"Az önce güzelce tanışamadık. Ben..Ölüm yaran.." Çaresi yok bu yaranın Kimde kalır kabukları.' "Kaybettik.." Sesi gitgide kısılırken daha çok ağladım. "Biz bu savaşı kaybettik sevdiğim.." Sesinden gülümsediğini hissettim. "Şimdi sen bu savaştan güçlü çık.." Gülümsemesinin büyüdüğünü hissettim. "Ben senin için bu enkazın altında seve seve kalırım..." Aşağıda çalan telefonum artık bir melodi gibi gelmeye başlamış, hiç susmamıştı. "Bir gün tüm gerçeklerin ortaya çıkacağını biliyordum ama kalbim.. Hesaba katmadığım bir şey vardı.. Sana duyduğum bu aşk.. Nasıl günden güne bu kadar büyümüştü?" Gözlerimi sırtından ayırmadım. O konuştukça, kalbimdeki ağrı çoğalıyordu. Sanki haykırıyordu o da 'bu bizim kaderimiz..' diyordu.. Bizim kaderimiz ayrı düşmek miydi? "Yeter sanıyordum.. Seninle geçirdiğimiz günler; bana gülümsemen, gülmen, eğlenmemiz.. Bir ömür boyu yeter sanıyordum ama yetmiyormuş.. Aşk buymuş kalbim.. Ben seninle hep daha fazlasını istiyorum.." Acıyla ekledi. "Güne seninle başlayıp seninle bitirmek istiyordum... Kalbim... O kadar imkansız bir şeydi ki bu, sevgim gözlerimi kör etmişti.." Çalan kapı sabırsızca çalmaya devam ediyordu. "Ben senden önce ölüydüm.. Beni yaşattığın için teşekkür ederim sevdiğim.." "Beni güldürdün, ağlattın, bana sevmeyi öğrettin.." "Beni temizledin sen.. Kirlenmiş ruhumu temizledin sen.." "Şimdi ölüme gidene kadar; hep düşlerimde olacaksın.." "Düşlerimden hiç çıkma olur mu kalbim? Sesini, yüzünü, kalbini.. Bana unutturma olur mu? Çünkü ben o zaman ölürüm..." "Ölürken.. Son nefesimi verirken, bana gülen yüzünü hatırlat, mutlu öleyim.. Bana bu iyiliği yap kalbi kalbime denk sevdiğim..."
27 parts