Zorunluluktan kalbe giden yol... *** "Bize bunları yaşatmayı seçen sensin." Söylediğim cümleyi duyunca nefesini bıraktı. "Böyle olmak zorundaydı." Başımı iki yana salladım. İtiraz dolu sesimle, "Değildi," diye mırıldandım. Tekrar ona baktım. "Kalbimi bu kadar kırmak zorunda değildin. Benimkiyle beraber bir sürü hayatı daha cehenneme çevirmek zorunda değildin." Gözlerinin tam içine baktım. Sanki sır gibi sakladığı ifadesini çözebilirmişim gibi... "Beni yok etmek zorunda değildin!" Yutkundu. Kahverengi irisleri söylediklerimle ona acı verdiğimi belgeler gibi bir ifadeyle kavruluyordu. "Yapma..." dedi. Sesi kısık çıkmıştı. "Sen de beni bu sözlerinle yok etme..." Ciğerlerime titrek bir nefes çektim. "Ben karanlıktan korkardım..." Hissettiğim hüznü sesime de yansıtmaktan çekinmemiştim. "...sen ise karanlıktan korktuğum hâlde beni karanlığa sığınmaya mecbur bıraktın." Başımı iki yana salladım. "Seni en çok da bu yüzden affetmeyeceğim." "Belki de o korktuğun karanlık, seni herkesten koruyacak bir kalkandır. Bunu bilemezsin." *** "Her masal, bir sonu hak eder."
47 parts