Rynkaya123

İki türlü insan vardır; 
          	Biri karanlıkta ki ruhları aydınlığa taşıyan,
          	Diğeri ise aydınlıkta ki ruhları karanlığa sürükleyen... 
          	                          RYN_KAYA - LÂNET ଘଓ

Rynkaya123

LANET ; 6. BÖLÜM: MAVİ GÜL / KESİT
          
          Namlının ucunda ki, Çınara baktığımda orada bir yerlerde duran Küçük Zeynep’i gördüm. İntikam uğruna harcanan o küçük kızı… Annesinin hor gördüğü, ezdiği, hırpaladığı, o küçük kız, sanki şuan karşımda dikiliyormuş gibi hissediyordum. 
          
           Tam olarak, Çınarın olduğu yerdeydi. Kafasını iki yana sallıyordu. ‘’ Yapmamı söylüyordu.‘’ Elini tam kalbinin üzerine koyup, ‘’Merhametin yok mu?, Böyle bir işe küçücük çocuğu nasıl alet edersin?...’’, diyor, isyan ediyordu. Kendini gösteriyor ve son çaba beni bu işten vazgeçirmeye çalışıyordu. ‘’ Kalbin yok mu?’’, ‘’Yok mu ettiler? Ama hani sen; Seni yok etmek istediklerinde bile ayakta sapa sağlam dikilecektin, yaşayacaktın? Bak kalbini siyaha boyamışlar, sen tekrar kırmızı olsun diye, arayıp bulman gereken kırmızı rengini bulmaya çalışmıyorsun. Neden? Gözünü de mi boyadılar yoksa?’’ 
          
          Sahi ne yaptılar benim kalbime Küçük Zeynep? Yok mu ettiler? 
          
          ‘’Aral!’’ Tek noktaya sabitlenmiş olan bakışlarımı, Çınar’ın olduğu  yerden ayırdım. Mete’ye doğru çevirdim. Gözlerimiz kesiştiğinde elimdeki silahı da indirmiştim. 
          
          ‘’Ne oldu?’’ dedim sinirli bir ses tonuyla. Ses tonum onu şaşırtmış olacak ki, ellerini havaya kaldırdı. 
          
          ‘’Benlik bir şeyler yok.’’ Dedi ve gözleri ile silahı tutuğum elimi gösterdi. ‘’Senlik bir şeyler var.’’
          
          Elime baktım. Titriyordu. Tek silah tutuğum elim değil, diğer elimde titriyordu. Kollarım, bacaklarım, dizlerim, kısacası tüm bedenim titriyordu ve ben bunları şuan fark ediyordum… Derin bir nefes aldım. Aldığım nefes içimi yaktı, ciğerlerimi parçaladı. Merhametim, yine savunmasız küçük bir çocuğun karşısında devreye girmişti...
          ...
          Merhabalar, bu gün size kesiti atmak istedim ve size yeni bir haberim de var telefonum geldi tahmin ettiğim süreden daha kısa zamanda. En kısa zamanda bölümü yazıp atacağım en geç haftaya kadar. ondan sonra lanete yazmaya devam edeceğim belkide bir kaç gün sonra GON için yeni bir kesit daha atarım. :) Sevgilerimle, görüşürüz.... 
          
          GÖKYÜZÜ İLE KALIN...

Rynkaya123

Gökyüzü Ortak Noktamız; 13. Bölüm / Kesit
          
          "En sevdiğin...?" 
          
          Aklıma gelen soru olmadığı için gülerek gönder tuşuna bastım. Biraz da o soru sormalıydı bana. Neredeyse iki saattir soru soran tek bendim. Ve o sadece sorduğum soruları bana yönlendiriyordu! Başka yaptığı bir şey yoktu ve bu beni sinirlendiriyordu artık.
          
          "En sevdiğim....?" 
          
          Yazdığı cevabı gördüğüm de ister istemez göz devirdim gülerek. Sinirle kafamı iki yana salladım.
          
          "Artık bir kaç soruda sen mi sorsan?"
          
          Elimi kahve fincanına götürüp elime aldım ve yudumladım. Fincanı geri yerine bırakmayıp boş gözlerle bilgisayarı izlemeye devam ettim. 
          
          "Soru sorma konusunda berbatımdır. Çekebilir misin ki beni bu konuda?" 
          
          Güldüm ve elimi klavyenin üzerinde gezdirmeye başladım. 
          
          "Bir birimizi tanımaya çalışıyoruz, Çakıl Taşı! Saçma dahi olursa olsun, sor sorunu lütfen... Çünkü inan bana sorduğun soruların geri sende son bulması can sıkıcı bir hal alıyor." 
          
          Gönder tuşuna bastıktan sonra saat'e baktım. Ve ardından ufak çaplı bir şok yaşadım. İnanmıyorum ne ara bu kadar zaman geçmişti. Oysaki ben topu topuna iki saattir, konuştuğumuzu zannediyordum.
          
          "Peki..." 
          
          ☁️
          
          Kısa bir kesit oldu ama bölümü en kısa zamanda bitirip atacağım, bilginize Gökyüzülerim. :)

Rynkaya123

Lânet ♠️ 5. Bölüm: Çınar Güral / 2. Kesit ✨
          
          ...Gül Hanım, yanında duran Mete'ye döndü. "Söyle bakayım hayırsız, sen ne iş yaparsın?"
          
          Dediğinde Hayalet bana dönüp, ne cevap vereyim, bakışı attığında bende, ben bilmem, bakışı attım gülmemeye çalışarak. Hayalet bana göz devirip, Gül Hanım'a geri döndüğünde meraklı ve masum bakışları ile ona bakan kadını görünce derince yutkundu. 
          
          Aslında onun neden bu kadar telaş yaptığını biliyordum. Çünkü Gül Hanım bizim hakkımızda en ufak bir bilgiye sahip değildi. Onun için ben bir doktorum, Hayalet bir aylak, Efe, Ela ve Eylül'ü ise pek tanımıyordu. Duru dışında çünkü Duru kimi zaman Çınar sıkılmasın diye buraya gelirdi. 
          
          "Yazılımcı o, Gül Hanım." dedim bir elimi Gül Hanım'ın omzuna koyaraktan. Bana döndüğünde sıcak bir şekilde gülümsedim. 
          
          "Ha! Evet," dedi beni onaylayarak, ardından işaret parmağını Gül Hanım'a doğru sallayarak. "Ama bak uyarıyorum, hacker değil, yazılımcı." 
          
          Gül Hanım bize anlam vermeye çalışır gibi bakıyordu. "Evladım o ne?" dediğinde gülmemeye çalışarak dudağımı ısırdım. 
          
          "Boş verin, Gül Hanım," dedim ve "Feyza Abla nerede?" diye sordum konuyu değiştirmek için.
          
          "Ha, o mu? O bahçede ki serada, çiçeklerle uğraşıyor." dediğinde kafamı sallayıp evin bahçeye doğru çıkan kapısına doğru ilerlemeye başladım. 
          
          Bahçeye çıktığım da ceketimin önünü kapatıp, seraya doğru ilerledim bu seferde. Burada hava şehire göre daha rüzgarlı ve soğuktu. Adımlarımı hızlandırıp seraya vardığımda, kapısını açıp içeriye girdiğimde burnuma çok güzel kokan çiçeklerin kokusu doldu... 
          
          ♠️
          

Rynkaya123

 Herkese Tekrardan Merhaba! Biliyorum bölüm çoktan gelmeliydi ama bu bölüm gerçekten çok uzun bir bölüm oldu, hatta ve hatta olacak gibi çünkü şuana kadar 4000 kelimelik bir bölüm elimde mevcut ama daha bölümü tamamlamadım, tamamlayamadım... Bunun için gerçekten özür dilerim. Ama dediğim gibi haddinden daha fazla uzun bir bölüm olacak bu bölüm. O yüzden en geç bu hafta ya da bilemediniz haftaya gelir diye düşünüyorum... :/  Ama dilerim bu hafta bitirebilirim... Bu arada bu kesitte ki, Gül Hanım, Çınar ve annesinin yanında çalışan minoş ve tatlı bir teyzemiz... Şimdi ise benden bu kadar... Sizleri seviyorum ve hepinize hayırlı akşamlar diliyorum. ") ❤️✨
Reply

Rynkaya123

Lânet ♠️ 5. Bölüm: Çınar Güral / Kesit 
          
          Hadi ama bir düşün Aral! Ezgi'nin koruması senin kim olduğunu biliyorken, Erkan'ın adamı senin kim olduğunu nereden bilmesin. İhtimalleri düşün, Aral. Onun burada ne işi var? Tek o değil, o yasaklı taraftan çıktıktan sonra yanına geldiğinde üzerindeki küçük kan lekelerini hatırla! Hatırla ki, onu kendine av yapayım derken, onun  avı olma! 
          
          Durup, sakince içimdeki nefesi verdim. Sahi, onun burada ne işi vardı. Bunca yıldır geldiğim spor salonlarından biriydi burası. Ve ben bunca yıldır onu burada görmemiştim. Yılı geç, en az bir kez bile olsa karşılaşma ihtimalimiz vardı. Geçen bir hafta boyunca buradaydım, neden görmedim onu burada. Ring'e çıktıktan sonra kafamı ona çevirip incelemeye başladım. Spor yapmaya geldiğini söylemişti. Peki niye üzerinde bir gram bile ter yoktu? Gözlerimi kısarak daha da dikkatli süzdüm onu. Sen kimsin Bulut? 
          
          "Niye gözünü avına dikmiş bir avcı edasıyla bakıyorsun bana?" Sesini duyduğumda düşüncelerimden ayrılıp gülümsemeye çalıştım.
          
          "Hayır! Öyle bakmıyorum." dedim gülerek kafamı iki yana sallayarak. 
          
          "Öyleyse söyle bakalım, benim hakkımda aklından ne geçiyordu?" 
          
          "Sizin hakkınızda düşündüğümü nereden çıkardınız. Sadece öylesine dalıp gitmişim, başka birşey yok." dedim ama o inanmamıştı söylediklerime.
          
          ♠️
          
          Herkese merhaba! Aslında bu bölümü üç gün önce atmam gerekirdi ama daha tamamlayamadım maalesef. :/ Ama en yakın zamanda bitirip atacağım. Umarım okuyup, Yorum ve oylarınızı benden eksik etmezsiniz. Herkese iyi günler dilerim ❤️