27'den alıntı.
***
"Sen şimdi," Parmağının ucunu adamın omzuna sürtüp kasılmasını sağladı. Hoşuna gitmesi ile biraz daha hareket ettirdi parmağını aşağı yukarı yaparak. "Arkadaşlarının gazına gelip, arayıp sormadın yani beni?"
Asaf yan bakış attı kızına. "Gaz değil," Aniden kızın belinden kavradı. Asuman'ın ağzından kaçan nida ile tehlikeli derecede gülümsedi. "Habersiz kalmak nasıl bir şeymiş, yaşa istedim." Tabi bu da bir etkendi ama daha çok hep Asaf sorduğundan, biraz da Asuman yapsın istemişti bunu. Rollerin değişmesini istedi. O duyguyu yaşamak istedi. Önemsenmeyi.
"Konumum elinde olan adam mı söylüyor bunu?" Şehvetle baktı adama. Dudağını ısırırken, gözünü onun dudağına dikti. "Benden her an haberi olan," Tırnağını batırdı ve o gerilmesini keyif içinde izledi. "Adam mı söylüyor?" Yaklaştı adamın göğsüne doğru. Sıkılan beliyle kendisini adama bastırdı. Hissettiği o sertlik ile içi titredi, yapacağından geri kalmadı. Dudağını aralayıp, o semsert olan göğsüne doğru ilerledi. Göğüs ucuna yaklaştı, yaklaştı. Alttan adama baktı. Koyu girdapları içine çekerken, nefes almadığını anladı. Hoş, Asuman da nefessiz kalacaktı birazdan.
"O şeyi yaparsan," Asaf yutkundu. "Onu yaparsan, sen diye bir şey kalmaz." Yapsın istiyordu. O hareketi yapsın ve kendisine parçalama hakkını sunsun istiyordu.
"E görelim, o zaman." Asuman bunu der demez dibindeki göğüs ucunu dişleri arasına alıp, adamın inlemeleri arasında emmeye başlamıştı bile...
***