Ben papatyaydım o ateşti kırılmaktan korkmuyordum yanmaktan korkuyordum... Biz bu hikayenin anahtarıydık. Babalarımız o gün bizi bir anahtarın iki parçası yaparken kalbin işe dahil olacağını hesaplayamamışlardı ama bir kalbin iki yarısı olmak bir anahtarın iki yarısı olmaktan daha zordu. İkimiz sadece bir anahtarın iki yarısı değil aynı zamanda bir kalbin de iki yarısıydık. O siyahtı ben beyazdım. Ben kirlenmekten korkuyordum o değişmekten. Gri olmayı kabullenebilecek miydik? Bir anahtarın iki parçası olmak zorken zamanla bir kalbinde iki parçası olmak felaket olurdu. Ve biz bu felaketin tam ortasındaydık.