Mayanın hayatı labirent gibiydi çıkış yolu bulamıyordu. Kendi hayatına yabancıydı çünkü kendi hayatını başkaları yönetiyodu. O daha doğmamışken başlamıştı bu zulüm, önce anne ve babasından ayrıldı sonrada ihanetlerini öğrendi. Kız saftı ,masumdu,korunmasız ve ürkekti bir kelebek kadar hassastı. Adam kardeşi için her şeyini verirdi. Onu korumuştu herşeyden. Kimsenin haberi yoktu ondan ,saklamıştı onu, duvarların arkasına. Dış dünyanın kötülüklerinden korumuştu ama adam bilmiyordu unu en çok yaralayan kendisiydi ,yasaklayarak sakınarak büyüttüğü kardeşini en çok yaralayan kişiydi oysaki... Koşmaya başladım nefessiz kalmak umurumda değildi kaçmak zorundaydım yoksa, yoksa bana da o çocuğa yaptıklarını yapacaklar. Koşuyordum hiç bir şeyi umursamadan arkamda bıraktığım hiç bir şeyi umursamadan düşmeyi, ağlamamı, nefessizliğimi umursamadan. Tek düşündüğüm ne kadar korktuğum ne kadar... çaresiz olduğum. Savunmasızlığım. Bana ne yapacaklardı? O çocuğa ne yapıyorlardı? Neden karnından kanlar akıyordu ? Neden onun canını yakıyorlardı ? Neden ? Neden ? Gülüyorlardı ama neden ? Mutlu olduğunu için mi ama o çocuk ağlıyordu. O anladım hayatın duvarların dışında güzel olmadığını çocukların ağladığını ve onu sakinleştirecek kimsesi olmayışını. Onun için abim bana izin vermiyordu. Ağlamayayım diye canım yanmasın diye. Yalnız olmayayım diye...