Kadere inanır mısınız? Yapmam dedikleriniz, asla diyerek reddettikleriniz... Ben inanmazdım. Artık inanıyorum. İstanbul asilzadesi dedem, dehşetle büyümüş gözlerini üstümden ayıramıyordu. Bugüne kadar kaç kez kan görmüştü acaba? Bu seferkini unutamayacağından emindim. Üstüme sızan oluk oluk kan sıcaklığıyla tenimi ürpertiyordu, zaten beyazdım artık mezardan kalkıp gelmiş bir ölü gibi gözüktüğüme emindim. Nasıl denirdi şimdi? "Dede, sen beni nüfusuna aldın, yedirdin, içirdin, yalılarda büyüttün, her yıl bir kamyon para dökerek İngiltere'deki en güzel okullarda okuttun. Ya ben okudum okumasına da... bir de şey yaptım... başkasının üstüne son model bir araba alıp yasadışı yarışlarda yarıştıktan sonra bir de mafyadan mallarını taşımak için teklif aldım." Panik ataktan mı yoksa kan kaybından mı bilmiyorum gözlerim kararıyordu. Dedem turnike yapmaya çalışırken kan ter içinde kalmıştı. "Adamlar reddedilmeyi kaldıramıyorlarmış dede. Artık façam da var..." Sanırım başka bir açıklama bulmam gerekiyordu.