Kardeşinin ve haksızca öldürülen bütün kadınların intikamı için herkesi karşısına alan, hiç kimseye ihtiyacı olmayan bir abla - aslında gerçek anlamda - bir dayanağa ihtiyacı olduğunu bilemez. Bu dayanağın da aşk olduğunu aklından bile geçiremez. Ancak aşklarının hastalıklı olduğunun gerçeği yüzlerine tokat gibi çarpması da çok uzun sürmeyecektir. Onlar güçlü olmayı yılların getirisiyle en acı şekilde öğrenmişlerdi. Bunu da aşacaklarını biliyorlardı. Ama aşmak istiyorlar mıydı? Yoksa bu olduğunu düşündükleri aşk onları yeni bir deneyimin içine mi sürükleyecekti? Karşınızda ölüme doğan, intikamlar içinde büyüyen, bunların arasında aşka tutunabileceklerini sanan belki de yanılmadıkları bu ikilinin; Aybeniz Ayda Tuncel ve Kaner Altan Pars'ın hastalıklı aşkı.