Belki de bir gün Ütopya eskisi gibi olur anne... Düşman medeniyetler barışır ve eskisi gibi oluruz dedi Efilya parlayan iri; yeşil gözleriyle. Annesi ona doğru kafasını çevirdi ve gülümsedi "Benim küçük yıldızım" diyerek başını büyük bir edayla okşadı. Ardından şöyle söyledi :" Medeniyetler eskiden ayrı değildi, tek bir medeniyet vardı Ütopya'da... Ancak ki...O inci suya atılıncaya kadar...Sonra da o engin suda dalgaların büyük izbesine karışarak kayboldu." Küçük kız ağzını açmış dinliyordu. Küçük ellerini ağzına götürdü ve annesine: "İnci mi, inci mi var ?" diye sordu heyecanla, ardından şu sözleri ekledi:" Anne suya atlayıp; engin denizleri aşıp balıklarla konuşarak o inciyi bulacağım. Göreceksiniz!" Annesi korkulu gözlerle 5 yaşındaki kızına baktı :"Hayır,Açelya! Böyle bir şey yaparsan seni kötüler yakalar ve Karos'a kapatırlar kızım." Açelya, sulanan gözleriyle karşısındaki tabloyu incelemeye başladı ve bir soru daha sormaya karar verdi :"Kötüler niye bu kadar kötü anne?" Annesi ne diyeceğini bu kadar kelimenin arsından hangi cevabı vereceğini bilemedi bir müddet düşündükten sonra :"Burası ütopya Açelya. Sende öğreneceksin ki...Kötüler hiçbir zaman iyi olmaz. Kötülük onların yüreklerine işlemiştir ve orayı hiçbir zaman terk edemez. Her peri hata yapabilir ama onların bu yaptıkları hatadan sayılmaz."