Sevgili İstanbul;
Galata kulesine aşık olduğum kişiyi çıkarmak da istedim, Galata kulesinin tepesine çıkıp kendimi atmakta...
Denizine bakıp şiirde yazmak istedim,
Derinlerine bakıp boğulmakta...
Senin içinde yaşayan her şey elbet senindir ben de dahil fakat milyonları içinde barındıran sen bile senden kilometrelerce uzakta yaşayan bir çift kahverengi göze aşık olmama engel olamadı. Meğer bir çift kahverengi göz ne derin anlamlar taşırmış içinde. Kilometrelerce uzaktaki Bur insan nasıl olur da senin denizlerinden daha derin, senin kulenden daha fazla anlam taşır? Sana sözüm vardı İstanbul sevdiğimi alıp yanına gelecektim fakat o, o kadar uzaktaki o kadar boş bakıyor ki değil galataya senin sınırlarına bile gelemem onunla senin çetin soğuğunda üşümüyorsam bile onun harelerine baktığımda buz kesiyorum. İnsanı üşüten hava değil bir çift göz olabiliyormuş...