Nodontpreachtome

görüyor musun?

Nodontpreachtome

bu sıralar çok düşünüyorum başımdan geçenleri. yakında senin yattığın çarşafları kullanmayacak olduğumdan mıdır nedir sen de yer alıyorsun bu düşüncelerde. aklımın bir köşesine aynı eski odamdaki dolabımın arkasında bulunan küf gibi istemeden sakladığım duyguları iç sesimle paylaşıyorum. geçmişe baktığımda anlamsız davranışlarımı neden yaptığımı daha rahatlıkla görebiliyor ve bu davranışlar yerine neler yapmanın daha mantıklı olacağını seçiyorum. özünde ikimiz de yanlıştık ve birbirimizi çok farklı duygularla seviyorduk. bazen senden nasıl nefret ettiğimi hatırlatıyorum kendime. seni bir sokakta görsem kafanı taşla yarmak mı isterim yoksa sana sarılmak  mı? büyük ihtimalle yanından gözlerim dolu bir  şekilde geçeceğimi bilsem de düşünüyorum bunu işte. yanındayken yaşadığım duygular aklımda şu birkaç saattir. beraberken saatli bir bombaymış gibi hissetmek beni öyle korkuturdu ki senden uzaklaşıp odanın bir başka köşesinde seni izlemeyi yeğlerdim.  sonra yanında çocuk gibi davranır ve annemden alamadığım sevgiyi bile senden çıkarırdım. ha, bir de aptal gibi de davranırdım çünkü sana olan hislerimle baş etmek beni korkuturdu. anlaşılan o ki korkmakta yanılmamışım. aynı bir sınıf zorbası gibi davranman da bunun kanıtı oldu işte. belki de bu yüzden sevdim seni ya. sınıfımda bakışlarıyla beni huzursuz eden o minik kızı hatırlıyorum şimdi de... doğru ya, onu da düşünürken yanağımın kenarında tıpkı yumruk yemişim gibi bir morluk oluşurdu.

Nodontpreachtome

ben sana değil aşka, heyecana bana verdiğin sıcaklığa aşıkmışım. kendimi keşfetmek için kullandığım bir araçtan ibaretmişsin. bunun için senden özür dilemeli miyim? ah, daha doğrusu özrümü hak edecek kadar değerli görüyor musun kendini?

Nodontpreachtome

“I missed you every hour. And you know what the worst part was? It caught me completely by surprise. I’d catch myself walking around to find you, not for any reason, just out of habit, because I’d seen something that I wanted to tell you about or because I wanted to hear your voice. And then I’d realize that you weren’t there anymore, and every time, every single time, it was like having the wind knocked out of me"

Nodontpreachtome

bana bir şey söylemeye çalışıyor gibisin. amacın beni üzmek mi yoksa özlem duygunu gidermek mi bilmiyorum ama yine de bana bir şeyler söyleyene kadar seni aklıma dahi getirmeyeceğim. hatalarımın olduğunu çok uzun zaman önce anlamış olmama karşın senin daha yeni neler yaptığını görebildiğini düşünüyorum ve bu da sana çok fazla acımama sebebiyet veriyor...

Nodontpreachtome

bu hayatta yağmura tutulabilirsin
          daha önce hiç yağmamış yağmura yakalanabilirsin
          günlerce yağabilir
          o çölde bile yağmur yağabilir
          ama bildiğim kendimden vazgeçmemem
          bildiğim kendimin gitmesine izin vermemem
          kafamın içindeki ben bütün olsa da, mükemmel olsa da
          tastamam olsa da

Nodontpreachtome

dağılmış olmak çok acı verici
            hissetmeyen bilemez
            ideallerim ve gerçeklik birbirine çok uzak
            ama bu iki köprüyü geçip 
            ulaşmak istiyorum
            gerçek kendime
Reply

Nodontpreachtome

"ne bileyim, konuşacak bir şeyim yok ki. ya da anlatmak istediğim. sadece zamanımı başka şeylere ayırıyorum. seninle konuşmak beni rahatsız etmez ama konuşabileceğimiz bir şey bulamıyorum. yazdığında da ne yazacağımı bilmiyorum. uzaktan tanıdığım birine yazıyormuşum gibi hissediyorum çünkü."