canavar, kurgusu hakkında
sizlerle çok kişisel bir şey paylaşacağım, anneme büyük bir özür borcumun olduğu bir konu bu; ben 57 santim ve 4,5 kilo doğmuşum, öyle ki halam beni görmeye geldiğinde hastanenin yanlışlıkla altı aylık bebeği getirdiğini sanmış. karşılaştırma yapabilmeniz adına yakın boylarda bir şeyler örneklendirmek isterdim ama yine de küçük bir dünya kadar doğmuş olmamı kavrayabileceğinizi sanmıyorum.
bu kurgunun yazılış sebebi de aslında size bunu anlatabilmek adına, soobin muhtemelen anlamakta en zorluk çektiğim üyelerden biri ve doğal olarak kendimle ne kadar karşılaştırırsam o kadar insanlaşıyor gözümde. küçüklük fotoğraflarına bakıyorum, yürüyüşünü inceliyorum ya da bakışlarındaki kaçma isteğini ve soobin yerine dördüncü sınıfta boyu bir kırk yediyken kilosunu öğretmenine söylemeye çekinen gi canlanıyor gözümde.
hayata, hayatı yiyerek başladığımı düşünüyorum ve tüm zamanımı bunun karmasını çekerek geçirdim. adımıma dikkat ederim, kimseye malzeme vermem ve gülüşüm her zaman nettir. kafamı bir yerlere çarpmaya çok alışığım, insanlar başımın üstünü görmese bile saçlarımdaki beyazları kaparım ve ben yirmi yaşında, bir seksen iki boyumla daha ilk defa bu sene topuklu giymeye başladım.
bir nevi bu soobin'le kai'nin ilişkisinden ziyade soobin'in topuklu giymeyi öğrenme serüveni. umarım yürürken çıkarttığı sesler sizi rahatsız etmez.
https://www.wattpad.com/1395981195?utm_source=ios&utm_medium=link&utm_content=share_writing&wp_page=create_on_publish&wp_uname=d-broke