Siyah_Kalem_

Gözleri silah, bakışları bir mermi, her ân tetikte,
          	Gözünü kırpmadan bakıp, kaşını çatmasıyla dahi düşmanı kalbinden vuranlar var!
          	Korku içlerine işlemiş düşmanların, o deli bakışlar böğürlerini zaten delmekte!
          	Eli silah tutanın, bir yandan da eli şifa vermekte;
          	Zalime ölüm, mazluma şifa!
          	Ateşler sarmışken her bir yanı, düşmanın içine ateşler salmakta!
          	Nice yiğitler gördük; kadın, erkek, genç ve yaşlı,
          	Her biri Filistin, her biri Kavî,
          	Her biri deli dehşet bir kale, her biri ağır başlı!
          	Nice yiğitler gördük; 
          	Gözleri silah, bakışları mermi, her ân tetikte!
          	
          	Siyah

Siyah_Kalem_

Gözleri silah, bakışları bir mermi, her ân tetikte,
          Gözünü kırpmadan bakıp, kaşını çatmasıyla dahi düşmanı kalbinden vuranlar var!
          Korku içlerine işlemiş düşmanların, o deli bakışlar böğürlerini zaten delmekte!
          Eli silah tutanın, bir yandan da eli şifa vermekte;
          Zalime ölüm, mazluma şifa!
          Ateşler sarmışken her bir yanı, düşmanın içine ateşler salmakta!
          Nice yiğitler gördük; kadın, erkek, genç ve yaşlı,
          Her biri Filistin, her biri Kavî,
          Her biri deli dehşet bir kale, her biri ağır başlı!
          Nice yiğitler gördük; 
          Gözleri silah, bakışları mermi, her ân tetikte!
          
          Siyah

Siyah_Kalem_

https://www.instagram.com/p/DDw29emoZuW/?igsh=MTEyd2YycGVrcWpubg==
          
          O masum gözlerinde kayboldum çocuk,
          O öpülesi alnındaki şarapnellerle vuruldum,
          O nûr yüzündeki izlerle yaralandım...
          Çekti aldı bakışların ruhumu, bir garip cenge daldım,
          Çatık kaşlı bir diyarın bakışlarına sürüklendim,
          Tekrar anladım o bakışların özünü, sebebini...
          Paramparça oldum, paramparça sustum ve paramparça kalakaldım,
          Hicret ettim sonra bir bakışla yersiz mekansız diyarlara, 
          Ah çocuk, şarapneller batmış yüreğimle, sarıldım o koskocaman yüreğine...
          
          Siyah

Siyah_Kalem_

@Hulya-53 es-selâmu aleykum es-seyyide Hulya  mesâ-u'l hayr 
            
            Elimize gelen sayısız görüntüler var ve yüzüne şarapnel parçası sıçramış bu yavrumuzdan çok daha kötüsü görüntüler. Bedenleri paramparça olmuş yavrularımıza görüntü de olsa bakamıyoruz, evet dayanamıyoruz... 
            
            Her bir yara sağ kalanlarda ağır izler bırakırken, görüyoruz ki bu ağır bedeli ödemek Filistin'de daha çocukken başlıyor...
            
            En hafif bedelin izlerini, bu yavrumuzun gözlerinde görürken daha ağırlarının nasıl olduğunu kalbimizle hissediyoruz ancak ötesini yaşamadan bilemeyiz. 
            Ancak değil bu en hafif görüneni, daha ağırlarını görüp bilmelerine rağmen hiç oralı olmayan kör sağırlar da var! İşte biz bunları da unutmayacağız!
            
            Az evvel yorumunuzu okumadan önce, haberlerde Suriye'yi veriyordular. Büyük bir zafer edası ve kutlamalarla...
            İşte o ân tıpkı yazdığınız gibi düşündüm, Filistin... Filistin'i unutturdular! 
            
            Bizzat görmedik, şahit olmadık acılarına ancak ruhumuz her dem Filistin'le beraber, sizler sayesinde fazlasını öğrenip biliyoruz. Yoksa her gün ölüm haberi ve sayıları verip geçiştiriyorlar. Böylesi bir durumda ah etmemek elde mi? 
            
            Biz de yorulmadan Filistin'i konuşacağız, anlatacağız ve susmayacağız! Allah bizimledir...
Reply

Hulya-53

@ Siyah_Kalem_   selâmunaleykum es-seyyid esved 
            
            Bu kız çocuğu gibi, vücuduna şarapnel parçaları isabet eden binlerce çocuk var. Filistin’de öyle yara almış çocuklar var ki, bu yaralar onların yanında sönük kalır. Çocukluğun acımasızca katledildiği, çalındığı bu diyarda,  şarapnelin görünür yarası yüzeyde kalan bir gerçektir. Bu topraklardaki görünmez felaketlerin yanında ne ki?
            
            Filistin’de çocukların yükü ağırdır, çünkü bu yaşananlar daha fazlasının habercisidir. Ve o şarapnel, burada neyin en hafif bedel olduğunu hepimize gösterir.
            
            Yâ Esved, öyle kareler var ki, görseniz günlerce uyku yüzü görmezsiniz. İnsanlığın suskunluğuna binlerce kez lanet edersiniz. 
            
            Suriyeli onursuz korkakların, vatanlarını terk ederek kaçışlarını değil, günlerdir dönüşlerini gündeme getirdiler. Amaçları Filistin’i unutturmak, Filistin halkının sesini kısmak. Gözleri kör, kulakları sağır olan bir dünyada, Filistin’i konuşmak yerine başka gündemlerle zihinleri oyalıyorlar.
            
            Bu dünyada gerçek zalimi görmek istemeyenlere inat, Filistin her zaman yüzeyde tutulacak! Çünkü mazlumun duası, zalimin oyunu karşısında asla kaybetmez. Yüce Allah, her zaman haklı olanın ve hak yolunda mücadele edenin yanındadır.
Reply

Hulya-53

الذين خانوا فلسطين وشعب فلسطين والذين أديروا ظهورهم لهذه الأرض لا يجدون الراحة لا في هذه الدنيا ولا في الآخرة ستستمر فلسطين في المقاومة رغم آلام الأبرياء ومجازرهم وخيانتهم كل ظلم سيجد جزاءه في يوم من الأيام وكل ظلم سيكشف في وقت ما وعد الله حق سيحقق الله عدله حتماً تجاه الظلم الذي يعانيه شعب فلسطين نحن بالصبر والمقاومة والإيمان سنواصل القتال من أجل رفاهية هذه الأرض وراحة شعبنا الظالمون والقتلة والخائنون سيجدون في النهاية الجزاء الذي يستحقونه
          
          فلسطين نبض قلوبنا وملاذ أرواحنا فلسطين وطننا

Siyah_Kalem_

@Hulya-53 es-selâmu aleykum es-seyyide Hulya
            
            Sizin söylemiş olduğunuz bir söz var pek severim, "ikiyi bire feda edenler" 
            İkilik, ayrılık olmaz, olamaz; bizler aynı yolda, ikiyi bire feda edenleriz, yek vücut ve ruhları bu uğurda her dem beraber olanlarız. Hep birlikte başaracağız inşaAllah. Bu yolda bana yol arkadaşlığı ettiğiniz için ve yolun gereklerini adım adım demlenerek öğrettiğiniz için (ki halen öğrenmeye devam ediyoruz) teşekkür ederim...
Reply

Hulya-53

@ Siyah_Kalem_  selâmunaleykum es-seyyid esved
             
            yâ esved, Filistin'le ilgili yazmış olduğum Arapça paylaşımınTürkçe çevirisini paylaştığınız için teşekkür ederim. Bu yolda, bu uğurda ben değil, biz varız; hep birlikte başaracağız, inşaAllah.
Reply

Siyah_Kalem_

@Hulya-53 
            
            Filistin'e ve Filistin halkına hainlik edenler, bu topraklara sırt çevirenler, hem bu dünyada hem de ahirette asla huzur bulmasınlar. Filistin, masum insanların acılarına, katliamlarına ve ihanetlere rağmen direnmeyi sürdürecektir. Her zulüm bir gün karşılık bulur, her haksızlık bir gün açığa çıkar. Allah'ın vaadi gerçektir. Filistin halkının çektiği zulme karşı adaletini mutlaka tecelli ettirecektir. Bizler, sabırla, direnişle ve imanla bu toprakların ve halkımızın refahı ve huzuru için savaşmaya devam edeceğiz. Zalimler, katiller ve hainler de er ya da geç hak ettikleri cezayı bulacaktır.
            
            Filistin kalbimizin atışı, ruhumuzun sığınağıdır. Filistin vatanımızdır.
Reply

Siyah_Kalem_

https://www.instagram.com/p/DDojuMrPy2A/?igsh=MW1vanBpaXZscXVnbA==
          
          Dede Halid Nebhan "ruhumun ruhu" sözleriyle veda ettiği torunu Rim'e kavuştu.
          
          Filistin'de nice torun Rim'ler ve nice Halid dedeler Şehid oldu!
          
          100 yıldır süren katliamda nice Şehidler verilirken, görmezden gelen ya da işi romantizme döken şeref ve haysiyet yoksunları oturdukları yerden keyiflerine devam ediyor. Bu yüzden iyi ki Cehennem var diyoruz! 
          
          İsmi bilinenlerin yanında ismi bilinmeyen Şehidlerimiz, kahraman yiğitlerimiz de var. Rabbim hepsine rahmet eylesin, sağ kalan kardeşlerimize sabır versin. Zor, çok zor, tarifi mümkün olmayan acılar yaşanıyor, topraklar kan ve gözyaşına bulanmış! 
          
          Ahh yara! Sızından, kanamandan asla şikâyetçi olmadık ancak bir selâm gönderse merhem olacak, merhemi elinde gezenlerin sırtımızdan vurması acıtıyor bizleri!!!
          
          Siyah

Siyah_Kalem_

@Hulya-53 
            es-selâmu aleykum
            âmin
            kûlluhum şehîdun
Reply

Hulya-53

@ Siyah_Kalem_  selâmunaleykum 
            
            رحمة الله عليه
            Rahmetullâh aleyh
            Allah'ın rahmeti onunla olsun. 
Reply

Siyah_Kalem_

Firavun, geçmişte yaşanmış bir hikâyede kötü bir karakter zannedildi, temsiller verilirken anlatıldı, orada kaldı, sadece o günlerde geldi ve geçti sanıldı. Oysa firavun bir tane olmadı, her çağda bir firavun vardı ya da firavunlar sürüsü ve onların yanlarında hamanları hep var oldu. 
          
          İşkenceler, katliamlar, tecavüzler ve akla hayale gelmeyecek şeytanca şeyler... Peki ya bugün? Bugün yapılanları gördüğümüzde bize Kur'an'da anlatılan o firavunu görmüyor muyuz? Çağın firavunlarını ve hamanlarını görmüyor muyuz? Toplumları parça parça edip ayıran, fitneyi ve münafıklığı her türlü aramıza sokan, masumların canına kastedip her türlü işkence ve zulmü yapan, çoluk çocuk katleden firavunları görmüyor muyuz? 
          
          Hayır! Görmüyoruz, bakmak var görmek var; belki bakan var ama gören yok, bilmiyorum ki dünyada hiç bu kadar ileri gidildi mi? Tüm günah ve azgınlıklar aynı çağda, tüm pislikler, zulümler aynı çağda, herkesin gözü önünde ama görmüyoruz! 
          
          Düne kadar ismi bile anılmayan işkence hapishaneleri bugün konuşulmaya başlandı, sanki bir moda gibi Suriye'nin firavun ve hamanları devrildikten sonra konuşuluyor... Filistin'de olanları da görmeyip bunca zulümden sonra haber olsun diye mi konuşacak bu insanlar? Evet adım gibi eminim ki dün iki kelime etmeyenler, firavunlar devrilir devrilmez ancak o zaman konuşacaklar! 
          
          Firavunlara baş eğmeyen isimsiz yiğitler ise herbirini çoktan Allah'a şikâyet etmiş ve O BÜYÜK GÜN'Ü beklemekteler!
          
          Cuma günümüz mübarek olsun...
          
          Siyah

Siyah_Kalem_

@Hulya-53 es-selâmu aleykum es-seyyide Hulya
            
            Araştırıp gözlemliyor ve sürekli takip ediyorum; bir tarafta şanlı zaferler ve devlet aklı söylemleri, bir tarafta duruma muhalif iç cephedeki bölücülerin körükleyici söylemleri, diğer tarafta ise geçmişten günümüze yine durumu belgelere dayandırdığını  söyleyip, oded yinon planlarını detaylıca anlatıp dikkatli olun diyenler...
            
            Öyle ya da böyle ortada bir oyun var, ortada büyük bir karmaşa ve aşgı yönetimi var, bizler ise sadece bildiğimizi söylüyor ve yapıyoruz. Uykuya dalanlardan olmamak için sürekli tetikteyiz. 
            
            İçerde uyuyanlar dışarda ne yapabilir? Artık söz ile uslanacakları ve anlayacaklarını sanmıyorum. Maalesef vaziyet görünenden de kötü, sürekli değişen gündemlerle birlikte değişmeyen tek şey, Filistin'de gördüğümüz şanlı direniştir... 
            Rabbim dümanların tuzaklarını başlarına yıksın, mazlumların yardımcısı olan Allah, layık olan ordulara zafer nasip etsin....
Reply

Hulya-53

@Siyah_Kalem_  selâmunaleykum es-seyyid esved
            
            Uyuyan herkes küçülür, benlik kaybolur. Zihinsel ve bedensel kontrol bir süreliğine terk edilir. Uyku esnasında insanlar, dış dünyaya karşı savunmasızdır. Ancak ne yazık ki, insanlar sadece gece uyumaz, aynı zamanda farkındalıktan uzaklaştırılarak da uyutulmaya devam eder.
            
            Oyun büyük! Bölgesel güçler (Türkiye, İran, Suudi Arabistan) ve küresel aktörler (israil, Rusya, ABD)  iş başında. Bugün Suriye örneğinde olduğu gibi, güçlüler kendi çıkarları için halkları ve ülkeleri bir oyun tahtası gibi kullanıyor. İnsanlar, çıkar savaşlarının bir parçası haline getiriliyor ya da saf dışı bırakılıyor. Ancak Filistin halkı, bu oyuna dahil olmayan ve dayatmalara boyun eğmeyen bir millettir. Onlar direniyor. Bu direnç, israil ve destekçilerinin ellerindeki savaş silahlarıyla karşılık buluyor.
            
            Olayların ardındaki gerçeği anlamak, karmaşık bir denklem çözmekten ziyade basit bir hakikati görmektir: zulümle inşa edilen düzenlerin asıl hedefi, insanlığın iradesini kırmaktır. Ancak direnç, bu düzeni bozan en güçlü cevaptır.
Reply

Siyah_Kalem_

Sisli bir hava, soğuk ve dağlar son yağan yoğun kardan sonra halen bembeyaz... Adam tam da dağları gören cephede bulunan balkonda adeti üzere dağları ve gökyüzünü seyrediyor, derin düşüncelere dalıyor. Hafif bir rüzgar da nefesine eşlik ederken; "selâm götür, benden selâm götür, sen gideceğin yeri biliyorsun, vardığında de ki; beraber aşacağız bugünleri de beraber aşacağız inşaAllah! Selâm götür, sen gideceğin yeri biliyorsun..." dedi ve uzaklara daldı...
          
          Siyah

Siyah_Kalem_

https://ibb.co/Tm45rrf
          
          https://ibb.co/7NPwV68
          
          https://ibb.co/z84TR4G
          
          https://ibb.co/Sd2Z51Z
          
          Oysa üzerine türküler yazılan, çiçeklerde bir süstü diken, bağrına basar sevdalılar yine de vazgeçmezdi sevdalarından... Çiçeklerde bir süstü diken, kanayan yarada bir sebep olsa da kendi özlerinden gelen süs! O olmadan sevdanın kıymeti olmayan bir süs...
          
          Bir de buzdan dikenleri gördüm seyrimde...
          Yine gülde olduğu gibi Yaradan'ın sanatından bir süs; kainatın döngüsünde, varlığın özünden süzülüp meyvelenen buzdan dikenler... Kırağı, dokunduğu heryerde diken diken olan bir süs oluyor.  Sahi ne kadar da yakışıyor değil mi?  Acıtmayan, incitmeyen, soğuk görünen ama özden gelen o buzdan dikenler...
          
          Hele söğüt dallarında bambaşka benim için; telli duvaklı olmuş söğüt dalları, bembeyaz kardan bir dokunuş, süs üstüne süs olmuş...
          
          Bir de yabani otlar ve dikenler var; acıtan, yakan yıkan, girdiği yeri talan eden, gülistanı mahvedip sömüren !
          
          İşte Filistin; bir gülistan, süs üstüne süsler var, çiçekler çeşit çeşit, dikeni kendi özünden, yazı bir başka kışı bir başka... Gülistana yabaniler girdi, yabani otlar ve dikenler sardı, talan etti, yaktı ve yıktı! Filistin kendi özünden gelen dikeni bağrına basar ama bu yabanileri asla! Diken gülden olmayken, yabani dikenlere karşı gül yetiştirilen toprakların adıdır Filistin! 
          
          "Yaz, ey zaman! 
          Gül, kendi özünden gelen dikenlerle büyür; oysa Filistin'de bizim kaderimiz, yabani dikenler arasında güller yeşertmektir."
          
          Siyah

Siyah_Kalem_

Gece, Gün'ü bekler,
          Ay, güneşi...
          Bir fecr müjdesi diler yüreğim,
          Bir huzur muştusu...
          Karanlıklar aydınlığa çıkar,
          Hüzünler sevince döner birgün!
          Sofrada ekmek bölmenin hayali gibi derdimizi bölüşüyoruz, 
          Sahi ya hayali bile ne güzel, aynı sofrada olmak...
          Gün gibi berrak günleri hayal ediyoruz beraberce, hani özgürlüğe koşan taşlar ve kuşlar gibi...
          
          Bu sırada insanları duyuyorum;
          Sanırsın insan değil bir bir şeytan fısıltısı!
          Kalabalıklar boğuyor, maskeli balo bitmez!
          Yeter! Yeter diye bağırmak geliyor hep içimden...
          
          Gençleri görüyorum daha dünyaya dair fikri olmayan, gözleri açılmamış gençler...
          Oturup iki bardak çay içerken, sohbet sohbeti açıyor,
          Biri pür dikkat gibi bir diğer ise neden burdayım der gibi, bir diğerinin aklı tuttuğu takımda....
          Savaş devam ediyor; fısıltıları kesip sesleniyorum:
          "Bedenen burdasınız ama odağınız başka yerde, ruhunuz burda değil! Odağınıza neyi koyarsanız siz o olursunuz..."
          
          Bu konu üzerine konuşmaya başlayıp, açıp okuyorum Filistin için yazdığım şiiri; Ruhum Benimle Değil! 
          Hem ruhumun nerde olduğunu anlatıyorum hem de manâsını açıyorum...
           
          Tabi ya; kimisi kendini kaybeder kimisi ise kendini bulur ruhunun olduğu yerlerde... 
          
          Dedim ki; "dert herkeste olur ama derdin büyüğü başka, yani hakiki dert, tüm dertlerin üstünde bir dert, başkalarının derdiyle dertlenebilmek... İşte o zaman ruhunuz nerde olursa olsun, ayağınız yere sağlam basar!"
          
          Evet ruhum benimle değil...  Ancak ayaklarım yere basmakta, hayallerim ufukta Gün gibi ışıldamakta!
          Ruhum bir sofranın etrafında, zeytin ve kekiğin kokusuyla sarılmış,
          Mazlumların özgür olacağı günlerin hayalini, Gün ile bir ekmek gibi bölüşüyoruz... 
          Gün ve Gece; görünüşte iki zıt hakikatte ikiz, ikisi de bir....
          
          Siyah

Hulya-53

Ya Siyah, her ikisi de yükseldiğinde, bir kuşlar bir de taşlar özgürdür Filistin’de.
          
          Hulya

Siyah_Kalem_

@Hulya-53 
            
            Ya Hulya;
            
            Yükselir özgürlüğe, kanatlanır o kuşlar,
            Yükselir özgürlüğe, Calût'u vuran taşlar,
            Yükselir özgürlüğe secdedeki o başlar!
            Teslim olmuş herbiri Filistin semasında...
Reply

Siyah_Kalem_

Kâfir siyonist;  daha küçük yaştan çocuğuna arz-ı mevudu, içindeki toprakları ve onlar için ne anlam ifade ettiğini tek tek anlatıp, bizim için katil onlar için asker yetiştirip emellerini aşılıyor. Bizim dinimizi, inancımızı kültürümüzü bizden iyi bilecek şekilde düşmanca yetiştirip hazırlıyor, tabir yerindeyse kendi batıllarının gereğini yapıyorlar.  
          
          Bizler ise; İslâm alemi olarak, istisna tutacağımız bir azınlık dışında ne dinimiz İslâm'ı ne kitabımız olan Kur'an'ı ne bize gönderilmiş Resûlullah'ı ne emellerimizi ne de içinde bulunmuş olduğumuz durumun ciddiyetini bırakın anlatmayı farkında bile değiliz!
          
          İnanç ve fikir dünyamız çöplüğe dönüştürülmüş, İslâm'ın izzet ve şerefinden, Kur'an'ın hükümlerinden tamamen uzaklaştırılmış vaziyette, düşmanın oyunlarına ve zulmüne maruz kalıyoruz! 
          
          Görülen odur ki; bu gaflet uykusu devam ettikçe ve hatta hıyanete varan suskunluk böyle sürdükçe, kâfir siyonist katil yetiştirmeye devam edecek, dünyanın başına bela olmaya ve insanları kendileri gibi şeytanlaştırmaya devam edecek! İçlerinde sadece Allah'a verdiği sözü yerine getirmek için Cihad eden, her türlü fedakârlıkla ömrünü İslâm uğruna adayan, Kur'an'ı ve hükümlerini öğrenip yaşama ve kendinden sonra gelen nesillere aktarma gayreti olan kimseler dışında "Müslüman" kimliği taşıyan ve gaflet uykusunda olan herkes bu zilleti tadacaktır.
          
          Rabbim Kur'an hükmünce istikâmet üzere olan ve bu yolda ömrünü tamamlayıp huzuruna varanlardan eylesin... 
          
          Cuma günümüz mübarek olsun
          yeum cuma mubarak
          
          Siyah

Hulya-53

@ Siyah_Kalem_  
            
            Hakikatin nurunu israiliyatın gölgesiyle karartmak, İslâm'ın ruhuna kara bir perde çekmektir.  Oysa İslâm saf bir ırmaktır; israiliyat ile ırmağı bulandırmaya çalışarak Müslümanları asıl menzillerinden uzaklaştırma gayretleri hız kesmeden sürmektedir!
            
            Mevzu derin, davamız bâki. Hâlık-ı Zülcelâl olan Allah'ın vaadiyle, baş koyduğumuz bu yolda, ya biz zafere ereceğiz... ya biz zafere ereceğiz. Bu uğurda üçüncü bir seçenek yok.
            Allah bizimledir. 
Reply

Siyah_Kalem_

es-selâmu aleykum es-seyyide Hulya
            
            cuma îyd saeyid ve kulâm ve entum bi hayr 
            yeum cuma mubarak 
            
            Kendi batıl fikirlerini kimlik haline getirmiş bu azgın topluluk, azgınlıkta ve sapkınlıkta bu kadar ileri giderken aynı zamanda kendi batıllarından da taviz vermeden sürekli olarak nesillerine aktarmaktalar. 
            
            Maalesef ki bizde bu durum pek vahimdir. Söylemiş olduğunuz ve özellikle vurguladığınız Kur'an'ı anlamak konusunda bırakın gayreti, söylediklerimizi bile ciddiye alıp dinlemeyen çok... 
            
            Özellikle mevcut sistemin insanı kuşatan ve kalıba sokan, zorunlu alışkanlıkları ve adımları şart koşan, yaşam şeklini tamamen batıla çeviren yönünü öne sürerek "yapacağımız birşey yok, alışmalıyız, bu düzen böyle, maaşlarımız bile faiz hadi faizden kurtul, elden ne gelir? vs gibi birçok türeteceğimiz söylemleri de fazlaca duymaktayız. Tabii olarak sistemin baskısı ve içinden çıkılamayacak, müdahil olamadağımız tarafı bir yana bırakalım; hiç mi konuşmayacağız, hiç mi mücadele vermeyeceğiz, hiç mi hükmü yaşama noktasında nelee yapabiliriz diyerek hareket etmeyeceğiz? Hadi bizler başaramadık, bizden sonrakilere bu şuuru aktarmaycak mıyız? 
            
            Maalesef algılar çok çok bozuk vaziyette...
Reply

Hulya-53

@ Siyah_Kalem_  selâmunaleykum siyah. Rabbim dualarımızı sizden ve bizden kabul buyursun. Cuma bayramımız mübarek olsun. 
            
            Kur'an, anlamak ve doğru bir ifade şekliyle kavrayabilmek üzerine bir kitaptır. Onu anlamayanlara ne anlatsak boş olur. İslâm dininin temel öğretilerinin çoğunu bilmeyen, uygulamayan bir toplum olduğumuz için, değerlerimize sahip çıkılması, ümmet bilinci bir o kadar zordur. yahudi aileler ise, çocuklarını çok küçük yaşlardan itibaren İslâma ve Müslümanlara karşı aşılar; sıkı bir şekilde kendi kitaplarının ve dinlerinin öğretilerini verir ve bu öğretileri uygulamak zorunlu gelenek haline gelir. Neredeyse uygulamayan yoktur. yahudi toplumunun güçlü ve sürekliliğini koruyan yapısının bu şekli, kimliklerini oluşturur.
Reply