atleantin

Yıldızlar...Sahi yıldızları sever miydim ben? Belki de sadece içimde saklı olan sevgiyi ortaya çıkaramıyordu bu nacizane kalbim. Gözlerine baktığımda gördüğüm şeyler susturuyordu yüreğimi. Söylemek istediğim onca kelimeyi tek tek boğazıma dizmesine göz yumuyordum. Yeteri kadar açıklayamıyordum kendimi. Sabaha kadar dile getirmek istediğim onca iltifat...Sana yeterli değil, daha fazlasını hakediyorsun ve ben bu sakinliğimle bile dayanamıyordum.
          	
          	Seni de o güzel yıldızlar gibi sevdim, zira onlar gibi parlıyordun göz bebeklerimde. Fakat korkuyorum bazen. Korkutuğum şey sevgimi yansıtamamam değil. Korktuğum şey, değer verdiğim yıldızlar gibi kayıp gitmendi ellerimde. 
          	
          	Kıyamıyordum, kıyamazdım. Yegâne ruhuna zarar gelmemesi için canımı bile feda edebilecek o yoğun hislerle dolmuştu yüreğim. Bir gün mutlu olduğunu görmekti tek arzum. 
          	
          	Bu, ben karanlıkta küllerimde boğulurken bile tek isteğim olacak. Sonra yavaşça yok olacağım. İçimde tuttuğum acıların tek tek kırmızı, turuncu ve sarının hakim olduğu o ışıklara karışmasına şahit olacağım. Sonra ne mi olacak? O yok olmak için yanıp tutuşan bedenimi yaşam arzusu saracak son saniyelerimde. Ölmemek için yalvaracağım tanrıya. Lâkin hareket etmeyeceğim, ta ki tamamen toz olana kadar. Yavaşca yayılacak küllerim rüzgarın eşliğinde. Karışacak kuru topraklara. Ama sen kalacaksın.  Burda olamasam bile devam edeceksin. 
          	
          	Tek başına bırakmak istemezdim seni bu mâhi düzende. Şayet özlersen gökyüzüne bak, orada olacağım. Ama bu sefer yıldız olarak değil, zifiri küllerimle kaplayacağım gökyüzünü. 
          	

atleantin

Yıldızlar...Sahi yıldızları sever miydim ben? Belki de sadece içimde saklı olan sevgiyi ortaya çıkaramıyordu bu nacizane kalbim. Gözlerine baktığımda gördüğüm şeyler susturuyordu yüreğimi. Söylemek istediğim onca kelimeyi tek tek boğazıma dizmesine göz yumuyordum. Yeteri kadar açıklayamıyordum kendimi. Sabaha kadar dile getirmek istediğim onca iltifat...Sana yeterli değil, daha fazlasını hakediyorsun ve ben bu sakinliğimle bile dayanamıyordum.
          
          Seni de o güzel yıldızlar gibi sevdim, zira onlar gibi parlıyordun göz bebeklerimde. Fakat korkuyorum bazen. Korkutuğum şey sevgimi yansıtamamam değil. Korktuğum şey, değer verdiğim yıldızlar gibi kayıp gitmendi ellerimde. 
          
          Kıyamıyordum, kıyamazdım. Yegâne ruhuna zarar gelmemesi için canımı bile feda edebilecek o yoğun hislerle dolmuştu yüreğim. Bir gün mutlu olduğunu görmekti tek arzum. 
          
          Bu, ben karanlıkta küllerimde boğulurken bile tek isteğim olacak. Sonra yavaşça yok olacağım. İçimde tuttuğum acıların tek tek kırmızı, turuncu ve sarının hakim olduğu o ışıklara karışmasına şahit olacağım. Sonra ne mi olacak? O yok olmak için yanıp tutuşan bedenimi yaşam arzusu saracak son saniyelerimde. Ölmemek için yalvaracağım tanrıya. Lâkin hareket etmeyeceğim, ta ki tamamen toz olana kadar. Yavaşca yayılacak küllerim rüzgarın eşliğinde. Karışacak kuru topraklara. Ama sen kalacaksın.  Burda olamasam bile devam edeceksin. 
          
          Tek başına bırakmak istemezdim seni bu mâhi düzende. Şayet özlersen gökyüzüne bak, orada olacağım. Ama bu sefer yıldız olarak değil, zifiri küllerimle kaplayacağım gökyüzünü.