.
Bu oyunda olması onu tedirgin etmiyordu hata ona avantaj gibi geliyordu.
Dolaba tekrar yöneldiğinde merdivenlerden çaylak inip dozerin yanına gidip "Günaydın"deyip masaya sırtını verip dozerin ne yaptığıma odaklandı
Dozerde kafasını sesin geldiği yöne çevirdiğinde çaylağı gördükten sonra yorgun bir ses tonuyla "Günaydın" deyip tekrardan dolaba yönelidi içinden sekizertane p18c çıkartıp çantalara yerleştirdi onu gören çaylak yanına gidip çantaların içini ona açıp yardım etti
"Nasıl oluyorda bu yaşta silahlar hakında herşey biliyorsun?" Deyip dozere baktı çaylak
Çaylak ona gerçekten hayran kalmıştı sadece ona değil diğer çocuklara da hayran kalmıştı. Herbiri silah kullana biliyordu.Çaylağın silahlarla ilgisinin olmamasını ailesine bağlıyordu onlar için hayat sadece okuldaki başarıdan ibareti.
Dozer bu soruya karşılık muzipçe gülümseyip "Oyunun tek kuralı; kişisel bilgiler saklanılacak"
Deyip çantaların ağzını kapatı
O sırada timsah ve jokerde hararetli bir şekilde konuşup merdivenlerden inip yanlarına gittiler.
Joker;
"Napisunuz böyle gizli gizli?"
Çaylak jokerin sorusuna karşılık heycanlı birşekilde "Çantaları hazırlıyoruz" deyip elindeki çantanın zincirini kapatı
Timsah dizlerin özrüne çömelip eline bir çanta alıp içine konulan eşyalara baktı eline bir flaş bombası alıp
"'la bu ne küfür gibi"deyip dozere gösterdi
Joker timsahın gösterdiği flaş bombasını alıp " Haket bu nedir böyle?"
Dozer;
"Adı flaş bombası"
Çaylak;
" Peki ne işe yaryo?"
Dozer;
"Rakibine ani baskınlar yapmak için kullanırsın.Flaş bombasından etkilenen kişi 5 saniyeye kadar tamamen kör olucaktır"
Dozer lafını bitirdiğinde birinin merdivenlerden indiğini görünce herkes o yöne bakmıştı merdivenlerden inen kişi kraldı.
Kral merdivenlerden inip yanlarına gidip"Günaydın"deyip dozerin hazırladığı çantalara baktı
Herkes ona günaydın deyip tekrardan odak nokta çantalar olmuştu bu sırada aşağıya kumarbaz,beyaz çita ve ankada inmişti.
Evin içinde bulunan dev ekranda "oyunun başlamasına 45 saniye kaldı" diye yazıyordu bunu farkeden kral döşedi yanına çağırıp çantada bulunan malzemeleri onlara tanıtmasını istedi.
Çantalarıdan birtanesini alıp masaya geçti dozer ve herkese koltuğa geçmelerini söyleyip çantanın içini açıp eline patlayıcı el bombasını alıp
"Patlayıcı bomba;
Pimi çekildikten sonra 3 saniye sonra atılması gerekiyor"deyip masaya bıraktı tekrardan elini çantaya koyup
"Flaş bombası; kör edici bombada olarak adlandırır ani baskınlarda ihtiyacımız olabilir"
Tekrardan elini çantaya koyup
"Sis bombası bunu hemen hepimiz biliyoruz zaman az olduğu için anlatmıycam"deyip masaya bıraktı
çantaya elini sokup "Sonuncu olan bomba çeşidi molotof kokteyil; atığını yeri yakıyo aynı şekilde karşı taraftaki oyuncunun özerine atarsanız büyük hasar alabilir" deyip masadaki tüm bombaları alıp tekrardan çantaya yerleştirdi
Kral arkasına dönüp saniyeye baktığında sadece 17 saniye kalmıştı
Oturduğu yerden ayağa kalkıp
"Sadece 17 saniyemiz kaldı dozerin hazırladığı çantaları takım öyle bir panikle söylemiştiki herbiri biranda ayağa kalkıp verilen emiri yapıp çantaları takıp dozerin verdiği tesisleri ve kasklarında alıp kapıda bekledi dozer son olarak herbirine birer el tabancası olan p18c silâhınızda verip "bunu yakın mesaferde kullanabilirsiniz" deyip oda çantasını alıp yerdeki m22 silâhınızda alıp
Krala dönüp "Ben önden gidip yüksek bir yer bulup sizi ordan yönlendirecem"
Kral sadece oynayalar şeklinde başını aşağı yukarı salamıştı
Son saniyeler bitirmişti "oyun başladı" diye dev ekranda yazyordu







PARASIZ ZENGİNLER Where stories live. Discover now