İkisi de küçük yaşta büyük acılar çekmişti ... İkisi de yaralıydı ve yorgundu. Fakat biri bir yağmur damlası, umut damlasıydı diğeri ise kuru , ölmek üzere olan umudu tükenen bir toprak gibiydi... *** Acıların sesini , müzikle ... gitar çalmakla susturmaya çalışan Enes... Yaşadığı onca şeye rağmen , kendini doğanın güzelliklerine teslim edip umudunu yitirmeden hayata , küçük ayrıntılarla tutunmaya çalışan Damla.... Bu iki yaralı birbirinden habersiz aynı okula denk gelirler ... olacaklarından habersizce .... *** Enes : "Damla benim hayatımdan hiçbir umudum yoktu hayata dair hiçbir umudum bile yoktu ben pes etmiştim .... Ben kuru verimsiz ölmek üzere olan bir toprak gibiydim. Ama sen bir umut damlası misali girdin hayatıma ve bu toprağı tamamen ölmesinden kurtardın..."