Önce başını sağa çevirdi. Kırmızılı kız iki adım ötesindeydi, banyonun tam ortasında yatıyordu boylu boyunca. Kalbinin tam üzerinde batırırken sapını kırdığı ekmek bıçağı vardı. Beyaz feyansın üstü kalbinin yanından itibaren tıpkı elbisesi gibi kıpkırmızı kan gölüydü. Sonra sola çevirdi yönünü. Daha dün sabah yeni nevresim takımı geçirdiği yatak darmadağındı. Çarşafın altından minik bir el sarkmıştı dışarı. Eli takip edince yatağın yanına düşmüş küçük oğlanın başını gördü. Giysi dolabının önüne çevirdi bakışlarını son kez. Yerde uyur gibi dertop bıraktığı minik kız da işte oradaydı. Saçları yüzünün bir yanını kapatmıştı. Tek gözü açıkta kalmıştı. Kendisine bakarken cam gibi parlıyordu. Ağzındaki koli bandının yarısı açılıp kıvrılmış ve yanağına düşmüştü.