cakmarolex

dindarlığınızı tanrıya gösterin 

parabozduknkseni

AMA ÇOK GÜZEL
Reply

cakmarolex

bana insanlığınız lazım 
Reply

cakmarolex

paramparça hayatlar bu tablo fazla karanlık
          can çekişir balıklar içinde güneş yalancı
          pek de zifir değildi göz kapaklarımı kararttım
          bu canavarı ben yarattım belki biraz abarttım
          sen semanın ellerinde kanatlanarak açardın
          o gözlerini ben derinde denizlerine dalardım
          hep bi hüzün ezberimde kalan sarıya çalardı
          hiç tereddütle gelmedim emindim ışığı kapattım
          hırsımdan delirdim evet bileklerimi kanattım
          çek ellerini uzak dur istesem ben de sarardım
          sen görmek istedikçe gözlerine doldu karanlık
          ben yazmak istedikçe sayfalarıma bi dolu kan aktı
          kaldırım izin verirse sokaklarda payına düşer
          izbe yollarında idam hem de boyna halatsız
          deli sanırlar uzaktan izleyenler bu savaşta
          arkandakiler değil karşına aldıkların kadarsın
          kafamın içinde yıldızlar
          tavana bakıyorum bu geceyi saldırgan geçinip
          aklın varsa delir
          bırak olmayı birisi

cakmarolex

şahlanır tüm hissiyat iliklerinde dehşet
            mezarlıkta papatyalar kanar huzur nakşet
            yanaklarında gözyaşın donar tebessüm bahşet
            hangi saate dahil göz kamaştıran bu canlı vahşet
            nabzı yoklar en derinde mazi hem de kasten
            ya durdurur ya coşturur gün ellerinde pastel
            kuruntular konuşturur güz ertesinde hasbel-
            kader dönüp de baktığın resimleri cevap ver
            nefretim kadar soğuk bugün öfkem kadar buz
            uyurken de kabus uyansam da kabus
            tut dilini konuşma dur sakın ha can yakar sus
            hesap sorma sırası bana gelince saklan arsız
            merlin'in kehanetinden kaçış yok yaz arthur
            taştan kılıç çıkartırsın aşktan kaçamazsın
            kuzgunlar nöbet tutar başında hep sanat bu
            istediğin kadar çırpın dibe çeker khazad dum
            kafamın içinde yıldızlar
            tavana bakıyorum bu geceyi saldırgan geçinip
            aklın varsa delir
            bırak olmayı birisi
Reply

cakmarolex

kafatasımın pramparça olmasını, gövdemin yarısının buz gibi bir suda kırıklar ve yaralar içinde çürümesini duymuyorum da, gövdemi terk etmek için çırpınan ruhumun derin azabını hissediyorum. sanki bütün âlem benim içimde bir yerde sıkışarak daralmaya başlıyor.

cakmarolex

gittim, caz dinledim. duke ellington’ın plağıyla kendilerini kesen kadınları gördüm… benim adım yok. çünkü ben yokum. delirdim. yetmedi.
          delirttim. iğrendirdim. dünya bendim. acıyı inceledim üniversitelerde. üç ayrı okulda, üç yıl. sonra acıttım akademik kariyerleri ve tabiî ki kendiminkini. ne çalışmak, ne de bir işe yaramak. hiçbirine inanmadım.
          ben doğdum! oysa güneş batıdaydı. ben geceye geldim. aya misafir oldum… bunları söylüyorum çünkü anlatılacak başka bir hikâyem yok. zaten yazma işlerinde de hiç başarılı olamadım. ben daha çok, fırça ve boyalarla ilgilenendim. ve dünyaya bırakabileceğim bir miras yok.
          bütün değerleri iyi bir pizzanın üstüne içtim…

cakmarolex

çiçekli şiirler yazmama kızıyorsunuz bayım
          bilmiyorsunuz. darmadağın gövdemi
          çiçekli perdelerin arkasında saklıyorum.
          karanlıkta oturuyorum. ışıkları yakmıyorum.
          çalar saat zembereği boşalana kadar çalıyor
          acı veren bir sevişmeyi hatırlıyorum.
          bir bıçağın gereksiz yere parlaması bu.
          yıllardır kendini bulutlarda saklayan illegal bir yağmurum.
          bir yağsam pahalıya malolacağım.
          ben bir bodrum kat kızıyım bayım
          yalnızlıktan başka imparator tanımaz bodrumum
          bir süredir plastik vazolar gibi hiç kırılmıyorum
          kakat korkuyorum. birazdan da
          kırk üç numara ayakkabılarınızla
          bahçede oynayan çocukların üstüne basacaksınız
          bu iyi olmaz bayım!

cakmarolex

büyük gemiler de yok artık bayım
            büyük yelkenler de
            büyük kâğıtlar yakmak istiyor şimdi canım.
            işte az önce bir karabatak daldı suya
            bir süredir kayıp
            dünyayı yutmuş olarak çıksa da ortaya
            ölüm çok iri bir sözcük değil bayım.
            kasımpatları kadar acı kokuyorum biliyorum.
            ama siz sobada sucuklu yumurta pişirip yiyen
            yoksul bir aşkın güzelliğini bilir misiniz?
            bir gül, bir güle derdi ki görse
            yalan söylüyorum
            güller bu sıra hiç konuşmuyor bayım.
Reply

cakmarolex

on dört yaşındaydı ruhum bayım
            bir mermer masanın soğukluğunda yaşlandı.
            protez bacaklar taktılar ruhuma ince ve beyaz
            gıcırdaya gıcırdaya dolaştım şehri
            protez bacaklarıma bile ıslık çaldılar
            o ara içimde çiçeklerden oluşmuş
            bir silahsız kuvvet ablukaya alındı
            sinemalarda da "organzm gıcırtıları" oynuyordu.
            kaçmaya çalıştım. olmadı.
            bu nedenle, çiçekli şiirler yazmayı
            ruhum açısından faydalı buluyorum bayım.
            neyse işte
            ben her filmi hatırlarım
            sinemaların hiç bitmeyen gecesine sığındığım çok oldu.
            "sofi'nin tercihini" seyrederken çok ağlamıştım.
            öpüşen guramilerle ilgili bir film yapsalar
            onu da mutlaka hatırlardım.
            İnsan içinde çevrilen bir çıkrığın sesini unutur mu?
            hem sonra ben hatırlamaya alışkınım
            bir "eşya toplayıcısıyım" bayım.
Reply

cakmarolex

"gün akşam oldu" diyorum
            ekmek kırıntıları atıyorum kuşlara
            cam kırıkları yiyorlar
            rüyamda; bir kâse dolusu suyun içinde
            rengârenk yap-boz parçacıkları
            anlatmak istiyorum, dinlemiyorsunuz.
            hayır, sanırım sabahı bekleyemem
            bilmiyorum.
            İnsanlar rüyalarını acilen anlatmalı.
Reply