"sana acımak yerine o gün şansım varken kelleni koparsaydım şu an daha iyi bir yerde olurduk." hançeri Nicholas'ın yüzüne tutarken bile elleri titriyordu,sesi titrek ama bir o kadar da ciddiydi,gözlerinden sanki alevler fışkırıyordu. böyle sinirliyken bile tereddüt etmesinin sebebi neydi? "hiçbir şey değişmeyecekti, Chris, sen de biliyorsun bunu." "prens." dedi dişlerinin arasından sinirle. "senin için prens." ------- ihanetlerden mi başlasak? çok güvendiğiniz birisi bile ihanet edebiliyor insana,değil mi? peki,en yakınımız bile bize ihanet edebiliyorken,bir zamanlar savaştığınız krallığın prensine güvenmek ne kadar mantıklıydı? hisler mi aptallaştırıyordu insanı,yoksa hissetmek zaten aptallık mıydı?
3 parts