Bir kurşun sesi duyuldu. Bir kurşun attığı adımı kesti. Aldığı soluğu bile veremeden bir kurşun daha saplandı sırtına. Koşuşturmalar, uğultular, artık ona isabet etmeyen bir sürü kurşun sesiyle birlikte etrafı bir duvar gibi örülürken onun sesini duydu. "Dila!" Feryadı yeri göğü inletti. Onu dizi getiremeyen sevdası bir kurşuna yenilmiş, yıllar sonra adını yere göğe duyuracak bir kudretle kazımıştı. Dakikalar, saniyeler, saliseler sonra onun kolları arasında onunla birlikte çöktü yere. Hayat hem çok acımasız hem çok cömertkardı. Onlara bir ömrü reva görmemiş ama son dakikalarını onun kolları arasında tamamlamasına müsade etmişti. Bir damla yaş gözlerinden avuçlarına usulca dökülürken "İskender." Dedi. Son nefesiyle adını hecelere böldü ama yine de bitmek bilmez sevdasıyla döküldü dudaklarından. Canı çıkıyordu. Canı çıkıyordu ama sevdası çıkmıyordu içinden. "Ölüm bile bana bu kadar yakınken, sen neden bu kadar uzak kaldın?"
12 parts