Bekledim ve eli hep boş dönen oldum. Gülmek için aradığım her neden; ruhuma silah doğrulttu. Binlerce zan ve tehdit altında yaşadı benliğim, nefes aldı ruhum. Şimdi bıraktım çabalamayı. Sessizce karanlığın içinde süzülüyorum; yalnız ve eksik.. Kimsesizim yine. Hüzünlü bir gülüş bahşediyorum son kez acımasız hayata, hayatıma. Ben beni bekleyen iyiliklere koşmak istiyorum umutla. Bilmeden imkansızı diliyorum yine ve tekrar eksiliyorum. Yeni fakrediyorum her şeyi. Yeni yeni kavrıyorum olanları. Bir daha beklemek zorunda kalacağımı.. ... Ona eşlik ediyordum ve ikimizde halimizden memnunduk. Bu böyle sürer gider sanıyordum ama öyle olmadı." Ay bile bugün yarım..." diyen sesiyle başımı olumlu anlamda salladım." ...sanki kötü olduğumuzu hissediyormuş gibi.." Cümlesinin devamını hiç gocunmadan ve onun ne diyeceğini umursamadan kendime göre tamamladım." Aynen." dedi sonunda koyu bakışları beni hafif şaşkınlıkla izlerken. Hemen ardından alayla homurdandı." Benim sert kızım bugün ne yaşadı da bu kadar dertli?" Sesiyle beraber dik bakışlarımı suratına çıkardım. Ne ara bu kadar yakınımda konumlanmıştı yine? "Asıl senin derdin ne gece gece?" dedim sinirle. Ardında alayla ekledim." Dayak falan mı istiyorsun?" Elimi yumruk yapıp havaya da karldırmıştım. Ceketinden gelen nane kokusu beni yeteri kadar sersemletmiyormuş gibi bir de dibime girip koyularını bana dikmesi hiç hayırlı değildi adıma. Gözlerine hüzün parçacıkları serpişirken kısık sesle mırıldandı; tıpkı yabancı birinin duymasından korkuyormuş gibi." Sadece... sarılmak istiyorum."