Bir ses böler düşüncelerini. Ne cılız ne de susacak gibi... Üstelik işgal ettiği tek yer beynin ve düşüncelerin değil... Kalbini tarumar eder, canını acıtır, sen sus dedikçe o daha çok şahlanır. İşte karmaşıklık burada başlar... Aklın ve kalbin arasında kıran kırana geçen bir savaşa kapılarını açman gerekir. Biri "VAZGEÇME" der diğeri "UNUT" hangisini dinleyerek bu dipsiz derin denizden, en az hasarı alıp kıyıya ulaşacaksın? Aşkın tanımını yapacak olsanız neler yazardınız? Ya da aşk neydi? Her gün gördüğün adama farklı duygular beslemek mi? Yoksa tesadüfen tanıştığın bir adamın hayatının merkezine taht kurmasına izin vermek mi? Peki sizce hangi aşk kendi fırtınasına dayanabildi? Aşkın fırtınası mı olur? Dediğinizi duyar gibiyim... Artık kulak verin "AŞKIN SESSİZ FIRTINASI"na duyun sesini bakalım, neler anlatacak bize...
20 parts