"Yani ne bileyim sen lunaparksın, bense büyümüş gibiyim." "Peki içindeki çocuk. O istemezmi lunaparkı." "Sen benim içimdeki çocuğun şekerden kalbini unufak ettin" "Pişmanım. Çok pişmanım gel beraber içindeki çocuğun kırılan şeker kalbini iyleştirmeyi deneyelim." Kırılan kalbimi dahada kırarak keza yerinden sökerek hayatıma devam etmeliydim. Yoksa daha çok kırılıp daha çok yıpranacaktım. Acı tüm benliğimi esir alırken dolan gözlerime lanet ettim. İçim yanıyordu ve bu yangını söndürmeye bir okyanusun bile gücü yetmezmiş gibi geliyordu. "H-Hayır. Ben kendi yaralarımı kendim iyleştireceğim" "Çocukluk yaptında gönlüme salıncak mı kurmadım" _________________________________________ Hayat bu kimin yaralarına neyi merhem edeceği belli değildir. Şunu unutmayın ki acı çekmek ölmekten daha çok cesaret ister. Acı kapanması zor yaralar açar. Zamanla daha çok acıtır. Ama o yaraya merhem olmak bir vazgeçiş ister. Kendinden vazgeçiş. Kapak için @SevilGsoy 'a teşekkürler... Tüm hakları saklıdır...