Junghomin

Kamboçya, Laos, Çin , Güney Kore, Endonezya ,Malezya , Son olarak yaşadığım yer Tayland ile birlikte 7 ülke gezdim. Açık ara en iyisi Tayland daha sonra koreydi. Bunun nedeni Anılar.` Koreye davet üzerine gittim` . Kore ile Çin'in teknolojisi aşırı gelişmiş . Son 5 senedir Türkiye nasıl bilmiyorum. Farklı kültürleri görmek yeni diller öğrenmek insanı bir üst seviyeye taşır. Dünyaya farklı bir şekilde bakarsın. Avrupa'yı gezmeyi hiç düşünmedim gerekte duymuyorum anlamsız. 

Junghomin

Kamboçya, Laos, Çin , Güney Kore, Endonezya ,Malezya , Son olarak yaşadığım yer Tayland ile birlikte 7 ülke gezdim. Açık ara en iyisi Tayland daha sonra koreydi. Bunun nedeni Anılar.` Koreye davet üzerine gittim` . Kore ile Çin'in teknolojisi aşırı gelişmiş . Son 5 senedir Türkiye nasıl bilmiyorum. Farklı kültürleri görmek yeni diller öğrenmek insanı bir üst seviyeye taşır. Dünyaya farklı bir şekilde bakarsın. Avrupa'yı gezmeyi hiç düşünmedim gerekte duymuyorum anlamsız. 

Junghomin

Hiç tanımadığın birini özlemek, ayı özlemek gibidir. Ay'a ulaşmak isteyen bir çocuk gibi bir ayçiçeğine kavuşamayan utangaç bir adam hakkında bir şarkı söyleyeceğim. Sen 1'e kadar sayarken ben senin odana koşacağım, o yüzden lütfen ben 3'e kadar sayana kadar karar ver, böylece birbirimize bakıp 10'a kadar sayabiliriz. Eğer dileğim gerçekleşirse, sen 20'ye kadar sayamadan ben gitmiş olacağım.

Junghomin

Kuralları çiğnemenin en büyük sırrı, onları takip ediyormuşsun gibi göstermektir.

09Min12

@ Junghomin  kuralları takip etmek değil ediyormuş gibi görünmek korkaklık olur. 
Reply

Junghomin

@ 09Min12    korkaklık, içsel bir korku veya belirsizlik duygusundan kaynaklanır. Bu nedenle, bir kişinin kuralları takip etmesi, korkaklıkla doğrudan ilişkilendirilemez.
Reply

09Min12

@ Junghomin  kuralları takip ediyormus gibi görünmek de en büyük korkaklık değil midir?
Reply

Junghomin

Doğmakla ilgili özel bir şey yok. Bir şey değil. Evrenin çoğu sadece ölümdür, başka bir şey değil. Bizim evrenimizde, gezegenimizin bir köşesinde yeni bir yaşamın doğuşu, küçücük, önemsiz bir parıltıdan başka bir şey değildir. Ölüm olağan bir şeydir. Öyleyse neden yaşıyorsun?

Junghomin

Etrafım sisle çevrili gibi. Son durağım olduğunu sandığım bir yere koştuğumda, oranın aslında hâlâ uzakta olduğunu fark ediyorum  ve tüm gücümle koştuğumda dahada uzaklaşıyor. Sürekli etrafta  dolanıp duruyorum. Ve şimdi nereye gitmem gerektiğini unutmuş gibiyim.